Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri başta olmak üzere 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası Sincan Cezaevi Adliyesi’nde görülmeye devam ediyor.
Davanın ikinci duruşmasında söz alan Demirtaş, savunmasında mahkemeye heyetini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa’ya aykırı olmakla eleştirdi. Kesinleşmiş AİHM Büyük Daire kararına göre MYK tarafından 6 Ekim 2014 tarihinde atılmış tweetlerin siyasi söylem kapsamında olduğunu belirten Demirtaş, “Nokta. Tekrar Anayasayı okuyayım, göstereyim hatırlatayım. Anayasa 90’na göre nokta. Bunu tartışamazsınız. Bunu Cumhurbaşkanı tartışamaz. Bunu Mehmet Uçum, Soylu tartışamaz. Heyetiniz tartışamaz. Bitti. Kesinleşmiş Büyük Daire kararına göre MYK tarafından 6 Ekim 2014 tarihinde atılmış tweetler siyasi söylem kapsamındadır. Bitti. Onu tekrar getirip iddianameye koyup bizi suçlayamazsınız” şeklinde konuştu.
Selahattin Demirtaş’ın savunmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“‘AİHM KARARI BİZİ BAĞLAMAZ, ANAYASAYI TANIMIYORUZ’ DEMİŞ OLDUNUZ”
“Bunu yaparsanız AİHM Büyük Daire kararını tanımıyoruz demiş olursunuz. Hadi tutukluluk açısından bağlamıyor sizi bu da mı bağlamıyor? Mahkemeniz bu iddianameyi yüzümüze okudu. İddianamenin yüzümüze okunması resmi olarak bizi sorumlu tutmaktır, hakkımızdaki iddialarla ilgili bizi suçlamaktır, itham etmektir, duruşmayı başlatmaktır. Siz bu tweeti bir suçlama unsuru olarak yüzümüze okuyarak ‘AİHM kararı bizi bağlamaz, tanımıyoruz’ demiş oldunuz. Bunu diyen mahkeme heyeti ‘Anayasa 90’ıncı maddeyi tanımıyoruz’ demiştir.”
“ANAYASAYI AÇIKÇA İHLAL ETTİNİZ, ÖNCELİKLE AKLANMANIZ GEREKİR”
“Anayasayı tanımayan bir mahkeme heyeti bizi yargılayamaz. Anayasaya bağlı olmayan, hukukun üstünlüğüne bağlılığı olmayan bir mahkeme heyeti yargıç gibi davranamaz. Üstünde cübbe olması durumu değiştirmez. Salonun bir mahkeme salonu olması durumu değiştirmez. Siz Anayasayı açıkça ihlal ettiniz, bizi suçlamadan önce öncelikle sizin aklanmanız gerekir. Bu kadar bariz usulsüzlükler yapmış hatta suç işlemiş bir heyet bizi suçlu diye nasıl yargılayacak?”
“SELAHATTİN DEMİRTAŞ SEMBOL BURADA”
“Şimdi bizi sorumlu tuttunuz diyorsunuz ki, buyurun kendinizi aklayın. Neden böyle yaptınız? Nedenini okuyorum: ‘Ben inanıyorum ki Selahattin Demirtaş adlı teröriste böyle bir hak tanınmaz.’ Nedeni bu işte. Selahattin Demirtaş sembol burada. Bütün sanıklar için söyleniyor, sadece AİHM kararında ismim olduğu için söylenmiş. Talimatı buradan alıyor. İddia bu. Size siyasi talimat verildi; gereğini yaptınız, yapıyorsunuz.”
“MAHKEMENİZ, KASTEN SİYASİ YAŞAMA MÜDAHALE EDİYOR”
“Siyasi saikle tutuklama yanlışlıkla olmaz. Yanlış yorumla olmaz. Kasten işlenmelidir ve suçtur. Sadece hürriyeti ihlal suçu da değildir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli referandum ve seçimlerine yasa dışı, anayasa ihlali ile müdahaledir. Bunun adı darbedir. Siyasi seçimlere darbe yoluyla müdahale yapılmıştır. AİHM kararıyla bu kesinleşmiştir. Referandum bu şekilde hileyle kazanılmıştır. Partimizin 12 milletvekili, 2 eş başkanı dahil olmak üzere tutuklanarak referanduma gidilmiştir. Bunu yapan yargıçların suç işlediği AİHM Büyük Daire kararıyla kesinleşmiştir.”
