HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara'daki bombalı saldırının faillerinin Suruç ve Diyarbakır katliam failleriyle bağlantılı olduğunu ilk gün soruşturmayı yürüten savcının kendilerine söylediğini ifade etti. "Hem bombanın hem de bombacıların bağlantılı olduğunu ifade etmişti." diyen Demirtaş, "Hukuka inanan etkili adil bir soruşturma yapabilecek savcılar, bütün bu katliamların arkasındaki güçleri rahatlıkla ortaya çıkarabilir; yeter ki siyaset müdahale etmesin ama gördüğümüz kadarıyla siyaset müdahale ediyor soruşturmaya. Savcılar bu konuda samimi mi, güçlü mü, kendini rahat hissediyor mu; bilemiyorum. Eğer soruşturmayı yürüten savcılar üzerinde bir baskı varsa çıkıp bunu da açıklamalılar." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Meclis'te bir araya geldi. Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun özür çağrısıyla ilgili, "Bir hükümet boşluğu var dedim ya. Türkiye bir geçiş dönemi yaşıyor. Öyle bir geçici Başbakan tarafından yönetiliyor ki ülke, kendisi sorumlu olduğunun farkında değil, özür dilemesi gerekenin kendisi olduğunun farkında değil. Halen bizden özür bekliyor. Bugün itibariyle 99 cenaze kaldırmış bir partiden özür bekliyor. Birbirimize çok çok uzaktayız, öyle görüyoruz. Kendisi toplumdan samimi bir özür dilemeli. Ankara'ya geldiniz sizi koruyamadık ey halkım özür diliyorum demesi gereken kişi bizden özür bekliyor. Hayretler içerisindeyiz; Allah akıl fikir versin." diye konuştu.
Ankara saldırısı ile ilgili Başbakan ve hükümet üyelerinin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Demirtaş, "Faillerin Suruç ve Diyarbakır katliam failleriyle bağlantılı olduğunu ilk gün soruşturmayı yürüten savcı bizimle paylaşmıştı. Hem bombanın hem de bombacıların bağlantılı olduğunu ifade etmişti. Hukuka inanan etkili adil bir soruşturma yapabilecek savcılar, bütün bu katliamların arkasındaki güçleri rahatlıkla ortaya çıkarabilir; yeter ki siyaset müdahale etmesin ama gördüğümüz kadarıyla siyaset müdahale ediyor soruşturmaya. Savcılar bu konuda samimi mi, güçlü mü, kendini rahat hissediyor mu; bilemiyorum. Eğer soruşturmayı yürüten savcılar üzerinde bir baskı varsa çıkıp bunu da açıklamalılar. Bu soruşturma sağlıklı yürütülürse Ankara'dan Antep'e kadar Halep'ten Rakka'dan İstanbul'a kadar bağlantıları ortaya çıkacaktır. Devlet içinden kimden güç destek aldıkları, kimler kendilerine kolaylık sağladı, silah verdi, para verdi, istihbarat sağladı; bunların hepsi ortaya çıkar ve ayrıca siyasetçilerle bağlantıları ortaya çıkar. 'Arkasında şu var, bu var' Başbakanın soruşturmayı yönlendirmesine kimsenin izin vermemesi lazım, soruşturmayı sulandırmasına kimsenin izin vermemesi lazım. Nereden gelmiş olurlarsa olsun, siyasi sorumluluk hükümettedir, hukuki sorumluluk da bütün bu bağlantıları kuran devlet içerisindeki herkestedir; görevi yetkisi ne olursa olsun. IŞİD'in devlet içinde çok sağlam ilişkileri var; onları koruyan kollayan bir yapı var. Sayın Davutoğlu bunlara ne kadar hakim bilemiyorum. Ben Davutoğlu'nun bu katliamı oturup planladığını ima etmedim, iddiada etmedik. Ama devlet içerisinde bunu yapanlar var. Devlet bunu yaptı derken; bilerek daha önceki katliamlarda üstünü örtme çabasını da görerek konuşuyoruz. Şimdi Davutoğlu'nun can havliyle, 'hayır devletin dahli yok' demesi bizi daha da şüphelendiriyor. Daha soruşturma bitmedi; başlamadı bile. Başbakan olarak arkasındaki örgütleri, devletin dahlinin olmadığını nereden biliyorsun? İşte bu şüphelerimizi artırıyor. Olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı konusunda önceki deneyimlerimize dayanarak kuşkuluyuz, kuşkularımızda da haklıyız. Biz tüm yönleriyle olayın ortaya çıkarılamayacağı konusunda maalesef ki ciddi bir inanca sahibiz. Siz hep bunları kolladınız, korudunuz bunları. 'Öfkeli çocuklar' dediniz bunlara, terör örgütü olarak bile görmediniz. Şimdi Suriye'den buraya kadar gelip Ankara meydanında bomba patlatıyorlarsa, kimi sorumlu tutacağız? Neredeyse 'HDP yaptı' diyorlar; 'HDP özür dilesin' noktasına geldik. Bir katliam ancak bu kadar ters yüz edilebilir, bu kadar pişkin davranabilir siyasi sorumlu, bir Başbakan ancak bu kadar pişkin olabilir."
Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderleri buluşturma çağrısıyla ilgili ise Demirtaş, "Leyla hanımın barış duygusuyla içi yanarak yaptığı bir çağrıdır. Partimiz adına, resmi kurumsal bir çağrı değildir. Leyla hanımın kıymetli bir çağrısıdır. Kişisel olarak içi yanıyor, bir anne olarak." ifadelerini kullandı. CİHAN