Sağlık Müdürü Dr. Rahip Ünlüboy, Nevşehir'de domuz gribine yakalanan hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu, bunun dışında bir hastadan alınan numunenin sonucunu beklediklerini açıkladı.

Domuz gribi olarak Nevşehir'de bir tane vaka bulunduğunu belirten Ünlübay, "Grip vakalarında bir artış var ama bu mevsimle ilgilidir. Her yıl kaç tane grip vakası görüyorsak, üç aşağı beş yukarı aynı sayılarda seyrediyor. Bize yüksek ateş, öksürük, balgam gibi şikâyetlerle gelen hastaları takip ediyoruz. Şüpheli gördüklerimizden numuneler alıp gönderdik ama bu numunelerden biri pozitif çıktı. Yani bir kişide domuz gribi vakası teşhisi koyduk. Şu anda hastanemizde hala tedavi görüyor. Genel durumu gayet iyi, tedavisine devam ediyoruz. Biz bununla ilgili tedbirlerimizi aldık. Diğer hastalara bulaşma ihtimalini azaltmanın yanında toplumda bir domuz gribi infiali oluşmasının önüne geçmek üzere devlet hastanesi bünyesinde izole odalar oluşturduk. Şu anda 7 tane izole odamız mevcut, bir kişi yatıyor. Hatta biz şüpheli gördüklerimizi de oraya alıyoruz. Şüpheli gördüğümüz bir vakamız daha var. Ama muhtemelen sonuç negatif çıkacak. Tedbir amaçlı onu da oraya aldık." dedi.

Domuz gribinin normal grip hastalığından çok yüksek bir öldürücülüğünün olmadığını ifade eden Ünlübay, "Toplumda böyle bir infial var ama normal gripten daha tehlikeli ve öldürücü diye bir şey yok. Tıbbi olarak da böyle bir şey yok. Domuz gribi de grip mikrobunun bir türüdür. O yüzden çok yüksek bir öldürücülüğe sahip değil. İlimizde çok büyük bir sayı yok. Bir tane vakamız var ve onu da takip ediyoruz. Genel durumu da gayet iyi." diye konuştu.

"KIŞIN KIŞ ÜRÜNLERİ YENİLMELİ"

Domuz gribi için alınacak ekstra tedbirlerin olmadığını, genel tedbirlerin olduğunu kaydeden Ünlübay, özellikle beslenme konusunda şu bilgileri verdi: "Özellikle vücut direncini artıracak şeyler yapmamız gerek. Bunlardan en önemlisi sağlıklı beslenmeliyiz. Kahvaltımıza özen göstermeliyiz. Öğünlerimizi düzenli yapmalıyız. Yediğimiz yiyecekleri ölçülü yemeliyiz. Sürekli karbonhidratlarla beslenmemeliyiz. Ya da sürekli proteinle beslenmemeliyiz. Hepsini belirli miktarda tüketmeliyiz. Vücut direncini arttıran en önemli şeylerden biri de vitaminler. Vitaminleri de kesinlikle dışarıdan sentetik değil de mevsimsel sebze ve meyveleri tüketmeliyiz. Yani kış günü çilek yersek bir anlamı olmaz. Çünkü bunun doğal olmadığı, hormonlu olduğu aşikâr. Burası tropikal bir bölge değil ki kışın çilek yetişsin. Kışın portakal, mandalina yiyeceksiniz. Artık manavlarda, marketlerde her mevsim her meyveyi neredeyse bulabiliyoruz. Ama bunu minimuma çekmemiz mümkünse her sebze ve meyveyi zamanında tüketmeliyiz. O zaman bunlardan alacağımız vitaminler vücut direncimizi artırmış olur. Tabi bir de kışın giydiğimiz kıyafetlere dikkat etmeliyiz. Biraz daha kalın giyinmeliyiz. Bir şey daha mümkünse gerçi günümüz şartlarında pek mümkün değil ama yine de toplu ortamlarda çok bulunmamak daha iyi olur. Ne kadar kalabalık toplu bir ortamda bulunursak o toplumda hasta olan birinin bize de bulaştırması daha kolay olur." CİHAN