Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin ölümünün 742. yıl dönümü dolayısıyla Konya'da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine katıldı. Hz. Mevlana'nın birbirine nefret duyanlara muhabbeti öğrettiğini dile getiren Davutoğlu, "Yine barbarca zulümler işleniyor, yine otoriter sistemler halklarına baskılar yapıyor. Yine DEAŞ gibi İslamla hiçbir şekilde irtibatlandırılamayacak terör örgütleri, Müslümanlara ve insanlığa zulüm ediyor." dedi.

'MEVLANA, BİRBİRİNE NEFRET DUYANLARA MUHABBETİ ÖĞRETMİŞ'

Tarih idrakımız açısından Hz. Mevlana'ya bir kez daha bakmak durumunda olduğumuzu ifade eden Davutoğlu, "Öyle bir zat ki şahsi hayatı tecrübesiyle milletimizin irfan tarihinin adım adım bütün coğrafyalarını gezmiş. o coğrafyalardan feyz almış. Yine öyle bir zat ki, bütün bir coğrafyamızın buğun dahi bağrına bastığı o gönül coğrafyamızın karamsarlık, huzursuzluk, baskı ve zulüm altında olduğu bir asırda bütün bu coğrafyalara ve mekanın ötesine insanlığın kardeşliğini ve inancımızın derinliğini haykırmış. Haçlı seferlerinin ve arkasından gelen Moğol zulmünün karşısında umutsuzluğa düşenlere umut kapısı olmuş. Birbirine nefret duyanlara muhabbetti öğretmiş, dergahının kapısını herkese, hiç bir şekilde köken, ırk, din, mezhep ayrımı yapmadan açmış ve eşrefi mahlukat olan insanın şahsında Rabbimize olan kulluğunu ifa etmiş." şeklinde konuştu.

OTORİTER SİSTEMLER HALKLARINA BASKILAR YAPIYOR

Başbakan Davutoğlu, tören öncesi yaptığı konuşmasında terör örgütü DEAŞ'a da değindi. Davutoğlu, "Yine böyle bir dönemden geçiyoruz, yine barbarca zulümler işleniyor. Yine otoriter sistemler, halklarına baskılar yapıyor, yine DEAŞ gibi İslam'la hiçbir şekilde irtibatlandırılmayacak terör örgütleri, Müslümanlara ve insanlığa zulüm ediyor. O zaman Hz. Mevlana'nın muhabbet felsefesini, gönül sesini ve ruhundan yükselen o manevi inkılap sesini hepimizin bir kez daha duyması lazım. Bugün İslam dünyası büyük bir ızdırap içindeyken, aynen Hz. Mevlana'nın döneminde olduğu gibi İslam medeniyetinin büyük şehirleri tarumar edilip, yakılıp yıkılırken biz Şeb-i Arus'da Hz. Mevlana'nın deva olan sesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç hissediyoruz. Rabbimiz bizi o sesten uzak tutmasın." ifadelerini kullandı.

"Şeb-i Arus herhangi bir anma töreninden ibaret değildir." diyen Davutoğlu "Aslında vuslat bize varlığımızı kimliğimizi mevcudiyetimizi ve bütün bu sınırların ötesindeki ilahi buluşmaya hazırlığımızı hatırlatıyor. Hangi makam mevkide olursak olalım, hangi gücü kullanıyorsak kullanalım hangi hedefleri hangi azim ve hırsla hedef edinmiş olursak olalım nihayette hepimiz bir Şeb-i Arus yaşayacağız nihayet hepimiz vuslata ulaşacağız." diye konuştu.

KENDİNİ ÇOK KUDRETLİ ZANNEDENLER, VUSLAT ANINDA ACZİYETE DÜŞTÜ

Niyahet herkesin vuslata (ölüme) ulaşacağını dile getiren Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Önemli olan o vuslata nasıl ulaştığımız. Kendisini çok kudretli zannedenlerin, o vuslat anında ne kadar acziyete düştüklerine hep şahit olmuşuzdur. Allah, o vuslat anında bizleri tam bir mahviyet içinde, bir düğün gecesi şenliği içinde mütebessim bir halde kendine kavuşanlardan eylesin. Öylesine bir varlık idrakini hayatımız boyunca bize yaşamayı nasip etsin ki son anımız geldiğinde akıbet hayrola diye dua ettiğimiz o an geldiğinde güzel bir tebessümle vuslatı idrak ederek yarimize Rabbimize kavuşmayı bize nasip eylesin."

ZULMEDENLERE ADALET ÇAĞRISINDA BULUNACAĞIZ

Davutoğlu, Hz. Mevlana'nın sevgi felsefesini Konya, Türkiye ve İslam dünyasında hakim kılmak için gece gündüz çalışacaklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Konya'nın rahleyi tedrisatından geçmiş bir talebesi olarak, Konya'nın, büyük ve aziz milletimizin huzurunda, dünyanın her köşesindeki Müslümanların huzurunda, bütün insanlığın huzurunda ve en anlamlısı da Rabbimizin huzurunda söz veriyoruz ki; Hz. Mevlana'nın sevgi felsefesini Konya da, Türkiye de, İslam dünyasında ve bütün bir alemde hakim kılmak için gece gündüz çalışacağız. Nefret sözü söyleyenlere muhabbetle mukabelede bulunacağız. Zulmedenlere adalet çağrısında bulunacağız ve bir vuslat günü bu vazifeyi ifa edenler olarak Rabbimize kavuşmak için dua adeceğiz." CİHAN