Davutoğlu, "Acıyı anlarız, ızdırabı hep hissederiz. Dolayısıyla tabi bir kardeş acısıyla bu sözlerin sarf edildiğini düşünüyorum. O anlamda insani olarak yaklaşmak gerektiğini de düşünüyorum. Ama TSK’nın mensuplarının gerektiğinde en derin acılara vakar içinde ve dimdik durabilecek nitelikte yetiştirildiklerine dair inancım sonsuzdur." dedi. Ancak TSK'nın Yarbay hakkında bir soruşturma başlatıp başlatmadığı sorusunu ise cevapsız bıraktı.
Geçici hükümeti kurma görevini aldıktan sonra Çankaya Köşkü'nde bir basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu'na Yarbay Alkan'ın sözleri ve TSK'nın kendisi hakkında bir soruşturma başlatıp başlatmadığı soruldu. Davutoğlu'nun ilk değerlendirmesi, "Zor günlerden geçiyoruz. Kimse bu günlerin acısız ve ızdırap vermeyen günler olmadığını iddia edemez. Ve hepimize bu acılar düşüyor. Her eve düşen acı, hepimizin yüreğine düşüyor. Bunları biz şehit aileleri ile bir araya geldiğimizde de görüştüğümüzde de derinden hissediyoruz. Türkiye bir büyük aile. Zor zamanlarda nasıl kenetlendiğimizi, deprem felaketleri, şimdi yaşadığımız sel felaketinde, terör felaketinde dünya alem şahit. Böyle bir şehit haberi geldiğinde yüreğinde sızı hissetmeyen hiçbir vatandaşımız olduğu kanaatinde değilim. Bir kere onu tespit edelim." şeklinde oldu.
Davutoğlu, "Ateş düştüğü yeri daha fazla yakar, hepimizi yakıyor ama. Bir aile içinde bu acının hissedilmesi de doğaldır. Ben onlarca şehit ailesi ile konuştum. Emin olun hala hatırladığımda gözlerimi yaşartan çok insani diyaloglar duyduk. Yani başsağlığı için aradığımız bir annenin babanın 'devlet vatan millet sağolsun' dediğinde yürekten nasıl deyişini size duyduğu güveni ifade etmesini, şu ana kadar aradığım -ki hepsini sırayla vakit buldukça arıyorum, hepsini aradım- aradıklarımdan tek bir kişi sitemkar bir ifadede bulunmadı. Anneler, babalar, yaşlılar, gençler." diye ekledi.
GATA’da gazileri ziyaret ettiğini anlatan Davutoğlu, "Bir gazimiz 'şuradan çıkayım hemen gidip mücadeleye devam edeceğim sayın başbakanım' dedi. Annesini aradım, Adana’da. Annesi 'evladımı ben bugünkü günler için yetiştirdim' dedi ve bize de dua etti. Kendi oğluna da dua etti. Şimdi böyle günler dayanışma günleri, böyle günler bazı ola ki art niyetli provokasyonlar varsa, bu olayı kastetmiyorum, onlara karşı vakar içinde davranmak günleri. Bir gazimiz yaralanmıştı, yavuklusu vardı. Onunla şey yaptığımızda bıraktığım anda, çıktığım anda, 'nişana söze değil bıraktığım yere gideceğim sayın başbakanım.' Şimdi bizim askerimizin subayımızın bilinci bu. Şuuru bu." diye konuştu.
Davutoğlu şöyle devam etti: "Şu anda büyük bir kahramanlıkla fedakarlıkla bu yarbayımızın silah arkadaşları da Türkiye’nin her yerinde dağlarda yaylalarda al bayrak için çarpışıyor, bu vatanın birliği beraberliği için çarpışıyor. Acıyı anlarız, ızdırabı hep hissederiz. Dolayısıyla tabi bir kardeş acısıyla bu sözleri sarf edildiğini düşünüyorum. O anlamda insani olarak yaklaşmak gerektiğini de düşünüyorum. Ama TSK’nın mensuplarının gerektiğinde en derin acılara vakar içinde ve dimdik durabilecek nitelikte yetiştirildiklerine dair inancım sonsuzdur. YAŞ’a katıldım, özel kuvvetler birliğini ziyaret ettim. Çelik iradeli kararlı vakur subaylarımızı görmek bana sadece gurur onur ve geleceğe dair ümit verdi. Zor zamanlarda zorlu süreçlerde vakarla kararlılık acıları dindirecek tek şeydir. Fedakarlık yaptığımızda da o fedakarlıkları gelecek nesiller için yaptığımızın bilincinde ve şuurunda olmamız hepimize katkı sağlar. O anlamda dediğim gibi bu konuların bu çerçevede hem acıları anlıyoruz ama bu vakarın korunması gerektiğini düşünüyoruz."
Davutoğlu, Yarbay Alkan hakkında TSK'nın bir soruşturma başlatıp başlatmadığı konusunda ise bir ifade kullanmadı.