Deprem mesaj mı?

''Depremin mesajının seküler kesim olduğunu ileri sürebilecek kadar kendinden geçmiş ideoloji sarhoşlarına bu kadar küçük deprem mesaj bile sayılmaz. Mesajcık demek lazım belki''

SHABER3.COM

“Felaket gelip çatmadan önce, açık veya kapalı bir şekilde geleceğini mutlaka haber verir.”
Honore de Balzac

Sorunun cevabını yazının sonuna kadar bırakmayacağım. 
Yekten söyleyeyim hemen:
Evet deprem kesinlikle bir mesajdır!
Elbette mesajdır, ancak inananlar için…
İnanmıyorsanız, değil deprem, küre-i arz bomba olup infilak etse, sizin için vız gelir tırıs gider. 
Yine bildiğinizi yaparsınız. Her akşam televizyonlara çıkıp reisinizi yalar, devleti talan etmeye devam eder, Ramazan’da utanmadan “nasıl oruç tutulur” söylevleri sallarsınız. “Kendimi yakarak intihar ettim, orucum bozuldu mu” diye sorarsınız beş yıldızlı otel işleten din hocanıza!
Filistinli çocuğa üzülür gibi yapar, ülkenizde hapishanelerde duran yüzlerce masum bebeyi görmezden geliyorsanız deprem mesaj filan değildir sizin için. Daha doğrusu mesajdır da, siz (üstünüze) alamamışsınızdır mesajı. 
Size deprem kâr eder mi yahu? 
Mazlumların malına çökülür umurunuz bile olmaz, utanmadan hak hukuktan bahseder Afrikalı insanlara yardım kampanyası afişini dükkânınıza asarsınız. 20 yıllık komşunuzu terörist diye ihbar etmekten utanmaz, bir de liderinizin yolunu keser yırtına yırtına mallarına mülklerine el konulmasını istersiniz. 
Açık söyleyeyim, eğer Cenab-ı Allah nokta atışı yapsa idi, bu kadar küçük bir depremle yırtamazdınız...
Yüzbinlerce insanın ahı alınırken kılınızı dahi kıpırdatmayıp üç kuruş menfaatinizi düşünmenize tsunami bile yetersiz kalır söyleyeyim. 
İnanan insan için şüphesiz deprem mesajdır. 
Sadece deprem değil. 
İnanan insan için yağmur, gece, gündüz, bulut, dağ, taş, toprak, ağaç, balık, aklınıza ne geliyorsa bir mesajdır. Zaten kutsal kitabımız hep bakıp ibret almaktan bahseder bu sebeple. 
Deprem de mesajdır, hem de güçlü mesajdır. 
Amma velakin…
AKP’li çakalların bahsini ettiği gibi, İzmir ve yöresine değil, tam aksine ülkeyi yöneten hırsız, arsız, vicdansız tayfasına daha öncelikli bir mesajdır. 
Ama bu mesajı almak bir yana, yanlış almak da bunların her zalim kavmin kaderi sanırım. 
Depremin mesajının seküler kesim olduğunu ileri sürebilecek kadar kendinden geçmiş ideoloji sarhoşlarına bu kadar küçük deprem mesaj bile sayılmaz. 
Mesajcık demek lazım belki. 
İkinci bir soru yine popüler bugünlerde. 
Peki bu deprem ülkemizde yaşanan ahlaksızlıkların, vicdansızlıkların, namussuzlukların neticesi midir?
Hemen cevaplayayım. Sizin kastettiğiniz, kimseye zararsız içki içenden, şahsi günah işleyenden, fasık-ı mütecahir olmayandan dolayı olmaz bu tür felaketler. 
Yine kutsal kitabımızda bahsedilen bizden önce helak olan kavimlere baktığımızda, zalim hükümdara teşne olanları, mazlumları sistematik olarak işkence ve yok oluşa tabi tutanları, sürgün edenleri, malına mülküne konanları göreceksiniz. 
İzmir’de birisi iki tek attı diye deprem olmaz. 
Olsa olsa, onlarca çocuğa tecavüz eden haysiyetsiz mahlûkları ‘bir kereden bir şey olmaz’ diye savunan aileden sorumlu, üstelik başı örtülü bakanlar yüzünden olur depremler. 
En vahşi kabilelerde bile olmayan, yeni doğum yapmış kadını tutuklayıp hapse atanlardan dolayı olur deprem ve diğer afetler. 
Suçsuz insanları iftiralarla zindana atanlardan dolayı olur, hırsızlık yapmayı karakter haline getirenlerden dolayı olur, üç kuruşluk menfaat için hırsızları, zalimleri, namussuzları destekleyenlerden dolayı olur deprem ve bilumum belalar…
İçkiden dolayı 6 şiddetinde deprem oluyorsa, AKP ve siyasal dincilerin yaptıklarından dolayı taş yağmalı memlekete günde beş vakit!
Anladın mı AKmal kardeşim?

Seyfi Mert
ÖNE ÇIKAN HABERLER