Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan, Halkların Demokratik Partisinin (HDP) eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, "demokrasi ittifakı" önerisi konusunda "Sürecin giderek bu noktaya evrildiğini düşünüyorum" diye konuştu. HDP ile İYİ Parti arasında "demokratik teamüller çerçevesinde eleştirel bir diyalog ve ilişki kurulmasını" öneren Demirtaş, "İYİ Partili bazı siyasetçilerin faşizan söylemlerinin diyalog ve çözüm zeminini tahrip ettiğini" de söyledi.

Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.

Demirtaş HDP'nin 7 Haziran seçimleri sonrası AKP'ye koalisyon önerdiği ile ilgili soruya karşılık, Osman Baydemir'in o dönemde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesi için eski milletvekili Celal Doğan'ı görevlendirdiklerini ve bu görüşmede Erdoğan'a "çözüm sürecinin devam etmesi kaydıyla" üç teklif götürüldüğüne dair açıklamalarının doğru olduğunu söyledi. Demirtaş, "Osman Bey'in belirttiği noktalar doğru. Ancak bunlar, ilk defa basına yansımıyor. O tarihte de bunları açıklamıştık zaten. Erdoğan'ın ne cevap verdiğiyse yaşananlardan anlaşılıyor olsa gerek. Tüm çözüm ve diyalog seçeneklerini reddederek gerilimi ve çatışmayı seçti" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın, geçtiğimiz günlerde iktidara seslenerek, "Çözüm sürecinde bize vaat ettiklerinizi yeri ve zamanı geldiğinde mutlaka açıklayacağız" mesajının hatırlatıldığı Demirtaş, "Benim bildiğim gizli, tartışmalı, spekülatif hiçbir vaat yoktur. Vaat edilen ve edilmeyen her şey kamuoyunun bilgisi dahilindedir" ifadelerini kullandı. Demirtaş şöyle devam etti:

"Asıl sorun, AKP'nin kamuoyuna açık vaatte bulunmaması ve adım atmamış olmasıdır. Çözüm süreci ne suça ne de suçlamaya konu olmayacak kadar ciddi, ahlaki ve meşrudur. Sayın Eş Başkanımız da eminim ki gizli bir şantaj unsurundan söz etmiyor. AKP'nin çözüm sürecini sahiplenmeyen, kriminal hale getiren tutumunu eleştiriyor ve bunu teşhir etmekten söz ediyor. Ama gerçekten kast ettiği şeyi, elbette kendisi izah edecektir."

Selahattin Demirtaş, daha önce önerdiği güçlendirilmiş parlamenter sistemi merkeze alan demokrasi ittifakı hakkında da şunları söyledi:

"Ortak nokta, demokrasinin ilkeleridir. Buluşma da ancak bu ilkelerde olabilir. Gördüğüm kadarıyla HDP zaten bundan kaçmıyor. Hatta demokrasi ittifakını en çok HDP öneriyor. Tüm partiler ortak ilkeleri belirlerse bunun etrafında birleşebilirler. Sürecin, giderek bu noktaya evrildiğini düşünüyorum."

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Selahattin Demirtaş'ın terörle iç içe olduğu bir gerçek. Bunu kendisi de reddetmiyor zaten" sözleri hakkındaki düşüncesi sorulan Demirtaş, Akşener'e cevap vermeyeceğini söyledi:

"Sayın Akşener'e doğrudan cevap vermem yakışık almaz. Her ne kadar haksız yere hapisteysem ve kendisi iktidarın diliyle konuşup beni suçlamış olsa da hapisten kendisine cevap vermeyeceğim. Sadece, tüm muhalefete şunu hatırlatmak isterim; yargının, adalet kurumunun tümden çöktüğünü haklı olarak sürekli vurguluyorlar. Peki, çökmüş olan bu yargı sıra bize gelince mi, 'bağımsız Türk yargısı' oluveriyor? Yargının en çok bize adaletsizlik yaptığını görmüyorlar mı ki, bu adaletsizliklere onay verecek bir dil kullanıyorlar?

"Bugüne kadar hakkımda kesinleşmiş iki mahkeme kararı var: Anayasa Mahkemesi kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı. Her iki karara göre de bana yönelik ağır hak ihlalleri yapılmıştır. Bu kararları görmeyip iktidarın diline teslim olmak, iktidara muhalif pozisyonda olmakla da demokrat olmakla da bağdaşmaz."

Demirtaş İyi Partililerin HDP karşıtı açıklamaları ile ilgili ise şöyle konuştu:

"HDP ve İYİ Parti, birbirlerinin görüşlerini ve siyasetini kabul etmek zorunda değildirler. Demokratik teamüller çerçevesinde eleştirel bir diyalog ve ilişki kurulması gerektiğine inanıyorum. Fakat İYİ Partili bazı ırkçı siyasetçilerin faşizan söylemleri, her türlü diyalog ve çözüm zeminini maalesef tahrip ediyor. HDP'ye hakaret etmek, ayar vermeye kalkmak başka bir partinin temsilcilerinin haddi değildir, buna güçleri de yetmez. İsim vermeye gerek görmüyorum ama belli birkaç kişinin bana ve partimize karşı kullandıkları dilin Cumhur İttifakı'nın ötekileştirici, zehirli dilinden farkı yok."

Demirtaş, HDP'nin kapatılmasına dair tartışmalarla ilgili ise "Son derece yanlış ve faydasız olarak görüyorum" yorumunu yaptı ve "Oy artırmak ya da seçim kazanmak amacıyla bir partinin bir başka partiyi kapattırmaya çalışması acizliktir, utançtır. İsteyen deneyebilir ama herkes şundan emin olsun ki kapanan HDP olmaz. Biz yine de bunun olmasını istemiyoruz. Umarım parti kapatma tartışmaları bir daha gündeme gelmemek üzere kapanır. Çünkü bu tartışmanın kendisi bile toplumsal dokuya büyük bir zarar veriyor" dedi.