Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesi eylemini sözde ‘paralel yapıya' yıkma planı tutmadı. Savcı Gökalp Kökçü'nün, Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın ifadelerine dayanarak eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de aralarında olduğu 9 kişiye yönelttiği ‘örgüt kurma' suçlaması, delil olmadığı için mahkeme tarafından reddedildi. İftiraya maruz kaldığını belirten Akyürek, eylemi gerçekleştiren sanıkların bulunduğu Trabzon'un Emniyet Müdürü Reşat Altay ile cinayetin işlendiği İstanbul'un Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında işlem yapılmamasına tepki gösterdi. Cinayet işleneceği bilgisinin İstanbul'a iletildiğini ifade etti. Akyürek, cinayetten yaklaşık 3 ay önce kendi imzasıyla 81 ile bir yazı gönderdiğini, Ermeni vatandaşlara yönelik muhtemel tepkisel eylemlere karşı duyarlı olunması talimatı verdiğini açıkladı.
ÖRGÜT SUÇLAMASININ DAYANAĞI SAMAST
Savcı Gökalp Kökçü, Hrant Dink'in öldürüleceği yönünde ‘sözlü ve yazılı olarak uyarılan' dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'i ise VIP muamele uygulayıp doğrudan serbest bırakmıştı. Bu uyarıyı yapan polislerin de aralarında olduğu 9 kişi ise ‘örgüt kurma ve tasarlayarak adam öldürmekten' tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcı Kökçü, bu talebi ise Ogün Samast'ın yıllar sonra verdiği gerçek dışı ifadeye dayandırdı. Ancak suçlamalar delil yetersizliği sebebiyle Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilirken polisler serbest bırakıldı. Daha önce ‘ihmali davranış sebebiyle ölüme sebebiyet vermek' suçlamasıyla tutukluluğu bulunan aralarında eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de bulunduğu 4 polisin tutukluluk halleri devam edecek.
AKYÜREK TALİMAT VERDİ, YILMAZER YAZDI
Cinayetin işlendiği dönemde İstihbarat Daire başkanı olan Ramazan Akyürek, örgüt suçlamasına tepki gösterdi. Trabzon ekibiyle birlikte cinayetin işleneceği bilgisinin alınarak İstanbul'a iletildiğini ifade eden Akyürek, 2006 yılı Ekim ayında cinayetten yaklaşık 3 ay önce kendi imzasıyla 81 ile gönderdiği yazıda Ermeni vatandaşlara yönelik muhtemel tepkisel eylemlere karşı emniyetin dikkatli olması talimatı verdiğini vurguladı. Ermeni vatandaşların korunması için hazırlanan bu yazının kendisinin talimatı üzerine Ali Fuat Yılmazer tarafından hazırlandığına dikkat çekti. Dink'in İstanbul'da yaşadığı ve davalar nedeniyle hedefte olduğu, MİT personeli tarafından tehdit edildiğinin bilindiğini hatırlatan Akyürek, bu yazının gereğini yapmayan kişiler hakkında işlem yapılmazken, kendisi ve Yılmazer'in tutuklu olduğunu kaydetti. Faillerin olduğu Trabzon'un Emniyet Müdürü Reşat Altay ile cinayetin işlendiği İstanbul'un Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında işlem yapılmadığı halde kendisinin tutuklu olduğuna dikkat çeken Akyürek, “Ankara'daki bir bürokrat olan Ramazan Akyürek'in tutuklu olduğu bir ortamda adaletin tecelli etmediğini tescil etmek adına kayda geçmesini istiyorum.” dedi. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah'ın ifadesinde iftira attığını belirten Akyürek, İstanbul'a gönderilen yazıyı hatırlatarak, “Bu yazıdan silahlı eylem anlaşılacağı çok açıktır. Anlaşılmayan bir şey varsa İstanbul'un Trabzon'a durumu sorması gerekirdi.” dedi.
İSTANBUL “DİNK'E EYLEM YAPILACAK” YAZISININ GEREĞİNİ YAPMADI
Eski EGM İstihbarat Daire Başkanlığı personeli olan Yılmaz Angın, ifadesinde “Dink'e eylem yapılacak” evrakını İstanbul'a gönderdiğini ancak gereğinin yapılmadığını vurguladı. Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı ise oluşturulan herhangi bir F4 raporu olmadığını belirterek, cinayetten hemen sonra Ogün Samast'ın ilişkide bulunduğu Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Yasin Hayal'i gözaltına aldıklarını kaydetti. Sarı, şüphelilerin ifadesinde MİT dahil tüm kurumların yer aldığını belirtip “İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma teşkilatındaki yetkili amirler mülakat yapalım dediler. MİT personeli de bu mülakatta vardı. Daha sonra Ogün Samast'ı alan İstanbul'a, bu şahısları sorduk. Kimliklerini bildirdik. Onlar da mülakat yapmadan bize gönderin dediler. Biz de İstanbul'a gönderdik.” diye konuştu. Ercan Demir ise ifadesinde cinayet döneminde büro amiri olduğunu söyleyerek, “Benim üzerimde müdür yardımcısı ve şube müdürü vardı. Hasan Durmuşoğlu ve Engin Dinç vardı. Onlar soruşturmanın hiçbir yerinde yoklar.” diye konuştu.
Zaman