Haberleri AKP'li siyasiler tarafından sıkça kullanıldı, cesur gazeteciliği takdir edildi.
Bir skandalı deşifre ettiği “Pimi çekip bombayı verdi” haberi son 100 yılın en etkileyici 47 araştırma haberi listesine girdi.
17 / 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrası iktidar fikir değiştirince Baransu’nun kahramanlığı sona erdi.
Bu noktadan sonra Baransu haberlerinden dolayı eleştirilere maruz kaldı.
Uludere’de 34 sivilin öldürülmesi üzerine yaptığı haberler, bunların en başında.
Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili iktidarın ‘Milli Orduya Kumpas’ nitelemesinden sonra Baransu ‘kumpasçı’ ilan edildi.
Haberleri iktidar tarafından yalanlanırken, ‘Hükümete ters düşen cemaatler fişleniyor’ manşetiyle bu sefer ‘ihanetle’ suçlandı.
Mehmet Baransu sadece yayınladığı Balyoz belgeleri haberlerinden yargılanmıyor.
Yaptığı haberler nedeniyle hakkında 50’nin üzerinde dava devam ediyor.
Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi’ni bitirme Planı, Uludere’de 34 köylünün hayatını kaybettiği saldırı ve GDO’lu pirinç haberleri bunlardan sadece birkaçı…
Erdoğan’ın ihanet içinde olduğunu ilan ettiği Baransu 2 Mart 2015 tarihinde tutuklandı.
‘Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken belgeleri temin etme’, ‘Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçlamasıyla tutuklanan Mehmet Baransu hakkında 15 aydır iddianame dahi hazırlanmadı.
Sulh Ceza Hakimlikleri’ne yaptığı itirazlar ise defarlarca reddedildi.
Baransu’nun hak ihlali yönündeki başvurusunu kabul eden AYM 1 yılın sonunda bugün dosyayı karara bağlayacak.
DÜNDAR VE GÜL’E 84 GÜNDE KARAR
MİT TIR’larıyla ilgili yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül de kişi güvenliği ve hürriyeti ile basın ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ye başvurmuştu.
AYM 84 gün içerisinde Dündar ve Gül’ün başvurusunu incelerken hak ihlali tespit ederek iki gazetecenin tahliyesinin önünü açmıştı.
Ancak AYM Mehmet Baransu’nun yaptığı bireysel başvuruyu 1 yıl sonra gündemine alırken Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın adil yargılanma yönündeki başvurusu kabul edilemez bulmuştu.
Gazeteci Mehmet Baransu’nun başvurusunun incelenmesi öncesinde 70 gazeteci, aydın ve yazar imza kampanyası başlattı.
Aralarında usta gazeteciler Ahmet Altan, Cengiz Çandar, Doğan Satmış, Hasan Cemal, Neşe Düzel, Yasemin Çongar ve akademisyenler Murat Belge, Mümtaz’er Türköne, Sedat Laçiner, Baskın Oran’ın da olduğu aydınlar, Mehmet Baransu’nun gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklandığına dikkat çekti.
AYM’ye Baransu’nun tutuksuz ve adil yargılanması çağrısında bulunan aydınlar, yayınladıkları bildiride “Yargımızın içine düşürüldüğü bu durumdan tek çıkış yolu artık AYM’dedir. AYM artık üzerine düşeni yapmalı ve Baransu Adil Yargılama hakkına kavuşturulmalıdır.
Gazeteci Mehmet Baransu, tutuksuz yargılanmak üzere derhal serbest bırakılmalıdır.” ifadesine yer verdi.
Başvurular daha çok ‘adil yargılanmadık’ iddiasıyla yapılıyor
Gazeteci Baransu’nun bireysel başvurusunu bugün inceleyecek olan AYM’nin kısa süre önce yayınladığı istatistikler ise dikkat çekiyor.
