Hrant'ın Dink’in ölüm yıl dönümü nedeniyle (Hrant Dink ve Tahir Elçi için Dur De Platformu' Tophane’de bir etkinlik düzenledi. Programa, Atilla Dirim, Bülent Bilmez, Fatma Akdokur, Fethiye Çetin, Ohannes Kılıçdağı ve Yıldız Önen konuşmacı olarak katıldı.
‘HRANT VE ELÇİ TEHDİT OLARAK GÖRÜLDÜ’
Programda konuşan Hrant Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, Tahir Elçi’nin de Hrant Dink gibi bir tehdit olarak görüldüğünü savundu. Çetin, “Tahir tıpkı Hrant gibi kişiliğiyle böyle kimselerin çok fazla ilgilenmediği davalarla ilgileniyordu. Tahir, Jitem davalarını sonuna kadar izledi. Buda onu bir anlamda tehlikeli kıldı. Bir kere bu cinayetlerin devletle ilişkisi var. Mutlaka bir veya birkaç devlet görevlisi bu cinayetlerinin içerisinde yer alıyor. Biz bunu görüyoruz ama pekte arkasına gidemiyoruz.” açıklamasını yaptı.
Kamuoyunun Hrant Dink davasına sahip çıktığını belirten Çetin, “Bu cinayetler çok iyi planlanıyor. Cinayetten sonraki yargılanma süreci de mümkün olduğunca delillerin yok edilmesi -ve cinayetle bağının koparılması için kullanılıyor. Bunda da meşhur soruşturmanın gizliliği kararı vardır. Gizlilik safhası çok işlerine yarıyor. O sırada işte bir takım deliller yok ediliyor. Savcıya delil toplayanlar da genellikle aynı kamu görevlileri oluyor. Yani emniyet ya da jandarma savcıya delil topluyor. Ama bunlar aynı zamanda o cinayetin sorumluları oluyorlar. Hrant Dink cinayetinde savcıya delil sunan kimler vardır? Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer vardır. Dosya bunların bir takım şeyleriyle dolu. Aslında bütün bunlara rağmen Dink cinayetinde kamuoyu öylesine sahip çıktı ki bu davaya pek çok delil ortadaydı. Ve bu delilin üzerine gitme konusunda inanılmaz bir kararlılık gösterildi.” şeklinde konuştu.
“Hrant Dink cinayeti pek çok kez dile getirildi. Hep bir takım çatışmaların ve kavgaların aracı kılınmaya çalışıldı.” diyen Çetin şunları dile getirdi: “Bu kez de cemaatçi polislerin yargılanmaları için bu soruşturmalar bir biçimde araçsallaştırıldı. Fakat bu sefer etkili soruşturma yürütmek isteyen bir savcı ortaya çıktı. Savcı bu işin peşini bırakmamaya çalıştı. Önce polislerle ilgili bir şey çıktı. Biliyorsunuz polislerle ilgili çıkan iddianamede en fazla ceza cemaatçi polisler için oldu. Diğerlerini buradan çıkarmak için başsavcılık çok uğraştı. Ama sonunda dava açıldı. Soruşturma devam ediyor ama bana kalırsa bundan sonrası önemli. Çünkü işin ucu jandarmaya dayandı. Jandarma ile ilgili çok önemli bir takım bulguların çıkma olasılığı çok yüksek. Tam bu sırada Dink savcısı görevden alındı. Şimdi bundan sonrası ne olacak hep birlikte göreceğiz. Acaba amaç hasıl mı oldu? İşte cemaatçi polisler yargılanacak ve bundan sonrası gereksiz görülüp kapatılacak mı? Yoksa devam mı edecek? Çünkü dosyanın artık gerçektende kapatılamayacak çok önemli bulguların olduğunu sanıyorum. Bu bulgular dosyayı takip edecek savcısını bekliyor."
CİHAN