“İslam dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan elde etmelerini ister” diyen Yüksek Kurul, haram parayla da hacca gidilebileceğini, bu durumda haccın geçerli olacağını, ancak daha sonra o haram para ya da malın yoksullara ve hayır kurumlarına verilmesini ve tövbe etmesi gerektiğini açıkladı. Kurul “haram parayla hac” konusunda şu hükmü verdi:
Sözcü Gazetesinden Ali Ekber Ertürk’ün haberi şöyle: “Gayrimeşru yolla elde edilen para ile hac etmek uygun değildir. Asıl olan, ibadetlerin helal parayla yapılmasıdır. Bununla birlikte haram parayla hacca giden kişinin haccı sahih olup, üzerinden hac yükümlülüğü kalkmış olur. Ancak, gayrimeşru kazancın sorumluluğundan kurtulmak için, bu malı yoksullara veya hayır kurumlarına vererek elden çıkarması ve bir daha işlememek üzere tövbe etmesi gerekir.”
BORÇ İLE HAC
Yüksek Kurul, gayrimeşru yolla bir kazanç elde edilmiş ve bu kazancın sahibinin de belli olması durumunda, bunun sahibine iade edilmesini, sahibi belli değil ise, karşılığında sevap beklenmeksizin yoksullara veya hayır kurumlarına verilerek elden çıkarılması gerektiği görüşünü savundu.
“Borçlanarak hacca gitmek doğru mudur?” sorusuna da yanıt veren Din İşleri Yüksek Kurulu, “Bir Müslümanın hac ibadetiyle yükümlü olması için sağlık ve servet yönünden haccetme imkânına sahip, hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş olması gerekir. Bu itibarla maddi yönden haccetme imkânına sahip olmayan kişilerin borçlanarak hacca gitmeleri gerekmez. Ancak, borçlanarak hacca gitmeleri halinde, hac ibadeti geçerli olur ve kendilerinden hac sorumluluğu da düşer” dedi.