CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği 77 milyon vatandaşın fişlendiği iddiası gündeme oturdu. Saadet Partisi Genel Başkanı ve Büyük Birlik Genel Başkanı Mustafa Destici iddialarla ilgili sert ifadeler kullandı.
Fişlemenin Kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Kamalak "Türkiye abesle iştigal ediliyor. Vatandaşı fişleyecekmiş falan. Herhalde bunun için memurlar görevlendiriliyor. Ücretler veriliyor. Efendim araç vesaire temin ediliyor. Türkiye enerjisini böyle boş yerlere harcamamalıdır diye düşünüyorum." dedi.
Kamalak partisinin genel merkezinde Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Bir basın mensubunun Çanakkale törenlerinin halka kapatılmasını ve CHP Genel Başkanı’nın gündeme taşıdığı fişlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna Mustafa Kamalak şöyle cevap verdi: "Çanakkale zaferinin gerçek sahibi aziz milletimizdir. Zafer milletimizin ruhuna nakşedilmiştir. Kapatmanın bir anlamı yoktur. Öbür taraftan beni fişliyorlarmış, fişledikleri kadar, takibe alıyorlarmış alsınlar. Bu Türkiye için bir zaman kaybıdır ve ayrıca yüz karasıdır diye düşünüyorum. Kabul edilemez bir durum. Türkiye abesle iştigal ediliyor. Vatandaşı fişleyecekmiş falan. Herhalde bunun için memurlar görevlendiriliyor. Ücretler veriliyor. Efendim araç vesaire temin ediliyor. Türkiye enerjisini böyle boş yerlere harcamamalıdır diye düşünüyorum."
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, gündemi sarsan 77 milyon vatandaşın fişlendiği iddialara ilişkin "Herkese 'hepinizi dinliyoruz, ya bizimle birlikte olacaksınız ya da başınıza geleceklerden kendiniz sorumlu olursunuz' mesajı veriliyor." ifadelerini kullandı.
"MİLLETİN İRADESİNE İPOTEK KONULUYOR"
Fişleme iddialarını değerlendiren Destici, şöyle devam etti: "Tamamen milleti baskı altında tutarak, sindirerek psikolojik bir algı operasyonuyla milletin iradesine ipotek konuluyor. Herkes 'hepinizi dinliyoruz, ya bizimle birlikte olacaksınız ya da başınıza geleceklerden kendiniz sorumlu olursunuz' mesajı veriliyor. Çocuğu bir yerde taşeron işçiyse işten çıkarılır. Çocuğu bir yerde polisse tayini çıkarılır ya da açığa alınır. Esnafsa bankadan kredi alamaz. İş adamları böyle bir baskı yaşıyor. Esnaf yaşıyor, tüccar yaşıyor, öğretmen, polis, memur herkes böyle bir baskı yaşıyor."
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Çanakkale Zaferi törenlerinde basına uygulanan akrediteyi de değerlendirerek, "Böyle bir 100. yıl töreni olmaz. Orayı herkese açacaksın, milletin tüm fertleri girecek ve büyük bir coşkuyla zaferi kutlayacak. Zafer sadece Türkiye'yi yönetenlerin kutlayacağı bir zafer değildir." dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına Çanakkale şehitlerini anarak başlayan Destici, "Bugün Çanakkale zaferi törenlerinde bizleri üzen hadiseler de yaşanmıştır. Beni en çok üzen hadiselerin başında 100. yılında Çanakkale Şehitlerinin anıldığı, resmi törenlerinin yapıldığı stadyumdaki tribünlerin öneli bir kısmının boş olmasıdır. Bunun müsebbibi olanların bu millete bunun hesabını vermesi lazımdır. Yani o stadyumun bugün tıka basa dolu olması gerekirdi. Stadyumun önemli bir kısmı boş. Böyle bir 100. Yıl töreni olmaz. Orayı herkese açacaksın, milletin tüm fertleri girecek ve büyük bir coşkuyla zaferi kutlayacak. Zafer sadece Türkiye'yi yönetenlerin kutlayacağı bir zafer değildir. Yine aynı şekilde birlikten, kardeşlikten bahsedilen bir dönemde bazı basın ve medya kuruluşlarına bu törenlerle ilgili kısıtlama getirilmesi, yasak konulması kabul edilemeyecek bir şeydir. Çanakkale ruhuna da tamamen aykırıdır. Bu samimiyetsizliktir." ifadelerini kullandı.
"YARGITAY'A EVRAKLAR GÖNDERİLECEK, BASIN ÖNÜNDE DE 'GELİN YASAYI DEĞİŞTİRELİM' DİYE HODRİ MEYDANLAR ÇEKİLECEK"
Parti kapatma iddiaları hakkında konuşan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef kapalı kapılar arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan bir takım telkinlerden, yani partilerin kapatılması noktasında bir takım telkinlerden bahsediliyor. Eğer böyle bir durum varsa bu Türk demokrasisi adına büyük bir utanç ve ayıp. Kapalı kapılar arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bazı partilerin kapatılması ile ilgili telkinlerde bulunulacak, evraklar gönderilecek ama basın önünde de 'gelin yasayı değiştirelim' diye hodri meydanlar çekilecek, restler çekilecek. Bunlar tezattır."
CİHAN