5 gün boyunca Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 5 Temmuz’da ara karar açıklanmış, 22 sanıklı davanın beşinci gününde sanıklardan 10’u tahliye edilmişti. Mahkeme heyeti sanık Tolgahan Demirbaş'ın MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalanıp yakalanmadığının tespiti için eski Organize Suçlarla Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in tanık olarak dinlenilmesi yönündeki talebi reddetmişti.
DW Türkçe’den Alican Uludağ, Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında görev alan polis şefi Kerem Gökay Öner’in Tolgahan Demirbaş'ın kendisinin başında bulunduğu polis ekibi tarafından dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındığını belirterek gözaltı işleminde bulunan dört polisin tanık olarak ifadelerinin alınmasını ve sahte tutanağı hazırlayan polislerin yargılanmasını istediğini yazmıştı.
Duruşma öncesi Gerçek Gündem’e konuşan müştekiler avukatı Şeyda Şahin yarınki duruşmada Kerem Gökay Öner’in tanık olarak dinlenilmesi için yeniden talepte bulunacaklarını söyledi.
Şahin yargılamanın bir an önce bitirilmek istendiğini ifade ederek “Gerek sanık avukatlarının gerek biz müşteki avukatlarının taleplerinin kabul edilmemesi, kabul edilen taleplerin sonuçlarının beklenmemesi, bununla birlikte ısrarla mütalaa verilip sonrasında kısa bir gün verilip hemen karar verme niyetinde olan bir mahkeme ile karşı karşıyayız dedi.
Aralarında Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, MHP eski Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’unda olduğu 17 kişilik soruşturma dosyasının açılmadığı sürece yargılamanın eksik kalacağını ifade eden Şahin, “Biz önceki duruşmalarda bu dosyanın açılmasını, gizliliğinin kaldırılmasını ve o dosyadaki bilgilerin görünür kılınmasını istedik. 17 kişi hakkında süren soruşturmanın bitmesinin beklenilmesini bekledik. Ama taleplerimiz reddedildi. 17 kişilik dosya nasıl ilerliyor hala bir bilgi yok. Dava açılacağının bir emaresini de göremiyoruz. Bu dosya açılsa kim bilir neler, ne yazışmalar göreceğiz. Biz kovuşturmanın genişletilmesini talep ediyoruz çünkü eksik yargılama yapıldı” diye konuştu.
Sanıklar ve avukatları duruşmada yaptıkları savunmalarda Sinan Ateş’in, cinayet günü yanında bulunan akrabası Selam Bozkurt’un silahından çıkan kurşunla ölmüş olabileceğine dair iddialarda bulunmuştu. Sosyal medyada kurulan trol hesaplarca davaya dair farklı bir algı yaratılmaya çalışıldığını savunan Şahin, bu iddialara şöyle yanıt verdi:
“Sosyal medyada kendi trollerini oluşturmuşlar. Emre Yüksel’in yazışmaları dosyaya girmişti. O yazışmalarda Yüksel’in sosyal medyada kendi ekibinin olduğu, bu trolleri saldırttığı görülüyordu. Şimdi bu trol ordusu sosyal medyada her gün bize saldırıyor. Selma ve Ayşe Ateş’e, biz avukatlara sürekli olarak saldırıyorlar. Kendilerince bir bulanıklık yaratma peşindeler. Selman Bozkurt'la ilgili yapabilecekleri hiçbir şey yok. Duruşmada arkadaşlarımız otopsi raporlarının değerlendirmesini yaptılar. Kurşunların giriş yönü, Selman Bozkurt’un durduğu yer belli. Selman Bozkurt Sinan Ateş’in arkasındaydı. Kendileri sosyal medya trolleriyle farklı bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Kamuoyunu yanıltıyorlar. Selman’la ilgili sürpriz bir durumla karşılaşma ihtimalimiz yok. Yapacaklar her şey de elimizdeki resmi evraklarla boşa çıkıyor zaten.”