İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
AB İLE MÜLTECİ MÜZAKERESİ
İnsan kaçakçılığının durdurulması için çaba harcıyoruz. Mültecilere kucak açan tavrımız istismar edilmemeli. Bizim teklifimiz hala masada. Teklifimiz illegal yollarla, tuzak gibi geçişleri tümüyle engellemeye yöneliktir.
DOKUNULMAZLIK ÇAĞRISI
Muhalefet partileri böyle bir teklif beklemiyordu. Bizim meselemiz hiçbir zaman bağcı dövmek olmadı. Burada MHP açık destek vereceğini ifade etti ama Kılıçdaroğlu sürekli kaçamak yollara girdi. Sanki biz dokunulmazlıkları kaldırmaktan imtina ediyoruz. Maskeleri indirmek gerekiyordu, herkes tavrını ortaya koydu. Şimdi eğer milletvekilllerini tek tek gönderecek olursak günlerimizi ayırmamız gerekecek. Bunun önüne geçmek lazımdı. Bunun tek yolu Meclis'i kilitlemek değil.
Hem teröre açık destek olanların yargılanmasının önünü açacağız hem Meclis'te vakit kaybetmeyeceğiz hem de hiçbir şeyden korkmadığımızı göstereceğiz. Gördüğüm kadarıyla kimse açık bir şekilde hayır demiyor. Bize aylardır saldırılıyor. İşte kaçınmıyoruz.
HERKES İÇİN DOKUNULMAZLIK ZIRHINI BİR GÜNDE KALDIRIRIZ
Herkes için dokunulmazlık zırhını bir günde kaldırırız. Yargı sürecinde herkes adalet ne derse buna razı olur. Ümit ederiz ki bu teklife 'hayır' demezler. Bu şekilde kimin dokunulmazlıkların kaldırılmasından korktuğunu kimin korkmadığını görürüz."
"AVRUPA BİRLİĞİ'NDEKİ GENEL HAVA, TÜRKİYE'YE BASKI YAPILMASI GEREKTİĞİNDEYDİ"
Göçmen sorununa ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu şu yanıtı verdi: "Muhalefete yaptığımız öneri gibi, 10 gün önce Brüksel'e giderken acaba AK Parti ne diyecek diyorlardı. Şimdi ne yapacağız diye telaşa düştüler. Avrupa Birliği'ndeki genel hava, Türkiye'ye baskı yapılması gerektiğindeydi. Sayın Merkel'i ya da çaba sarfeden liderleri kastetmiyorum. Paralel unsurların etkisiyle bazı çevreler de başka konuları gündeme getirmeye çalıştılar. Biz oyunun bütün kuralını değiştirdik. O günden bu güne Avrupa, Türkiye'nin götürdüğü teklifi tartıştı. Biz yollar tıkandığında yolları aşmak için siyaset yapıyoruz.
TÜRKİYE'Yİ AÇIK GÖÇMEN HAPİSHANESİ HALİNE GETİRECEK TEKLİFE DE PABUCU BIRAKMAYIZ
Mülteciler sorununu istismar ederek bir şey yapma niyetinde olmadık. Götürdüğümüz teklif ile oyunun bütün kurallarını değiştirdik. Türkiye'yi açık göçmen hapishanesi haline getirecek bir teklife de pabucu bırakmayız. Yaptığımız teklifleri kendi aralarında değerlendiriyorlar. Türkiye, Avrupa ve mülteciler için iyi haberler çıkmasını ümit ediyorum."
"HİÇBİR ŞEKİLDE SIKIYÖNETİM, OLAĞANÜSTÜ HAL ŞU ANDA DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ ŞEYLER DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın terör ve terörist tanımının değişmesi gerektiği yönündeki açıklamalarını değerlendirmesi istenen Davutoğlu, "Çok yönlü terör tehdidiyle karşı karşıya kaldığımız bu dönemde demokrasiyi korumaya çalışıyoruz. Yeni boyutlar dolayısıyla ek tedbirler kapsamında ne yapılması gerekiyorsa çalışma yapılmasının talimatını verdim. Kesinlikle demokratik standartlardan vazgeçmeyiz. Türkiye olarak hiçbir şekilde sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi bizim şu anda düşündüğümüz şeyler değil. Paris'te dahi yeni şartlar alınma ihtiyacı doğmuşsa Türkiye'de de alınır. Hiçbir şekilde tedbirlerden ödün vermeyiz ancak özgürlüklerden de geri adım atmayız. Ciddi bir sosyal medya manipülasyonu var.
TERÖRÜN YENİ BOYUTLARI VARSA ONU DA TANIMLARIZ
Hep beraber omuz omuza terör belasının üstesinden geleceğiz. Söylentilere hiçbir şekilde itibar edilmemeli. Uluslararası standartlarda demokratik ve hak ve özgürlükleri sonuna kadar koruyacağız. Terörün yeni boyutları varsa onu da tanımlarız. Hak ve özgürlükler zedelenmeden tedbir alırız" ifadelerini kullandı.
