AK Parti lideri Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin törenine katıldı. Ödülleri taktim etmeden önce bir konuşma yapan Davutoğlu, sanatla siyaset arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, "Sanat değerini kaybetmiş siyaset de bir müddet sonra kabalaşır, nezaketini, zarafetini kaybeder, gönüllere hitap etmek yerine fiili olarak bedenlere hitap etmeye yönelir ki bu da bir başka zulmün kapısını aralamak olur." dedi.
Başbakan Davutoğlu, İstanbul'daki programları kapsamında Topkapı Sarayı'nda düzenlenen Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri törenine katıldı. Törende Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu da hazır bulundu. Sanatçı Gönül Ülkü Özcan, Mersiyehan Celal Yılmaz, Edebiyatçı Beşir Ayvazoğlu ile Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na ödüllerini veren Davutoğlu, konuşmasında sanat ve siyaset arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
"Bu mekanlarda bir araya gelişlerin bazen hesap edilmeyen anlamları ortaya çıkar." diye sözlerine başlayan Davutoğlu, şunları söyledi: "Aziz milletimizin ağır bir sorumluğu tekrar omuzlarımıza yüklemesinden sonraki katıldığım ilk faaliyet. Onun için Topkapı Sarayı İstanbul'a indiğim andan itibaren bunda ilahi bir anlam ve bir özel anlam olmalı ve biz bunu keşfetmeliyiz. Bu tarih tespit edilirken planlamamıştık. 1 Kasım-3 Kasım arasında böyle bir irtibat söz konusu olmamıştı. Katılmayı düşünüyordum bu toplantıya ama böyle bir sıralama içinde değil.
Seçim neticelerini Konya'da almıştık. Hz. Mevlana'nın huzuruna çıktım. Hz. Mevlana'nın manevi atmosferinin olduğu ortamda acaba 'bana der manen' diye bir müddet de yalnız kaldım türbede. Tefekkürüm imkanı buldum. Sevgi üzerine söylediklerim o tefekkürün bir devamı mahiyetindeydi. Şunu idrak ettim; siyaset hiçbir zaman manevi anlamından uzaklaştırılamaz. İnsana muhabbete olmayanın siyaset yapması zulmün kapısını aralamaktır. 'bu tertemiz tarlalara sevgiden başka tohum ekmedik' derken Hz. Mevlana, hem gönül tarlasına hem mekani olarak dünyayı hem de bir tarihi kastediyodu. Hepimiz ne ektiysek onu biçiyoruz."
Siyasetle sanat arasında mutlaka bir bağ olması gerektiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Hangi aracı kullanmış olursa olsun. İster söz ile edebiyat üzerinden, ister musiki üzerinden ister diğer alanlarda, sanat ve estetik boyutunu kaybetmiş her eylem gibi, sanat değerini kaybetmiş siyaset de bir müddet sonra kabalaşır, nezaketini, zarafetini kaybeder, gönüllere hitap etmek yerine fiili olarak bedenlere hitap etmeye yönelir ki bu da bir başka zulmün kapısını aralamak olur. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, sadece bir ödül taktiminin ötesinde siyaset ile sanat arasında kurulması gereken zorunlu ilişkiyi de bize hatırlatıyor. Siyaset ancak ve ancak bir sanat boyutu ile estetik derinlik kazandığı zaman insanileşir, tarihileşir, ulvileşir; siyasetçi de ancak ve ancak sanat ehline hürmetle kendi haddini bilmeyi öğrenir."
CİHAN