Doğu ve Güneydoğu bölge baro başkanları, 9 gün sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre'ye giderken şoke olduklarını ifade ederek, "Gördüğümüz vahşet, değil günümüz dünyasında Ortaçağ'da bile bu görüntülere rastlamadık." dedi. İlçede öldürülen sivilin 1 değil 23 kişi olduğunu da öne süren baro başkanları, "Kolluk görevini yapacak ama bunu yaparken 150 bin insanı cezalandırmak zorunda değil. Cizre'de devletin ajanları hukukun dışına çıkmıştır. Bu çatışmalı ortamın kimseye faydası olmayacak." görüşünü dile getirdi.
Doğu ve Güneydoğu bölge baro başkanları yeniden başlayan çatışmalı süreç ve Cizre'de 9 gün süren sokağa çıkma yasağını konuşmak üzere Batman'da toplandı. Bir otelin toplantı salonunda bir araya gelen baro başkanları, sokağa çıkma yasağının 9 gün boyunca devam ettiği Cizre'de bu süre boyunca başta yaşam hakkı olmak üzere çok ağır ihlallerin yaşandığı, aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da olduğu 23 kişinin yaşamını yitirdiği, sağlık, beslenme, elektrik, su ve iletişim gibi günlük yaşamın devamı için gerekli ihtiyaçların karşılanamadığı, birçok evde ağır hasarların meydana geldiğini belirtti.
Batman Baro Başkanı Ahmet Sevim, yasağın kalktığı ilk gün olması nedeniyle barolarla birlikte insan hakları kuruluşları ve çeşitli STK'ların da akın ettiği şehirde, yaşanan ihlallerin tespitinin uzun zaman alacağı, baroların ilgili kurumlar ile birlikte olayları bütün yönleriyle ortaya çıkarılması ve yargıya taşınması için hazırlık yapıldığını kaydetti.
"BU ÇATIŞMALI ORTAMIN KİMSEYE FAYDASI OLMAYACAK"
Sevim, çözüm sürecine ellerinden geldiğince destek vermeye çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bu kadar desteğe rağmen yeniden çatışmalar yaşanmaya başladı. Birçok ilde çatışmalar yaşandı, en yakın örneği Cizre idi. Bizler yine bölge baroları olarak geldiğimiz nokta itibari ile tekrar çatışmalı ortamdan çatışmasız ortama geçilmesi gerektiğini ifade ettik. Bu savaşın sürdürülemez olduğunu, devamı halinde bütün bir toplumun bundan olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz. Bu konuda çağrımızı yineliyoruz. Bu çatışmalı ortamın kimseye faydası olmayacak."
"ÇOK YAKIN ZAMANDA BU ÖLEN 23 KİŞİNİN TAMAMININ SİVİL OLDUĞUNU HERKES BİLECEK"
Şırnak Baro Başkanı Nuşrevan Elçi ise Cizre'de 9 gün sokağa çıkma yasağının ilan edildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "İl dışında olduğum için bundan dolayı ilçeye tekrar dönme fırsatını bulamadım. Doğu ve Güneydoğu baroları olarak özelde Cizre sorunu, genelde tüm bölgede son dönemde yaşanan sorunları konuşup tartışmak için burada bir araya geldik. Yasak kalkar kalmaz Cizre'ye gittik. Maalesef 90'lı yılları tekrar hatırladık. Bize hatırlattılar. Onlarca zırhlı araç, çok sayıda polis ve polisler insanlara kötü muamele ediyordu. Muamele, bize bölgedeki durumun vahip olduğunu bize anlattı. İlçeye giderken, mahalleleri gezerken maalesef şok olduk ve şaşırdık. Gördüğümüz vahşet değil günümüz dünyasında Ortaçağ'da bile bu görüntülere rastlamadık. Burada yaşananların genelini inceledikten sonra bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Ama ilk etapta gördüklerimiz; tanklarla, toplarla yıkılan evlerin damları ve öldürülen insanların tamamının sivil olduğunu gördük. Zaten hepsini tanıyorum. Çok yakın zamanda bu ölen 23 kişinin tamamının sivil olduğunu herkes bilecek. Ankara'dan hükümet tarafından bir heyetin gönderilip tespit edilmesi gerekiyor. Çünkü bizim iddiamız bir kişi değil, 23 sivil vuruldu. 