Dershanelerin kapatılması nedeniyle işsiz kalan öğretmenler Güvenpark'ta eylem yaptı. Dershane Öğretmenleri Platformu Sözcüsü Hasan Sevme, dershane öğretmenleri olarak Milli Eğitim Bakanlığı'na güvendikleri için tamamen işsiz kaldıklarını söyledi.
İşsiz kalan dershane öğretmenleri, Dershane Öğretmenleri Platformu üyeleri olarak Güvenpark'ta eylem yaptı. Öğretmenlerin elinde 'MEB dershane öğretmenleri için verilen sözler tutulsun', 'Dershane öğretmenleri mağdur', 'Bakanım evimi kim geçindirecek' dövizleri yer aldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Dershane Öğretmenleri Platformu Sözcüsü Hasan Sevme, platform olarak Türkiye'nin değişik illerinden geldiklerini söyleyerek, hiçbir gruba mensup olmadıklarını, bağımsız üyeler olduklarını kaydetti. Sevme, "Türkiye'nin yetiştirdiği işsiz kalmış dershane öğretmenleriyiz. Biz mağdur edildik. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra devletin bize, 6 yıl şartı tutulan öğretmenlere verdiği söz tamamıyla rafa kalktı. Biz kurumlarımızla bile anlaşamadık. Zaten ortada kurum da kalmadı, dershane de kalmadı." ifadelerini kullandı.
"İSTİHDAM EDİLEN ÖĞRETMEN SAYISI YARIYA DÜŞTÜ"
Dershane öğretmenlerinin mağdur edilmediğinin söylendiğini ifade eden Sevme, şunları kaydetti :"Bu durum dershane öğretmenlerine sorulmamış, veli ve öğrencilerin mağdur edilmemesi üzerine yoğunlaşmıştır. Bu ise bizim durumumuzun gerçeğini yansıtmamaktadır. Özellikle 2160 gün ve diğer şartları tutan kurumlarımız MEB'e atanacağımızı düşünerek anlaşma yapmak istemediler. Ayrıca tazminat haklarımızdan vazgeçmemiz konusunda da ısrarcı olmuşlardır. Bazı arkadaşlarımızın tüm haklarından da vazgeçmemiz konusunda da ısrarcı olmuşlardır. Bazı arkadaşlarımızın tüm haklarından vazgeçmek kaydıyla istifaları alınmış, bazıları işten çıkarmış gibi gösterip, tazminat ve diğer tüm alacakları bankaya yatırılıp tekrar ellerinden alınmıştır. Bu arkadaşlara da hakları olan işsizlik maaşını hak etmedikleri için anlaşma yapılmış, kurumun üzerindeki sorumluluk devlete paslanmıştır. Baz arkadaşlarımız ise MEB'in işleyen sürecinden dolayı istifa vermek istemeyince son ay maaşlarına el konulmuş ve istifaya zorlanılmıştır. Bu sıkıntıları yaşayan arkadaşlar hukuki yollara başvurmuştur. Ayrıca kurumlar tüm öğretmenleri istihdam edememişlerdir. Dönüşme sürecinde bazı kurumların kapanması nedeniyle istihdam edilen öğretmen sayısı yarıya düşmüştür. Bizler kurumlarımızda istihdam edilmeyince başka bir yere iş arayışına girdiğimizde ise MEB'in mülakat şartlarını taşıdığımız için iş görüşmeleri olumsuz olarak sonuçlanmıştır. Bundan dolayı MEB'in yapacağı mülakatı bekledik. Eğer şartlarımız tutmasaydı en azından zamanında iş bulabilirdik. Diğer kurumlar Mart ve Nisan ayında öğretmen kadrolarını tamamladıkları için artık böyle bir şansımız yok."
"BİZLER İSE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NA GÜVENDİĞİMİZ İÇİN TAMAMEN İŞSİZ KALMIŞ DURUMDAYIZ"
Şu an dönüşen kurumların olduğunu kaydeden Sevme, "Yeniden bu kurumlarda çalışmakta olduğumuz bilindiği için sunulan şartlar eski şartların daha da altında teklif edilmektedir. Temel liselerde istihdam edildiğimiz haberlerine gelince, bir dershanede 20 ya da 25 öğretmen çalışmakta iken dönüşen kurumlarda bu sayı 10 ile 15 öğretmene düşmüştür. 100 bin nüfuslu ilçede 10 tane dershane varken şu an bu sayı 2 temel liseye inmiştir. Büyük şehirlerde de her kuruma dönüşme izni verilmediği için durum ilçelerden farklı değildir. Bizler ise Milli Eğitim Bakanlığı'na güvendiğimiz için tamamen işsiz kalmış durumdayız. Süreçten biz ve ailelerimiz çok kötü etkilendik. Herkesin ailesi, çoluk çocuğu var. Borçları, ev kirası, faturaları var. Biz öğretmenler, ailemizi nasıl geçindireceğiz bilememekteyiz. Aile kavramı düşünüldüğünde mağduriyetin boyutunun ne kadar büyük olduğu da ortaya çıkmaktadır." ifadesinde bulundu.
"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TARAFINDAN BİZLERE VERİLEN SÖZLERİN TUTULMASINI TALEP ETMEKTEYİZ"
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra öğretmenlerin mağduriyetinin dile getirilmediğini aktaran Sevme, "Şu anda ortaya çıkan bu durumdan devlet büyüklerinin tam olarak bilgilendirilmediğini düşünmekteyiz. Fırsat eşitliğini bozan ve öğretmenine özlük hakkı tanımayan bu sistemin tamamen kaldırılmasını bizler de desteklemekteyiz. Bundan sonraki beklentimizse kurumlar ve geç açıklanan kararlardan dolayı mağdur edilen biz öğretmenlerin MEB'e atanmasını istemekteyiz. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bizlere verilen sözlerin tutulmasını talep etmekteyiz." şeklinde konuştu.
Pak Eğitim İşçileri Sendikası Genel Başkanı Abdullah Kayışkıran da yaklaşık 1,5 yıldır öğretmenlere yapılan hukuksuz mücadelenin her gün yenisi ile karşılaştıklarını söyledi. Kayışkıran, "Dershanelerde çalışan yaklaşık 50-60 bin civarındaki eğitim emekçilerine yapılan bu zulüm gönülleri yaralamaktadır. Binlerce arkadaşımızın mağdur olduğunu söyleyebilirim." diye konuştu. CİHAN