Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararı ile İstanbul'da 23 Haziran'da yeniden yapılacak büyükşehir belediye başkanlığı seçimine dair kaleme aldığı makale Milli Görüş'ün resmi gazetesi diye nitelenen Milli Gazete'yi çileden çıkardı.
DİLİPAK SAADET'İ TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE YAN YANA GÖSTERDİ
Dilipak, Saadet Partisi'ni de hedef alarak şu iddiada bulunmuştu: "Sacayağı belli: CHP, HDP, İyi Parti. Saadet, 'bana da yer açın' diyor ama, onlar esas oyuncu değiller. Zaten bir kıymeti harbiyeleri de yok. Bu koalisyonda PKK da kullanılabilir, PYD de DAEŞ de, DHKP-C de. Eğer teröre ihtiyaç duyulursa varlar ve hazır bekliyorlar."
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın Saadet'i hedef alan sözlerine cevap Milli Gazete'nin internet sitesinde yayımlandı.
MİLLİ GAZETE’DEN SERT CEVAP: İFTİRALARINDA BOĞUL
Dilipak'ın söz konusu ifadelerine ilk cevap Milli Gazete'den geldi. Gazetenin internet sitesinde "Ahlaksız ve müfteri ey Dilipak, iftiralarında boğul" başlığıyla yayımlanan metinde şu satırlar yer aldı:
"Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak Saadet Partisi'ne çirkin iftirada bulundu.
Türkiye'de kriz çıkartmak isteyen çevreler olduğunu ifade eden Dilipak, Saadet Partisi'nin de bu krizin çıkması için rol talep ettiğini belirterek Saadet Partisi'ne yönelik ahlaksız iftirada bulundu.
Kendisini hassasiyet sahibi bir Müslüman olarak tanımlayan Dilipak, Saadet Partisi'ne 'Kriz, onlar için çözülmesi gereken bir sorun değil, çözümün kendisi. Konjonktür de müsaid. Türkiye’de kriz çıkarmak için çabalayan uluslararası mihraklar için fırsat doğmuş durumda.
CHP de hem bu işin kompetanı, hem de gönüllüsü. Sacayağı belli: CHP, HDP, İyi Parti. Saadet, 'bana da yer açın' diyor ama, onlar esas oyuncu değiller. Zaten bir kıymeti harbiyeleri de yok' şeklindeki iftirayı attı.
Dilipak'ın bu iftirası Müslüman kimliği ile uyuşmadığı görülürken Türkiye'de kutuplaşma ve gerginliğin sonlandırılması için milli ve manevi bir çaba sergileyen Saadet Partisi'ne yönelik bu tür müfterilikler dış güçlere hizmet eden bir dil olarak değerlendirildi.
Milli ve manevi değerlere sahip Saadet Partisi gibi bir teşkilatı, Türkiye'de kriz çıkaracakların tarafı gibi göstermek dış güçler adına bilerek veya bilmeyerek çalışmak olarak görülüyor."