İYİ Parti eski genel başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesinden günler sonra suskunluğunu bozdu.
Gazeteci İsmail Saymaz'ın “Beştepe’ye bir işadamının Yargıtay’daki davasını çözmek” ve “ofis açtı” iddialarını yalanlayan Akşener hukuki yollara başvuracağını açıkladı.
Akşener başta ‘oğlu için Paris Büyükelçiliği’ni istedi’ iddiası olmak üzere, hakkındaki diğer iddialara ise yanıt vermedi.
"İYİ PARTİ'YE DÜŞMANLIK BİZE SADECE GÜÇ VERİR"
Akşener'in açıklamalarına ise İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'ndan yanıt geldi.
Dervişoğlu, sosyal medya hesabından Akşener'in açıklamalarını alıntılayarak, "Hiç kimse yeise kapılmasın. İYİ Parti’ye düşmanlık bize sadece güç verir. Dünümüz de bizimdir, yarınımız da" dedi.
DERVİŞOĞLU, 'ÇARŞAMBA GÜNÜ KONUŞACAĞIM' DEMİŞTİ
Akşener'in, Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ve görüşmenin ardından ortaya atılan iddialara ilişkin, Sözcü'den Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtlayan İYİ Parti lideri Dervişoğlu, yarın yapacağı partisinin haftalık grup toplantısına işaret etmiş ve "Madem ki kimse konuştuğunu söylemiyor. Ben konuşayım, bakalım ne olacak göreceğiz." demişti.
Dervişoğlu'nun konuya ilişkin Saygı Öztürk'e yaptığı açıklamalar şu şekildeydi:
"Görüşmenin içeriği ile ilgili herhangi bir kimse fikir sahibi değil, ama televizyonlarda ve gazete köşelerinde konuya ilişkin bir sürü de değerlendirme var. Hiç kimse hiçbir şey bilmeden bu kadar değerlendirmeyi ya da bu kadar yorumu acaba neden yapıyor diye düşünmek lazım. İçeriğini kimse bilmiyorsa herkes tevatürler üzerinden bir şey yapıyorsa ben de bu dalgaya dahil mi olayım.
Ne yapabilirim? Önümüzdeki süreç gösterecek. Ben de söylemem gerekeni ifade ediyorum. Yarın saat 10.30’da TBMM grubumuzda bir şeyler söyleyeceğim. Benim anlayamadığım, şimdi bir görüşme var. Bu görüşme ile ilgili taraflar bir şey söylemiyor. Ama o kadar fazla yorum var ki. Bana sorulanlar, Meral Hanım’a sorulmuyor.
Sayın Akşener, görüşmeden çıktıktan sonra beni aradı. Erdoğan’la ‘memleket meseleleriyle ilgili konuştukları’ türünden yani üzerinde konuşulacak ayrıntı içermeyen bir karşılıklı görüşme oldu. Bunun içinde strateji varmış, şu olacakmış, bu olacakmış sonra işte iki kişi görüşmede yanında bulunmuş deniliyor. Ben sığlığın içinde bulunmam.
Bu karakterimden kaynaklı bir durum. Partinin Genel Başkanı olarak, politikalarıyla alakalı görüş ve düşüncelerimi de çarşamba günü ifade edeceğim. O gün eleştireceğim gayet tabii çok şey olur. Madem ki kimse konuştuğunu söylemiyor. Ben konuşayım, bakalım ne olacak göreceğiz. Hep ‘o niye oldu, bu niye oldu?’ diye işin magaziniyle uğraşılıyor. O yüzden söylenecekse alenileşmesi lazım. Bir de herkes söylüyor, görüşmenin tarafları açıklama yapması lazım ne görüşüldüğüne dair. Onlar bir şey demeden biz neyi konuşabiliriz?"