Gazete Duvar'dan Alkan Şahin'in haberine göre, Ateş'in ablası İlknur Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın durumdan haberdar olduğunu, AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'a talimat verdiğini, ancak Yayman'ın telefonları açmadığını söyledi. Kardeşini bulmak için başvurdukları televizyon kanallarında, "Depremzede kayıplarının çıkarılmaması” yönünde bir talimat ile karşılaştıklarını öne süren Karaca, "Depremde tek bir kayıp yok" diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a, "Biz kimi arıyoruz o zaman? Halüsinasyon mu görüyoruz?" diye seslendi.
ENKAZDAN SAĞ KURTULDU
Depremden saatler sonra Sağlık Bakanlığı'na bağlı ambulans helikopter ile Mersin Yenişehir Hastanesi'ne sevk edileceği söylenen Merve Ateş, yanında hiçbir refakatçi kabul edilmeden ambulansa alındı. Helikopterin, 'hava şartlarını' gerekçe göstererek iniş yapamaması nedeniyle Ateş, İskendeun SSK Hastanesi'ne geri getirildi. Burada bir süre kalan Ateş, daha sonra doktor Ergün Kaya tarafından yeniden Mersin Yenişehir Hastanesi'ne sevk edilmek üzere hastaneden gönderildi. Aile, hiçbir sevk kaydı olmadan hastaneden gönderilen Merve Ateş'ten haber alamadı.
'ENİŞTE, ANNEM VE BABAM ÖLDÜ, BENİ BURADAN ÇIKARIN'
"Annem, babam ve Merve, benim diğer kız kardeşimin oturduğu eve 5 dakikalık mesafede oturuyor. Deprem olduktan sonra onları görmek amacıyla kardeşim binaya gitti. Binanın yıkıldığını görünce köyümüze dönüp, akrabalarımızı da alarak, kazma kürek ile birlikte kendi imkanlarımızla en üst katta oturan kardeşim Merve'yi, annemi ve babamı kurtarmaya çalıştık. Biz herhangi bir yardım talep etmedik. Merve, annem ve babam deprem olduktan sonra ilk çıkanlardan. 4.17'de deprem oluyor, 9.30 sularında Merve sağ, bilinci açık ve sol bacağı yaralı halde çıkarıldı. Merve, 'Enişte, annem ve babam öldü, beni buradan çıkarın' diye eşime sesleniyor. Merve'nin bilinci açık.
Annem ve babam yaşamını yitirmişti. En azından Merve sağ olduğu için onu bir an önce hastaneye yetiştirme çabasına girdik. Merve, mahallede bulunan ambulansa, dayım refakatinde bindirildi ve İskenderun SSK aciline götürüldü Merve'nin saat 10 sıralarında ilk müdahalesini doktor Ergün Kaya yaptı. Annemin ve babamın naaşı da aynı hastaneye getirildi.
'MERVE AMBULANSA TEK BİNDİRİLDİ'
Doktor, müşahede altında bulunan Merve'nin aynı gün saat 17.00'de Mersin Yenişehir Hastanesi'ne sevk edeceğini söyledi. Ambulansla birlikte ailemden bir kişinin refakatçi olarak gitmesi istenildiğinde görevliler, ambulansın refakatçi almayacağını ve Merve'nin tek götürüleceğini söyledi. Merve, tek başına ambulansla hastaneden ayrıldı.
'HELİKOPTER İNİŞ YAPAMADI'
Doktor, Merve'yi alacak helikopterin, 'yağıştan dolayı' iniş yapamadığını, bu nedenle İskenderun SSK aciline yarım saat sonra yeniden getirildiğini söyledi. Ancak Merve hala tek başınaydı. Merve'nin oturduğu binadan çıkan ve İskenderun SSK Hastanesi'nde tedavi gören depremzedeler, Merve'nin tekrar getirildiğini gördüklerini söyledi.
'SAĞLIK BAKANLIĞI MERVE'Yİ BANA SORUYOR'
Merve'nin kayıp ilanı oluşturduktan sonra 184 Sağlık Bakanlığı'ndan beni aradılar. Benim soracağım soruyu onlar soruyor: 'Merve'ye ulaşabildiniz mi?' Ben bilsem sana zaten ihtiyacım olmaz. Ambulansa ulaşamadık. Hangi ambulansın, nereden gelip nereye gittiğini bilmiyoruz, bilgisi yok. Adana gişelerine giren her aracın kamera kayıtlarını, plakasını, görüntüsünü alabileceğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Bu kayıtları istedik ama hiçbir şekilde olumlu ya da olumsuz bir cevap gelmedi.
'DEPREMZEDE KAYIPLARINI ARAMA KOMİSYONU NEDEN REDDEDİLDİ?'
'İHBARLAR ASILSIZ ÇIKTI'
'HÜSEYİN YAYMAN BİZE CEVAP VERMEDİ'
Sayın Cumhurbaşkanımız, asistanına bilgileri yazdırdı. Ardından AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'a talimat vermiş. Hüseyin Yayman kız kardeşimi aradı, 'Cumhurbaşkanımız bu görevi bana verdi, kardeşinizle ben ilgileneceğim' dedi. Hüseyin Bey sadece Mersin Yenişehir Hastanesi'ne baktı. Orada olmadığını biz zaten biliyoruz. Hüseyin Bey, biz onu aradığımızda bize cevap vermedi. Cumhurbaşkanımıza kadar çıktık, en yüksek mertebeye ulaştık. Biz çok yıprandık.
'KANALLARA ÇIKMAMIZA İZİN VERİLSİN'
Bizim yayınlara çıkmamıza izin verilsin. Biz önümüzün kesilmesini istemiyoruz. Bizim başımıza gelen bunların başına gelse bu kadar sessiz kalacaklar mıydı? Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz? Biz neden bu kadar görmezden geliniyoruz.
'BİZ HALÜSİNASYON MU GÖRÜYORUZ?'