“HEYETİN, MHP GENEL MERKEZİ İLE BARİZ İLİŞKİSİ ORTAYA ÇIKTI”
“Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını hem tanımadığını resmen ihlal eden, aynı zamanda sahte çeviri yaparak, tahrifat yaparak dosyaya alan ve aynı zamanda MHP Genel Merkezi ile bariz ilişkisi ortaya çıkan bir heyetin bize CMK’dan, şundan bundan söz etmesi doğru değildir. Önce bu hususların netleşmesi lazım.”
“HEYETİNİZ BAHÇELİ’NİN TALİMATININ GEREĞİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR”
“Devlet Bahçeli, 11 Aralık 2020, siz iddianameyi kabul etmeden 25 gün önce şu açıklamayı yaptı. ‘Terörist Demirtaş davasının bu kadar sürmesinin mesela 16 Mart 2021 -yargılandığım dosyayı kastediyor şaşırmış orada – gününe ertelemenin makul bir nedeni var mıdır? Suç ve suçluyla gecikmeksizin mücadele edilmelidir. 2021 yılında terör ile ilgili tüm dosyalar sonuçlanmalı Türkiye bu bahsi hukuken kapatmalıdır.’ İşte size verilen siyasi talimat budur. Heyetiniz de daha ilk duruşmadan itibaren telaşla, panikle, hızla kimlik tespiti yapmadan, iddianame okuyarak bir an önce 2021 yılında bu dava bitecek talimatının gereğini yapmaya çalışmaktadır.”
“Az önce belirttiğim gibi heyetiniz veya katiplerden birinin MHP Genel Merkezi ile organik bağı olduğunu ispatlayan o tweetle birlikte ele alındığında mahkemenizin duruşmayı yürütme biçimi ve değerli avukatlarımızın da belirttiği gibi düşman hukuku uygularcasına kafasında hüküm kurmuş bir şekilde duruşma usulünü sürdürmesi bu telaşın ve paniğin göstergesiydi.”
“CUMHURBAŞKANI YALAN SÖYLER Mİ; SÖYLER”
“Bakın ülkenin cumhurbaşkanı, aleni bir şekilde algı yaratmak için yalan söylüyor. Diyor ki: ‘Diyarbakır’da sokağa dökülün diyen kimdi?’ ‘Diyarbakır’da sokağa dökülün’ diye açıklamam halen önünüzdeki iddianamede yok. Hala yok. Hiçbir zaman yoktu. Böyle bir açıklamam yok çünkü. Ama varmış gibi yapıyor Cumhurbaşkanı: ‘53 kardeşimiz orada öldürüldü.’ 53 kardeşimiz Diyarbakır’da mı öldürüldü? Yalan. Algı yaratmak istiyor. ‘Diyarbakır’da 53 kardeşimi bunlar öldürdüler’ dedi. Bu da yalan. Şimdi ülkenin cumhurbaşkanı yalan söyler mi? Söyler. Bütün ülkelerin cumhurbaşkanları yalan söyleyebilir. Siyasetçidir. Yalan söyler.”
“KATLEDİLEN 37 KİŞİNİN TEK BİRİ BİLE UMURLARINDA DEĞİL”
“Ne insanlar umurlarında ne Yasin Börü umurlarında. Ne Hakan Baksur umurlarında ne Ekrem Kaceroğlu umurlarında. Katledilen 37 kişinin tek biri bile umurlarında değil. Onların aklı fikri biz buradan nasıl siyasi rant devşiririz. Dolayısıyla rakamlar, insanların ismi umurlarında bile değil. Sömürüp durmaktan başka bir şey yapmadılar. Altı yıldır Yasin Börü’yü sömürüyor. HÜDAPAR denen parti de buna payanda oluyor.”