Diyarbakır Kent Konseyi, insanların hayatını kaybettiği, tarihi yapıların büyük zarar gördüğü Sur ilçesinde kentsel dönüşümü gündeme getirmenin ahlaki olmadığını belirtti.
Diyarbakır Kent Konseyi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Kent Konseyi'nin 275 bileşeni adına açıklamayı yapan Kent Konseyi Genel Sekreteri Cihan Aydın, sokağa çıkma yasaklarıyla yüz binlerce kişinin hiçbir tedbir alınmadan, barınma ve beslenme koşulları sağlanmadan yerlerinden edildiğini, yaşam hakkına yönelik ihlallerin rutin hale geldiğini, bu konuda hiçbir adli işlemin yapılmadığını söyledi. Sivil insanların yargısız infaza kurban gittiği ve cenazelerin günlerce sokakta kaldığı bu süreci kaygıyla izlediklerini vurgulayan Aydın, şöyle dedi:
"Hükümetin güvenlik odaklı söylem ve uygulamalarının dışında demokratik yol ve yöntemlerle görüş beyan eden herkes vatan hainliği ile suçlanmakta, haklarında soruşturma açılmakta, gözaltına alınmakta ve tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Nitekim daha birkaç saat önce barış talepli bir bildirinin altına imza koyan 19 akademisyen gözaltına alındı." Kent Konseyi'nin barış talebini dile getiren toplumun tüm kesimleriyle dayanışma ve destek içerisinde olacağının altını çizen Aydın, ifade özgürlüğüne yönelik uygulamaları kınadı.
"BELEDİYELERE YÖNELİK İFTİRALAR KESİNLİKLE DOĞRUYU YANSITMIYOR"
'Havuz medyası' tabir edilen basın yayın organlarında yerel yönetimlere yönelik iftira kampanyalar olduğunu belirten Aydın, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile dört merkez ilçe belediyesinin yıllık bütçe ve harcamalarının mülkiye ve Sayıştay müfettişlerinin yanı sıra Kent Konseyi tarafından da denetlendiğini bildirdi. Aydın, bütçe ve harcama denetiminin, Kent Konseyi Bütçe Komisyonu'nda yer alan hesap uzmanları tarafından yapıldığına ve hazırlanan raporun daha sonra kamuoyuyla paylaşıldığına dikkat çekti. Yalan haberlerin kesinlikle doğruyu yansıtmadığını vurgulayan Aydın, söz konusu haberler gerekçe gösterilerek yapılan 'kayyım' tartışmalarını dehşetle izlediklerini kaydetti. "Halk tarafından seçilenler, yine halk tarafından görevden alınır." ilkesini hatırlatan Aydın, hukuk devletinin ve hukukun üstünlüğünün en temel unsurlarından birisini ortadan kaldırmanın hukuki ve ahlaki olmadığını kaydetti.
"RANT TARTIŞMALARI AHLAKİ DEĞİL"
Çatışma ortamı nedeniyle yüzlerce insanın yaşamını yitirdiğini, tarihi, kültürel değerlerin büyük zarar gördüğünü anlatan Aydın, böylesi bir ortamda kentsel dönüşümü gündeme getirmenin en hafif tabirle ayıp olduğunu söyledi. Aydın, şöyle devam etti: "Yaşanan can kayıpları, tahrip edilen tarihi ve kültürel değerler, artan askeri harcamalar nedeniyle ülkenin içine girdiği ekonomik kriz, giderek artan toplumsal kutuplaşma ile birlikte nefret söylemlerindeki artış, güvenlik politikalarının sonuçlarından bazılarıdır. Bir bütün olarak yaratacağı sonuç ise ortak yaşam kültürünün gittikçe zayıflaması ve ortadan kalkmaya yüz tutmasıdır. Diyarbakır'da bulunan dernek, sendika, vakıf, meslek örgütleri, muhtarlar, iş örgütlerinden 275'i aşkın kurumun üyesi olduğu Kent Konseyi olarak, yarın daha geç olmadan silahla derhal susmalı, barış ve müzakere masasına geri dönülmelidir."
rant-tartismasi-ahlaki-degil-1988062.htm'> CİHAN