İmamlara yönelik casusluk iddiaları nedeniyle üzerindeki siyasi baskılar artan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) Eyalet Birlikleri Koordinatörü Murat Kayman istifa etti. Aynı zamanda DİTİB'in Kuzay Ren-Vestfalya eyaletinin Yönetim Kurulu'nda olan Murat Kayman, DİTİB'den ayrıldığını kendi blogundan duyurdu.
Kayman Almanca yaptığı açıklamasında "DİTİB'deki tüm yol arkadaşlarıma çok farklı ve ilginç bağlamlarda, her zaman kolay olmayan, ama yapıcı ve verimli işbirliği için teşekkür ediyorum ve DİTİB'e gelecekte başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Derhal geçerli olmak üzere kendisini sadece üyesi olduğu diğer derneğin hukuki işlerine adadığını bildiren Kayman, DİTİB'deki Eyalet Birlikleri Koordinatörlüğü görevinin yanı sıra eyaletteki İslam Diyalog Forumu ve federal çaptaki politik görüşmelerden de geri çekildiğini duyurdu.
Daha öncesinde ise Kölner Stadt-Anzeiger ve Rheinische Post gazeteleri Kayman'ın istifasını duyurmuş ve bu istifayı "DİTİB'in Ankara ile bağlarını daha da güçlendireceğine bir işaret" olarak yorumlamışlardı. Haberde, Kayman'ın DİTİB içerisinde, Türk devletinden yapısal bir ayrılığı savunan çizginin temsilcilerinden biri olarak kabul edildiğine yer verilmişti.
DİTİB'e yönelik suçlamalar
Almanya'da DİTİB, bünyesindeki bazı imamların Gülen yapılanması ile bağlantılı oldukları öne sürülen kişi ve kurumlara ilişkin Ankara'ya bilgi notları gönderdiği suçlamalarıyla gündeme gelmişti. Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyalet birimi başkanı, imamların 33 şahıs ve 11 eğitim kuruluşuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'na bilgi gönderdiğini açıklamıştı. Açıklamada Türkiye'nin Köln, Düsseldorf ve Münih Konsolosluklarındaki din hizmetleri ataşeleri tarafından Diyanet İşleri'ne rapor gönderildiği bildirilmişti.
Alman polisi geçen hafta dört DİTİB imamının evine delil toplamak amacıyla baskın düzenlemişti. Ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bir açıklama yaparak "casusluk suçlamalarını" reddetmişti. Ancak Görmez "iki ülke arasındaki ilişkiler zedelenmesin diye, yanlış anlaşılmaya müsait olabilecek yetki aşımında bulunan 6 din görevlisini Türkiye'deki asli görevlerine" iade ettiklerini bildirmişti.
