Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Türkiye'de iki gündür yaşanan hukuk skandalıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu kararı yerine getirmemek uygulamamak bir hukuk devletinde tasavvur edilemeyecek durumdur. Çok da ifade edildiği gibi aslında muz cumhuriyetlerinde bile böyle bir tablonun yaşanmaması gerekiyor zira bir mahkeme kararı denilince, sizin subjektif kararınız ne olursa olsun sizin o hakimin kanaatine ilişkin görüşünüz ne olursa olsun mahkeme kararı denilince akar sular durur ve onu uygulamak gerekiyor. Uygulamamak diye bir durum söz konusu olamaz." dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, hukuk devletinde olmaması gereken bir durumla karşı karşıya olduklarını belirti. Türkiye'de yaşanan meselenin bir sürü olduğunu anlatan Elçi, sulh ceza hakimliklerinin ne anlama geldiği, tabii yargıçlık ilkesine uygun olup olmadığının bağımsız ve tarafsız olup olmadığının tartışma konusu olduğunu vurguladı. Elçi, "Sonuç olarak avukatlar başvuru yapmışlar ve yasayla kurulmuş mahkeme bir hüküm vermiş. Bu kararı yerine getirmemek uygulamamak bir hukuk devletinde tasavvur edilemeyecek bir durumdur. Çok da ifade edildiği gibi aslında muz cumhuriyetlerinde bile böyle bir tablonun yaşanmaması gerekiyor zira bir mahkeme kararı denilince sizin subjektif kararınız ne olursa olsun sizin o hakimin kanaatine ilişkin görüşünüz ne olursa olsun bir mahkeme kararı denilince akan sular durur ve onu uygulamak gerekiyor. Uygulamamak diye bir durum söz konusu olamaz." diye konuştu.
"Türkiye'de yargıçların niyetini sorgulayabilirsiniz şu veya bu kesime yakın diyebilirsiniz bu ayrı bir konu sonuç itibariyle ülkede hakimlik mesleğini icra eden, o koltukta oturan bir kişi görevini yapan bir mahkemenin verdiği bir karar var. Bu kararı uygulamamak suçtur açıkçası." diyen Elçi, bir süredir Türkiye'de beğenilmeyen birilerinin hoşuna gitmeyen bir yargı kararı söz konusu olduğu zaman ne yazık ki buna benzer sonuçların ortaya çıktığını kaydetti.
"HÜKÜMETE, İDARİ VE ADLİ MAKAMLARA DÜŞEN BUNU DERHAL YERİNE GETİRMELERİ"
Türkiye'de ortaya çıkan bu tabloyu gereksiz ve yakışıksız gördüğünü anlatan Elçi, "Ne olursa gerçekten asliye ceza mahkemelerin kararını beğenmeye bilirsiniz, sonuç olarak tahliye kararı verilmiş, tutuklama zaten tedbirdir. Kişi özgürlüğünü kısıtlayan ağır bir tedbirdir. Mahkeme önüne gelen bir başvuru bağlamında bu tedbire son veriyorum diye bir karar vermiş. Hükümete düşen adliye ve idari mahkemelere düşen bunu derhal uygulamaktır. Daha sonra itiraz edebilirlerdi. Farklı yollara kullanarak başka prosedürleri uygulayabilirdi ama tahliye kararını infaz etmemek uygulatmamak gerçekten düşünülmesi mümkün olmayan bir durum. " şeklinde konuştu.
"2 YILDIR YARGININ KİMYASIYLA OYNANDI"
Sulh ceza hakimliklerinin Türkiye'nin bir ihtiyacı olarak ortaya çıkmadığını ve tabii yargıç ilkesine uygun olmadığını anlatan Elçi, "Kişilere ve olaylara göre getirilmiş mahkemelerdir." dedi. Şuar yaşananların olağanüstü bir durum olduğunu kaydeden Elçi,"2 yıldır kimyasıyla oynandı. Öteden beri yargı bağımsızlığının olmasını istiyorduk. Öteden beri Türkiye'de uzun tutukluluk sorunu vardı, aslında yargı kültürünü güçlendirme ve tarafsız yargıyı sağlamak gerekirken daha çok yargıyı taraflaştıran uygulamalar oldu. Bu ürkütücü bir tablo gerçekten. Bağımsız yargı herkesin Türkiye'yi yönetenlerin de güvencesidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak olağanüstü mahkemelerden, sıkıyönetim mahkemelerinden istiklal mahkemelerinden çok çektik. En son özel yetkili mahkemelerden çok çekmiştik. " ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN MAHKEME KARARINI YOK SAYIYOR BU YURTTAŞLAR İÇİN ÜRKÜTÜCÜ"
Bu kadar musibetten sonra son 15 - 20 yılda herkes yargıdan sıkıntı çektiğini anlatan Elçi şöyle devam etti: " Bugün savcı ve güvenlik görevlileri mağdur olduğunu söylüyor. Kürtler, solcular, dindarlar.. .aslında bütün bu olanlardan aslında daha iyi dersler çıkarmamız gerekiyordu. AB ülkesine aday bir ülkeye yakışmıyor. Elbette Türkiye henüz bir hukuk devleti haline gelmedi. Mahkeme bir karar veriyor ve yerine getirilmiyor ya da ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı mahkemenin verdiği bir kararı yok sayıyor, yurttaşlar tarafından çok ürkütücü bir durum. "
"HAKİMLER AÇIĞA ALINSA DA TAHLİYE KARARI UYGULANMALI "
Elçi, ülkedeki mevcut hukuk kurallarına göre hakimler açığa alınsa bile tahliye kararının uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Elçi, " Türkiye'nin sahip olduğu hukuk düzeni bağlamında bir yargıcın yanlış da olsa verdiği tahliye kararının geciktirmeden yerine getirmesi gerekiyor. Devlet çok güçlü bir mekanizmadır. Bu kişiler tahliye edilir, mahkeme kararı yerine getirilir. Mahkeme onuru korunur. 3 gün sonra başka bir işlemle bu kararın yanlışsa düzeltilebilir. Ama bir mahkeme kararının yerine getirilmemesi telafisi olmayan bir durumdur." uyarısında bulundu.
CİHAN