Abdullah Öcalan’ın 6 yıl sonra avukatları ile görüşmesine izin verilmesi ve Öcalan'ın avukatları vasıtasıyla "açlık grevine son verilsin" çağrısında bulunması, "Yeni bir müzakere dönemi mi?" tartışmasına sebep oldu.
Bu soruya Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski eş başkanı Selahattin Demirtaş 30 aydır tutuklu bulunduğu Edirne Kapalı Cezaevi'nden cevap verdi.
Gazeteci Selin Girit'in tartışmalara dair sorusu üzerine Demirtaş, "Faşizme karşı en güçlü mücadeleyi yürütüyor olmamıza, her dönemde en ağır bedelleri ödüyor olmamıza rağmen halen bizleri ucuz, ilkesiz pazarlıkların partisi olarak görmekte ısrar edenlere söyleyecek söz bulamıyorum." ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ: BENİM TAHLİYEM ÜZERİNDEN PAZARLIK İMASI BİLE NAHOŞ
"Bu türden bir pazarlığı yapacak tıynette olsaydık iki buçuk yıldır burada olmazdık zaten." diyen Demirtaş, "Kaldı ki HDP de kendi ilke ve çıkarları doğrultusunda pazarlık yapabilir, bu da onun hakkıdır. Fakat güya benim tahliyem üzerinden HDP seçmeninin iradesini peşkeş çekeceğimiz iması bile nahoştur." değerlendirmesinde bulundu.
Demirtaş aralarında Hasan Cemal ve Selin Girit'in yer aldığı 34 gazeteci, yazar ve eleştirmenin sorularını cevaplandırdı.
HDP'nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, 30 aydır tutuklu bulunduğu Edirne Kapalı Cezaevi'nden avukatları vasıtasıyla bu fotoğraf karesini yollamıştı.
GELİŞMELER HDP SEÇMENİNİN 23 HAZİRAN TERCİHİNİ NASIL ETKİLEYECEK?
Gazeteci Selin Girit, Demirtaş'a şu soruyu yöneltti: "23 Haziran seçimlerinden yalnızca 4-5 gün önce, halen tutukluluk halinizin devamına neden olan yargılandığınız davanın son duruşması yapılacak. Bazı medya organlarında HDP ile AKP arasında sizin tahliyeniz üzerinden bir pazarlık yürütüldüğü yönünde iddialar yer aldı. Böylesi bir pazarlık söz konusu mu? 19 Haziran’da tahliye kararı bekliyor musunuz? Muhtemel tahliyenizin HDP seçmeninin 23 Haziran’daki tercihini nasıl etkileyeceğini öngörüyorsunuz?"
Demirtaş, demokrasinin, barışın imkânlarını artırmak, her fırsatı ilkeli bir kazanıma dönüştürmek için Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) dahil tüm partilerle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında görüşme yapılmasına asla karşı olmadığını vurguladı.
"HERKESE MÜHAH OLAN HDP'YE NİYE HARAM?"
Siyasi partilerin bir yandan kesintisiz mücadeleyi sürdürürken diğer yandan direnişin diplomasisini yürütmesi gerektiğini belirten Demirtaş, "Herkese mübah olanın HDP’ye haram kılınması asla kabul edilemez. Diğer bütün partiler her fırsatta bir araya gelerek ortak çıkarları etrafında diyaloglar geliştirirken bunun adı siyaset oluyor da HDP herhangi bir partiyle diyalog kurunca bunun adı neden pazarlık oluyor?" dedi.
Demirtaş, kendi tahliyesinin pazarlık malzemesi yapıldığı iddiasını "nahoş" diye niteledi.
DEMİRTAŞ: BİZ DİLENE DİLENE KAZANMIYORUZ
Demirtaş, "Bu iddia o kadar boştur ki, benim 4 yıl 8 ay uyduruk bir cezayla başka bir davadan hükümlü olduğumu bile göz ardı ediyorlar. Bu tür yaklaşımlar aşağılayıcı, küçük düşürücüdür. Biz direne direne kazanıyoruz, dilene dilene değil. Herkesin içi rahat olsun ve bize güvenmeye devam etsin." ifadelerini kullandı.
