Sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Namusunu koruyamayanlar birliğini koruyamaz, Birliğini koruyamayanlar namusunu koruyamaz." dedi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndaki toplantıya 81 ilden sivil toplum temsilcileri katıldı. Toplantı öncesi Grup Tillo, bazı eserlerini davetliler için seslendirdi. Gecede konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin her karış toprağında herkesin hakkı olduğunu belirterek; "Allah aşkına hangi Hakkarili İstanbul'dan vazgeçebilir. Kim bölücük adına İstanbul'u Mardin'den koparmak istese hangi Mardinli İstanbul'un Mardin'den koparılmasına razı olabilir. Olmaz, çünkü bir Hakkarilinin Hakkari'deki hakkı neyse İstanbul'daki hakkı odur. Bir İstanbullunun, bir Edirnelinin Edirne'deki hakkı neyse, Hakkari'deki hakkı da odur. Çünkü Çanakkale Savaşı'nı veren o dedelerimiz, bu haklar paylaşılsın, neredeyse miras kavgasına düşülsün diye o şehitlik şerbetini içmediler. Bir arada olunsun diye, aynı namus davası için yola çıktılar. Allah aşkına Sütçü İmam'ın namus davasından, Şanlıurfa'daki namus davasına, "Vurun Urfalılar namus günüdür" diyenler, "Türk günü"; "Kürt günü"; "Alevi günü"; "Sünni günü" demediler, "Vurun" dediler, "Namus günüdür, İstiklal günüdür" dediler. Antepliler onun için ayağa kalktı. "Vurun Antepliler" derken hep bunu seslendirdiler. Antepliler, Maraşlılar, Urfalılar, Türk mü, Kürt mü diye yanlarına, sağına soluna bakmadılar. Hepsi bizim istiklalimiz, bizim namusumuz için ayağa kalktılar. Şimdi de diyoruz, "Vurun" demiyoruz, düşman işgalinde değiliz ama diyoruz ki, "Gelin birlik günüdür, Gelin omuz omuza verme günüdür. Bugün namus günüdür, birlik günüdür. Namusunu koruyamayanlar birliğini koruyamaz, Birliğini koruyamayanlar namusunu koruyamaz." diye konuştu.
13 senelik AK Parti iktidarları döneminde, hiçbir ilin, hizmette ikincil, tali ya da ötekileştirilmiş bir durumda olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Bölünmüş yol mu yapıldı, her yere yapıldı, havaalanı mı yapıldı her yere yapıldı. Yüksekova'ya da yapıldı. Terör tehdidiyle bir müddet inişlere ara verildi ama talimat verdim en kısa sürede açılacak. Hatta terör örgütüne rağmen, bombalamalara, kaçırmalara, mayınlamalara rağmen Silvan Barajı yapıldı. İşte söylüyorum buradan onlar ne yaparsa biz Silvan Barajı'nı tamamlayıp halkımızın hizmetine sunacağız. Onlar ne kadar Yüksekova'yı Hakkari'yi havaalanından mahrum etmek isterlerse istesinler biz o havaalanını çalıştıracağız. Barış içinde o yaylalara gidilecek, barış içinde o mezralara çıkılacak." dedi.
'BALDIRAN ZEHRİNİN KENDİSİNİ DE İÇMEYE HAZIRIZ'
Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Analar ağlamasın derken biz yüreğimizden konuşarak analar adına konuştuk. "Gerekirse baldıran zehiri içeriz" diye cumhurbaşkanımız bunun için zikretti. Emin olun, eğer bir gençliği kurtarmak mümkün olacak ise baldıran zehrinin kendisini de içmeye hazırız, hiçbir şekilde tereddüt etmeyiz. Bir can kurtulacaksa bizim canımız da feda olsun deriz."
'KÜRTLERİN BİR DEVLETİ VAR. O DEVLETİN ADI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'
İçerisinde bulunulan günlerin yürek yüreğe konuşma vakti olduğunu vurgulayan Davutoğlu; "İşte Türkiye Cumhuriyeti devleti, bir etnik grubun, bir ırkın devleti değil, bütün ortak geleneğin, Selçuklu'nun devletidir, Eyyübi'nin devletidir, Osmanlı'nın devletidir. Ve o dönemde 7 cihanda, 7 iklimde, İstanbul'a dönüp, Dersaadet, huzur diyarı diyen kim varsa onların çocuklarının, torunlarının devletidir. Soruyorlar, bana sordular, 'Herkesin devleti var, niye Kürtlerin yok?' Bunu diyenler tarih bilmez. Kürtlerin bir devleti var. O devletin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Başka bir devlet yok." diye konuştu.
CİHAN