2 yıl 5 gün önce başlayan Genelkurmay Çatı Davası’nda sona geldi. Tutuklu askerler bugün son sözlerini söyledi. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik kararı 20 Haziran'da açıklayacağını duyurdu.
Ankara 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar açıklanmadan önce mahkeme sanıklardan son sözlerini aldı.
15 Temmuz 2016 akşamı Özel Kuvvetler personelini Genelkurmay Karargâhı'na götüren eski albay Murat Korkmaz, "O gece aldığım tüm görevler İç Hizmet Kanunu'na uygundur, kanunsuz değildir. Personelim masumdur. Tahliyelerini talep ediyorum. Vatanın, milletin, devletin faydasına çalıştık." dedi.
TSK 15 TEMMUZ’DA “ENAYİ KUMBARASI” GİBİ KULLANILDI
Ahmet Bican Kırker: Önceden hazırlanmış, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde devşirilmiş narsist ve sizofren zavallılar aracılığıyla birebir CIA'nın Küba, Honduras'ta uyguladığı gibi bir merkezi sistemle işkenceye maruz kaldık. Ordu, ülkenin namusudur. Kime yapılırsa yapılsın ordu bunu asla affetmeyecektir. 15 Temmuz'da TSK enayi kumbarası olarak kullanılmıştır.
Diplomasız kralınız çıplaktır. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti için en büyük tehdittir. Mahkemenizin bağımsız olmadığını biliyoruz. Engizisyon mahkemelerine taş çıkaran mahkemenizin kararı beraat dahi olsa aklanma anlamına gelmeyeceği için kabul etmiyorum. En mukaddes değerleri şahsi çıkarlarına alet edenlere lanet olsun. Vatan sağolsun.
“PERİNÇEK GRUBU 100 YILLIK KİNİNİ ÜZERİMİZE KUSTU”
Kubilay Selçuk: Biraz uyanın. TSK başta olmak üzere kurumların beynini yerine koyun.
Halit Kazancı: Bu tuzağı kuran Zekai Aksakallı, Hulusi Akar, Hakan Fidan huzura çağrılmadı. Perinçek grubu T.C. ve TSK'ya 100 yıllık kinini üzerimize kustu.
Ertuğrul Terzi: Kimseden merhamet dilenmeyeceğim. Geçenlerde Perinçek, "Hukuk, siyasetin köpeğidir." dedi. Hayatımda ilk defa Perinçek'le aynı görüşteyim. Köprüden önce son çıkıştasınız, hukukun tecellisini sağlayın.
Özcan Karacan: Cahil annem bile "Şimdi sana sınırsız mı verecekler?" diye sordu. O bile tahmin ediyor. Yakalanmadığım 13 ayı geçmiş 40 yılıma değişmem.
Bünyamin Tuner: Balyoz, Ergenekon hâkim ve savcılarını görüyoruz. Sizin de sonunuzun onlar gibi olacağı anlaşılıyor.
Gökhan Şahin Sönmezateş: Kendi topraklarımda, kendi vatanımda, kendi bayrağım altında düşman hukuku uyguladınız. Son sözü reddediyorum.
“HULUSİ AKAR MAHKEMEYE GELİP, EMİR SUBAYI İLE YÜZLEŞEMEDİ”
Bilal Akyüz: Ey kibirli zalim ve onun uşakları; Sana ve sana tapanlara boyun eğmem. Sanma ki, şu dört duvar bana zindan. Dört duvar bana göre saray. Sen sarayda olsan dahi bedbahtsın, zindandasın.
Hakan Evrim: (Hz. Yusuf'un hikâyesini anlattıktan sonra) Proje 15 Temmuz ortadadır. Dava hukuken çökmüştür, ama konjonktür gereği Hz. Yusuf'a yapılanı bana yapmak zorunda olduğunuzu biliyorum. Vereceğiniz karar, hakkınızda vereceğiniz karar olacaktır.
Abdürrahim Aksoy: Halen bordo bereli ve binbaşıyım. Semïh Terzi bir kahramandı. Zalim ve münafıklar için yaşasın cehennem.
Levent Türkkan: İşkence altında alınan ifadeyi esas alacaksanız, yanına dünyaya mâl olan o resmimi de iliştirin. Hulusi Akar'ın yalan ve uydurma ifadesini esas alacaksanız da yanına "Emekli Orgeneral Hulusi Akar mahkemeye gelip, emir subayı ile yüzleşemedi" notunu iliştirin. Beni tarihe mâl ettiniz. Tarihe mâl olmuş kişileri de ancak tarih yargılar.
PERSONEL BENİM EMRİMLE MESAİYE KALDI
Mehmet Partigöç: Üç şey söyleyeceğim; birincisi, 15 Temmuz'da mesaiye kalan personel benim emrimle kaldı. Yaptıkları ve yapmadıkları her şeyin sorumlusu benim. İkincisi; asla redd-i hâkim talebinde bulunmayacağımı belirtmiştim. Ancak cuma günü buradaki olaylardan sonra cezaevine gidince Albay Tarık Hekimoğlu'nun önce tahrik, sonra tehdit ve de küfrüne maruz kaldım. Anladım ki cezaevinde tek yetkili siz değilmişsiniz. Bu sebeple affınıza sığınarak sizi reddediyorum.
