16 Nisan'da "fiili 3'lü koalisyon" bitecek
Türkiye 16 Nisan'da Cumhuriyet tarihinin en önemli kararını verecek.
16 Nisan, 15 Temmuz'da dev bir dalgaya dönüşen devleti teslim alma hamlesinin son adımı.
***
Ergenekon ve Balyoz davaları devam ederken perde gerisinde yeni ittifaklar kuruluyordu.
2 hedef vardı: Davalar çökertilecek ve fatura Cemaat'e kesilecekti.
Üçlü bir koalisyon ortaya çıktı;
AKP-Perinçek Grubu-MHP içindeki bir blok...
Ve Cemaat nefreti sebebiyle toplumsal destek sağlayan laik çevreler...
***
17 Aralık'a böyle gelindi.
Dünyanın gördüğü en büyük yolsuzluk operasyonu ustaca savuşturuldu.
Ardından da AKP-Perinçek Grubu ve Bahçeli ekibi arasındaki fikri koalisyon '3'lü fiili koalisyon'a dönüştü.
Yargıda Birlik Platformu eliyle HSYK başta olmak üzere Yargıtay ve Danıştay teslim alındı.
Sulh Ceza Hakimlikleri kullanılarak adliyeler koalisyon tarafından kontrol edilmeye başlandı.
***
Nihai hedef TSK'ydı.
Ergenekon Davaları devam ederken Cemaat'e yönelik başlayan şeytanlaştırma 17 Aralık sonrası AKP'nin açık desteğine kavuştu ve 15 Temmuz'a kadar aralıksız sürdü.
Ama TSK'yı bir 'darbe'yle bertaraf etmeden 'eski devlet'i diriltmek imkansızdı.
Bunu en iyi koalisyon ortakları biliyordu.
Bir yandan tasfiye listeleri hazırlayanlar bir yandan da 15 Temmuz'u planlıyordu.
Ve Erdoğan İstanbul'un üzerinde jetler uçarken 'Allah'ın lütfu' diyecekti.
***
O gece sadece Erdoğan konuşmadı.
Koalisyonun diğer ortakları da sahne aldı.
Doğu Perinçek tankların Boğaziçi Köprüsü'nde görülmesinden bir kaç dakika sonra fail olarak 'Cemaat'i ilan etti.
Erdoğan'ı İstanbul'a davet eden dönemin Birinci Ordu Komutanı Ümit Dündar 'Beni Bahçeli'ye sorun' diyerek puzzle'ın son parçasını tamamladı.
***
O koalisyon şimdilerde çatırdıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bir sabah kalkıp 'Hadi başkanlık sistemini getirelim' demesiyle hesaplar karıştı.
16 Nisan sadece Erdoğan'ı tek adam yapmayacak.
Anayasa Mahkemesi'nden Yargıtay ve Danıştay'a üst düzey bürokrasiden üniversitelere bütün devlet yeniden dizayn edilecek.
Yani 'fiili başkanlık' değil 'fiili 3'lü koalisyon' bitecek.
Bahçeli-Perinçek kavgası bundan...
***
MHP lideri Devlet Bahçeli referandumda 'evet' diyeceklerini açıkladığı gün meseleyi yakından bilmeyenlerin tuhafına gidecek bir laf etti.
Şöyle dedi Bahçeli:
"Eğer Doğu Perinçek ve ‘hayırcı’ yoldaşlarıyla Recep Tayyip Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle ve istisnasız sayın Erdoğan’ı tercih edeceğimizi herkes bilmeli ve kafasına sokmalıdır."
Bahçeli sloganlarının ise 'Devlet için evet' olduğunu söyledi.
Perinçek'ten cevap gecikmedi.
Vatan Partisi lideri oyun dışı bırakılmaya itiraz etti.
'Erdoğan'ı tercih edenler Perinçek'i de tercih etmiş olacaklar' sözleriyle adeta 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' der gibiydi.
"15 Temmuz darbesini esas olarak Vatan Partisi’nin dik duruşu önledi. Ve tabii Tayyip Erdoğanlar da önledi. Tayyip Erdoğan, AKP ile Vatan Partisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri önledi. Ancak bunların arasına nifak sokarak Amerikan planları ilerletilebilir. Erdoğan’ı tercih edenler, Perinçek’i de tercih etmiş olacaklar.”
***
Peki bütün bunlar ne anlama geliyor?
16 Nisan'da 'evet' çıkarsa hem 'tek adam' olma hem de devleti yeni baştan dizayn etme imkanına kavuşacak olacak Erdoğan susarken Bahçeli ve Perinçek neyin kavgasını veriyor?
Dahası kime mesaj veriyorlar?
***
Mesaj TSK'ya.
Ben demiyorum.
Bunu söyleyen AKP'ye yakınlığı ile bilinen Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca.
Kartların Türkiye değil Dünya çapında yeniden karıldığını savunan Karaca şöyle yazdı:
"Zira partisi ne olursa olsun ulusalcı ya milliyetçi bazı kesimlerin “Hayır”cı pozisyonu da aşıp sistem değişikliğine husumet besleme noktasında olmalarının bir nedeni “tek adamcılık” mülahazaları ise diğer nedeni “Başkanlık sistemi benzeri bu model değişikliği federasyonun önünü açar mı?” şüphesi. Bu endişenin, hatta reaksiyonun orduda karşılık bulmadığını düşünmek naiflik olur."
Dahası 15 Temmuz’un hemen arkasından yazılan “Bu daha bir şey değil, asıl darbeyi Avrasyacılar yapacak” temalı dış basın yazıları ve makaleler de unutulmadı.
Habertürk yazarı AKP'nin Rusya yanlısı çizgiden yeniden ABD ve Batı yanlısı çizgiye geldiğini itiraf ediyor. ( 15 Temmuz'u ABD ve NATO yaptı diyorlardı düne kadar)
Ardından da yeni bir darbe ihtimaline karşı Devlet Bahçeli'nin orduya mesaj verdiğini söylüyor:
"Rusya’ya yaklaşan Türkiye’den, sadece 10 gün içinde hem İngiltere hem Almanya başbakanlarını, hatta bir de CIA Direktörü’nü ağırlayan Türkiye boyutuna geçilmiş olması, Trump’lı ABD’ye bel bağlama konusundaki aşırı doz heveskârlığın sadece Rusya’yı değil, Türkiye’nin yönünün “Batı ittifakı değil Avrasya” olması gerektiğini düşünen çevreyi rahatsız ettiği de aşikâr. Bu ve benzeri sebeplerin yarattığı potansiyeli referans alan Bahçeli, söz konusu açıklamasıyla referandumdan “Evet” ya da “Hayır” çıkması halinde herhangi bir vesileyi mazeret görerek darbeye kalkışabilecek unsurlara karşı, ordudaki sempatizanlarına/ taraftarlarına da mesaj vermiş oldu: “Sakın aklınız karışmasın, dolduruşa gelmeyin.""
***
15 Temmuz kumpasıyla darmadağın edilen TSK içinde birileri darbeye kalkışır mı bilemem.
Ama 16 Nisan'da sandıktan ne çıkarsa çıksın 'fiili koalisyon' biteceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok.
Kimin evdeki bulgurdan olacağını ise bekleyip hep beraber göreceğiz...
Ertuğrul Cihan