Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni (TGC) ziyaret eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'de ilk defa basına yönelik baskıların çok ağır olduğunu söyledi. Demirtaş, "Ülkemizde son dönemlerde inanılmaz bir baskı ortamı var. Belki Türkiye bunu ilk defa yaşamıyor ama böylesini ilk defa yaşıyor." dedi. Demirtaş, basın ve ifade özgürlüğünü sağlamak için hep beraber çalışmak gerektiğine vurgu yaptı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP Milletvekilleri Pervin Buldan, Garo Paylan, Sezayi Temelli, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni (TGC ) ziyaret etti. HDP heyetini TGC Başkanı Turgay Olcayto karşıladı. Ziyaret basına kapalı gerçekleşti. Ziyaret sonrası kameralar karşısına geçen Demirtaş ve Olcayto açıklama yaptı.
"Ülkemizde son dönemlerde inanılmaz bir baskı ortamı var." diyen Demirtaş, "Belki Türkiye bunu ilk defa yaşamıyor ama böylesini ilk defa yaşıyor. Bir yandan ileri demokrasi adı altında bu kadar sinsi ve gizli bir baskıyla birlikte, aynı şekilde kaba ve fiziki kuvveti de kullanan bir iktidar anlaşışını maalesef ki ilk defa görüyoruz. Basın özgürlüğünü bütün özgürlüklerin anası olarak gördüğümüz, ifade özgürlüğünün ifadesi olarak addediyoruz." ifadelerini kullandı.
Ülkenin çok daha antidemokratik gelişmelere de sahne olduğunu dile getiren Demirtaş, "Dolayısıyla bugünler de geçecek. Özgürlüklerin demokrasinin yanında olanlar ezilenlerin yanında olan halkımız, toplumumuz dimdik ayakta olacak. Gazetecilere, medya gruplarına, gazete binalarına son dönemde maalesef üzücü saldırı olayları yaşanıyor. Gazeteciler evinin önünde öldürülüyor. Gazetecilerin kafasına silah dayatılıyor. Gazete binaları polis eşliğinde saldırıya uğruyor, taşlanıyor. Gazeteciler tutuklanıyor, yargılanıyor, işten atılıyor. Medya patronlarına baskı oluşturmak için bizatihi hükümet tarafından isim verilerek gazeteci işten atılıyor. Çalışanların sosyal güvencesi özlük hakları ile ilgili sıkıntıları var." diye konuştu.
Bütün toplumun medya ile dayanışma içerisinde olması gerektiğini belirten Demirtaş, şunları söyledi: "Çünkü kendi özgürlüğümüz için önce ifade özgürlüğüne ve medya özgürlüğüne sahip çıkmamız gerekiyor. Biz buna yürekten inanıyoruz. Gazeteciler Cemiyeti'ni bu konuda gösterdiği saygın mücadeleyi de destekliyoruz. Dayanışma içerisindeyiz. Medyada bize doğru, partimize doğru, yaptıklarımıza doğru her türlü eleştiriyi saygıyla karşılıyoruz, karşılarız. Medya'nın özgür çalışması zaten budur. Sadece bir lideri, siyasi partiyi övmek değildir işi. Bizi eleştirebildiği kadar, hükümeti, devleti yönetenleri de korkmadan özgürce eleştirebilmeleri lazım."
'UYGUN YAKLAŞIM BEKLEMEK HAKKIMIZDIR'
Demirtaş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in Şırnak'ta araç arkasında sürüklenen cesetle ilgili açıklamalarını da değerlendirdi. Demirtaş, Görmez'in cesetle ilgili "İslam dini ölen bir beden üzerinde en küçük bir işkenceyi yapmayı haram kılmıştır, doğru değildir" sözlerinin hatırlatılması üzerine "Özellikle toplumda halkın kamuoyunun vicdanını yaralayan olaylarla ilgili savcılardan, hukukçulardan hızlı bir soruşturma nasıl beklemek hakkımızsa toplumun dini önderlerinden, inanç önderlerinden de temsil ettikleri inancın esasına uygun yaklaşımlar beklemek yine bizim hakkımızdır." dedi.
Demirtaş açıklamasının devamında şunları söyledi: "Bunu sadece İslam toplumunun dini temsilcileri açısından söylemiyorum. Türkiye toplumu sadece Müslüman toplumundan ibaret değil. Ülkemizde Hristiyanlarda, Ezidiler de, Yahudiler de yaşıyor. Bütün bu inanç liderleri temsilcileri dinlerin özü ve esası olan hakkaniyet, barış kardeşlik mesajlarını çok sık vermeliler. Tabiki bir cenazeye bir yerde bir işkence yapılırken dini liderlerin veya dini temsil eden inanç temsilcilerinin sessiz kalması düşünülemez. Bu konuda çok ciddi ve uyarıcı refleksler vermeleri lazım. Mesajlar vermeleri lazım."
TURGAY OLCAYTO: HUKUK İŞLEMİYOR
Basının içinde bulunduğu zor dönemde cemiyete yapılan bu ziyaretten memnuniyet duyduklarını dile getiren TGC Başkanı Turgay Olcayto ise "Bu tür ziyaretlere ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye'de düşünce ifade özgürlüğü, insanların temel hak ve özgürlüklerinde hukuk tam işlemiyor. Yani demokrasinin bütün kural ve kurumlarına işleyebildiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Böyle bir ortamda elbette basın özgürlüğü de olmuyor. Basın özgürlüğü halkın haber alma özgürlüğüdür. Halkın doğru bilgilendirilme özgürlüğüdür. Türkiye'de bu gerçekleşmiyor. Haber karartmalar v e çok fazla yasaklamalar var. Ben bazen yabancı gazetecilerle konuşurken bir gazeteci olarak Reyhanlı'da ne olduğunu bilemiyorsam halk bunu nereden öğrenecek." şeklinde konuştu.
CİHAN