Bugün TV ve STV'nin Digiturk platformundan çıkarılmasının iptali için yapılan başvuruya olumlu karar vermesinin ardından Çorum'a sürülen Mersin 1. Tüketici Mahkemesi Hakimi Mustafa Çolaker, yargıda yaşananlara adeta isyan etti.
Hakim, savcı, avukat ve hukukçuların sosyal paylaşım sitesi adalet.org sitesinde bir yazı kaleme alan Çolaker, meslekte 13 yılını doldurduğunu, görev yaptığı hiçbir yerde güç odaklarından çekinmediğini ya da hatır gönül işlerine binaen kararlar vermediğini söyledi.
Kaleme aldığı yazıda Türkiye'de yargının içler acısı halini gözler önüne seren Hakim Çolaker, verdiği karar sonrası olabilecekleri kestirebildiği için konuyu eşine açtığını ifade ederek, “Akşam meseleden kendisine bahsettiğimde ‘hukuk ve vicdanım ne gerektiriyorsa onu yaptığımı, arkamda olduğunu' söyledi. Beni böyle bir yolda yalnız bırakmayan eşime çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Dairesi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden geçici olarak Çorum'a yetkilendirildiğini belirten Çolaker, kendisine tebliğ edilen yazının üst yazı olduğunu, bu tebliğde 1. Daire'nin kararının bulunmadığını kaydetti. İnanmadığı hiçbir kararın altına imza atmadığını ifade eden Çolaker, “Beraber çalıştığımız herkes de bunu böyle bilir.” dedi. Hakkında inceleme de başlatılan Çolaker, meslek hayatı boyunca hukuk ve vicdanı kendisine rehber edindiğini vurguladı. Adaylık hariç meslekte 13 yılını doldurduğunu ve birinci sınıf hakim olduğunu ifade eden Çolaker, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde görev yaptığını, iki yılda bir tayin olduğunu ve meslek hayatının büyük bir bölümünü
Ankara'nın doğusunda geçirdiğini kaydetti.
‘Ya hukuk ve vicdanımla ya da idari maslahata binaen karar verecektim'
Halen Mersin 1. Tüketici Mahkemesi hakimi olduğunu vurgulayan Çolaker, Çorum'a gönderilmesine neden olan dosyanın ihtiyati tedbir talepli olarak 23 Ekim 2015 tarihinde önüne geldiğini aktardı. Numara sırası geldiğinde anılan dosyayı incelediğini ifade eden Çolaker, dosyanın içeriğini şöyle özetledi: “Bahsi geçen kanalların platformdan çıkarılması kararı nedeni ile davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiği, bu nedenle manevi zarara uğranıldığı, manevi zararının karşılanması ve davalının sözleşmeye uymaya zorlanması ile ileride telafisi imkansız sonuçlara sebebiyet verilmemesi için yargılama boyunca ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmişti.” İhtiyati tedbir talepli dosyalarda ilk olarak incelenmesi gereken hususun tedbir konusu olduğuna vurgu yapan Hakim Çolaker, “Ya hukuk ve vicdanımla ya inandığım tüm değerleri çiğneyerek idari maslahata binaen karar verecek yahut siyasi bir manevra yaparak tedbir talebinin duruşmada değerlendirilmesi gibi bir ara kararla işi geçiştirecektim.” açıklamasında bulundu.
‘Kararı ‘ifade özgürlüğü' kapsamında verdim'
İhtiyati tedbir kararını verirken dosyayı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiğine dikkat çeken Hakim Çolaker, “İfade özgürlüğü kapsamında görülen ifadeye ulaşma hakkı ile sözleşmeye uyma zorunluluğunu bir arada değerlendirerek dosyada ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğine karar verdim. Dosyayı kaleme gönderdim.” dedi. Söz konusu dosyada nihai kararın henüz verilmediğini dile getiren Çolaker, duruşmanın 16 Aralık'ta gerçekleştirileceğini haber verdi. Aynı gün Mersin'de başka bir şahsın açtığı benzer bir başvuru daha olduğunu söyleyen Çolaker, diğer Tüketici Mahkemesi'nin davada tedbir talebinin reddine karar verdiğini ifade etti. Kendi verdiği kararla diğer mahkemenin verdiği kararın farklı olduğuna dikkat çeken Çolaker, “İki dosya birbirinden tamamen bağımsızdır. İlk başta diğer Tüketici Mahkemesi'nden ret kararı alınınca aynı kişi tarafından yeniden dava açılarak davanın 1. Tüketici Mahkemesi'ne düşürüldüğü ve benim tedbir talebini bu durumu bilerek kabul ettiğim iddiası tamamen yalan ve iftiradır.” ifadelerini kullandı.
ZAMAN