9 günlük sokağa çıkma yasağı eziyettir. Yoksul olan ve evinde yiyecek ekmeği olmayanı ölüme terk etmek demektir. 9 gün boyunca çöpler toplanmadı, insanları ölen, hayvanların leşleri ile salgın hastalık tehdit etti. Kolluk tabi görevini yapacak ama bunu yaparken 150 bin insanı cezalandırmak zorunda değil. Bütün hukukçuların içi yandı. Tahribat küçük olmadığı için raporu 2 gün içinde bitirmemiz mümkün değil. Bunların hepsini yakın zamanda raporlayıp herkesle paylaşacağız. Bu yanlıştan hükümetin bir an önce dönmesi gerekiyor. Ülkenin kimsenin istemediği yere gittiği herkesçe görülüyor. 80 milyon insanın isteği barış sürecinin tekrar başlamasıdır."
"DEVLET HANGİ YAPI İLE HANGİ ÖRGÜTLE MÜCADELE EDERSE ETSİN ASLA HUKUKUN DIŞINA ÇIKAMAZ"
Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk da yaklaşık 9 günlük sokağa çıkma yasağının söz konusu olduğunu, bu süre içerisinde insanların zorlandığını ifade etti. Cizre'nin ablukaya alındığı kanaatinde olduğunu ifade eden Artuk, şöyle devam etti: "Bu kararın yasal ve anayasal dayanağı bulunmamaktadır. Bunun hiçbir dayanağı yoktur. Birçok olgu olmadığı halde bu konuda alınmış bir kararın yasal ve anayasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu kararı alan, bu kararı uygulayan bütün görevlilerin hukuken sorumlu olduğu, suç işlediği kanaatimi burada ifade etmek isterim. Devlet hangi yapı ile hangi örgütle mücadele ederse etsin devlet asla hukukun dışına çıkamaz. Hukukun dışına çıkan bir devletin yasalık sorunsalı gündeme gelir. Yani siz bir örgütle bir mücadele adına orada savunmasız vatandaşı öldürme lüksüne sahip değilsiniz. Dolayısıyla Cizre'de devletin ajanları hukukun dışına çıkmışlardır. Ve bizim de bölge baroları olarak çok net tespitlerimiz var. İlerde basınla bu durumu paylaşacağız. Kürt sorunu siyasal ve hukuksal bir sorundur. Kürt sorunun Cizre'de güvenlikçi bir paradigma ile çözülmeyeceği anlaşılmıştır. Devletin bu tür sorunlara demokratik bir yaklaşımla yaklaşması gerekmektedir. Güvenlikçi politikaların Cizre'de hayat bulmadığı anlaşılmıştır. Biz de bölge baroları olarak bu konunun kolluğa verilmesinin yanlış olduğunu dile getiriyoruz."
Yapılan toplantıda ayrıca çatışmalı sürecin ağır sonuçlarının daha dün Cizre'de açıkça görüldüğünü, her gün yeni bir acıya uyanmanın toplumsal barışı ağır bir şekilde yaraladığını, çatışmanın tarafı olmayan sivillerin zarar gördüğünü, linç girişimlerinin ve siyasi partilere saldırıların yaşandığı bu süreçte, bu savaşın sürdürülebilir olmadığını ve bir an önce çatışmaların bitirilerek yeniden sivil siyaset üzerinden çözüm arayışlarına dönülmesi gerekliliğine vurgu yapıldı
CİHAN