Ali Yazıcı: Tuzağa düşürülmüş son başyaverim.
Cemil Turhan: Adil olmayan ve siyasi mülahazalarla alınacak kararınızın mazereti olmayacaktır. Ya adil bir karar verin veya çekilin. Sizi Yargıtay üyesi veya müsteşar yapmayacaklarsa bırakın yapmasınlar. Onurunuzla mütevazı yaşantınıza devam edin. Tutuklanırım diye korkmayın. Bakın biz 3 yıldır tutukluyuz, ailelerimizi açlığa mahkum ettiler, ama dimdik ayaktayız.
“SALİM BAŞOL BUGÜN YOKSA BUGÜNÜN MUKTEDİRLERİ DE YARIN OLMAYACAK”
Mustafa Barış Avıalan: Annemin bugün son söz söyleneceğinden haberi yok. O yüzden cafcaflı laflarla beraatimi yakmayacağım. Ben bu davadan alacağımı aldım (Diğer sanıklar alkışladı). Son söz olarak sarfedecek bir cümlem yoktur.
Ramazan Gözel: Esas hakkında mütalaaya karşı savunmamı tamamlamama izin vermeyip, kesenlere son söz söylemeyeceğim.
Orhan Yıkılkan: Dün 27 Mayıs'ın yıldönümüydü. Salim Başol da karar verdi. Deniz, Yusuf, Hüseyin'i asanlar da hâkim, savcıydı. 1980'de de mahkeme kararları vardı. Her şey kendi zamanının çocuğudur. Nasıl ki, Salim Başol bugün yoksa bugünün muktedirleri de yarın olmayacak. Buraya getirilen sanıklara emri verenleri, ortamı hazırlayanları ispat ettik, ama iddianamenin konusu olmadığı için dikkate almadınız. Asıl sorumlular ve emri verenler koltuklarında oturuyor.
Fırat Alakuş: Size söylenmedik söz kalmadı. Bu konjonktürde son sözümü söyleyip, zayi etmek istemem.
“HUKUKU DANSÖZ GİBİ OYNATANLARI İLGİLİLERE HAVALE EDİYORUM”
Adnan Arıkan: 15 Temmuz'da eşini ve oğlunu kaybeden Nihal Olçok, bir soru üzerine yargılanan herkesin suçlu olduğunu düşünmediğini söyledi. Heyetiniz bu acılı anne, eş kadar davaya tarafsız bakmamıştır. O yüzden kararınızın kıymeti harbiyesi yoktur. Hukuku dansöz gibi oynatanları ilgililere havale ediyorum.
Akın Öztürk: Ramazan Bayramınızı kutluyorum. 34 ayda 5 kez savunma yaptım. Tek kelime farklılık yoktur. Eğer ölür kalırsam, haklarını helal etmeleri ve arkamdan Fatiha okumaları için ailem ve avukatıma, “Bilin ki, 15 Temmuz’la ilgili her şeyi söyledim. Sizden ve mahkemeden sakladığım bir şey yok.” dedim. Tarihe bir utanç sayfası olarak geçecek bir iddianame ile yargılanıyorum. Bir laf var ki, doğru çizmesini giyene kadar yalan dünyayı iki kez dolaşırmış. Ben bu durumdayım.
Genelkurmay Çatı Davası'nda son sözlerini söyleyen eski orgeneral Akın Öztürk (önde, ortada), "Tarihe bir utanç sayfası olarak geçecek bir iddianame ile yargılanıyorum." dedi.
ÖZTÜRK: YALAN SÖYLEYEN ASKER ARKADAŞLADIMI LANETLİYORUM
Bu sebeple hakkımda yalan ve algı haberleri yapan medyayı, bunlara kucak açan polis, siyasetçi ve ikbal uğruna askerlik yeminini unutup 15 Temmuz gerçeklerini çarpıtan, hatta yalan söyleyen asker arkadaşlarımı lanetliyor ve onları Allah’a havale ediyorum. Bu yalanlar ve karalamalar orduya 47 yıl hizmet veren benim vatan, millet ve bayrak aşkımı engelleyemeyecektir.
Son sözüm heyetinize; Korkmayın, etkilenmeyin ve asrın davasında onurlu bir yargıç olarak tarihte yerinizi alın. Kararınıza saygı duyuyorum. Millete hayırlı olsun.
MEHMET DİŞLİ: İŞKENCE GÖRDÜM, KALBİM MAHZUN
Mehmet Dişli: Genelkurmay Başkanının emir ve direktiflerini yerine getirmek dışında bir eylemim olmamıştır. Bir fitneye maruz kaldım. Vefasızlığa uğradım. İşkence gördüm. Kalbim elbette mahzun.
Erhan Caha: 15 Temmuz’un TSK’ya bir kumpas olduğu ortaya çıktı. Failler dışarıda, yeni kumpaslar peşinde. Gün gelecek onlardan da Erdoğan’ın ifadesiyle aklı ve imkanı olanlar ülkeyi terk edecek. Onları girdikleri delikten, ülkeden getirmek ve Türk mahkemeleri önünde adil bir şekilde yargılamak bu vatan evlatlarına nasip olacak inşallah.
Odatv’nin belirttiğine göre 224 sanığın son sözlerinin alınması kesintisiz 3,5 saat sürdü.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik sanıkların tutukluluğuna devam kararı verdi.