12 Eylül 2010 referandumuyla getirilen bireysel başvuru yoluna 4 yılda 59 bin 833 kişi gitti.
Son iki yıldır AYM’ye yapılan başvurulardaki artış göze çarpıyor. 2012 ve 2013 yıllarında toplam 11 bin 239 kişi ihlal başvurusu yaparken bu sayı 2014’te 20 bin 578’e çıktı. 2015 yılında da 20 bin 376 başvuru yapıldı.
Bu yılın ilk 4 ayında ise 7 bin 640 kişi Yüksek Mahkeme’ye bireysel başvuruda bulundu.
41 bin 239 kişi vekili aracılığıyla Yüksek Mahkemeye başvururken 17 bin 850 kişi bizzat kendisi başvuru yaptı. 744 kişi ise kanuni temsilcisi aracılığıyla AYM’nin yolunu tuttu.
Anayasa Mahkemesi ihlal edildiği iddia edilen haklara göre bireysel başvuru dağılımını yayımladı.
Başvuranların yüzde 46’sı adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia ederek AYM’ye müracaat etti.
Yüzde 13’ü ise mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasında bulundu. Ayrımcılık yasağına uyulmadı iddiasıyla AYM’ye gidenlerin oranı ise tüm başvuruların yüzde 11’ini oluşturdu.
EN ÇOK ADİL YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR
Bireysel başvuru istatistiklerinde en dikkat çekici noktalarından biri de karara bağlanan 37 bin 536 başvurunun dağılımı oldu.
AYM ele aldığı dosyaların 17 bin 416’sını kabul edilebilirlik şartlarına uymadığı için reddetti.
Ayrıca bireysel başvuruların süresinde yapılmaması, bireysel başvuru formu ve eklerinin gerekli şartları taşımaması, tespit edilen eksikliklerin verilen kesin sürelerde hiç ya da eksiksiz olarak tamamlanmaması nedeniyle 9 bin 706 başvurunun idari yönden reddine karar verildi.
Başvuruya konu olayda temel hak ihlalinin bulunup bulunmadığı yönündeki esas aşamada ise bin 200 dosya incelendi.
Esastan incelenen başvuruların bin 79 tanesinde en az bir hak ihlali tespit edildi. 121 başvuruda ise herhangi bir hak ihlaline rastlanılmadı.
İstatistiklere göre AYM en çok adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini tespit etti.
Adil yargılanma tüm hak ihlallerinin yüzde 73’ünü (883 ihlal) oluşturuyor.
Diğer en çok ihlal edilen hak ise 77 ihlalle (yüzde 6) kişi hürriyeti ve güvenliği oldu.
Adil yargılanma nedeniyle hakkı ihlal edilen kişilerin en çok mağdur olduğu konu uzun yargılama süreleri.
687 kişinin (yüzde 75) makul sürede yargılanmadığı için adil yargılanma hakkının ihlal edildiği görüldü.
Bireysel başvuru nedir?
Bireysel başvuru temel hak ve özgürlükleri kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edilen bireylerin diğer başvuru yollarını tükettikten sonra başvurdukları istisnai nitelikte bir hak arama yolu olarak düzenlendi.
12 Eylül 2010 tarihinde anayasada birtakım değişiklikleri öngören referandum ile hukuk düzenimize girdi.
Böylece Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi durumunda AYM’ye bireysel başvuruda bulunulabiliyor.
AYM kararıyla hak ihlalleri ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Başvurucunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilebilmesi için iç hukuk yollarını tüketmesinin şart olması nedeniyle AİHM’in yolunu tutmak isteyen başvurucular başta olmak üzere birçok vatandaş hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ye başvuruyor.
AYM’nin kararları eleştiriliyor
Anayasa Mahkemesi’nin kritik dosyalarda verdiği kararlar nedeniyle eleştirilerin hedefi haline geldi.
Sulh Ceza Hakimlikleri, Uludere Katliamı, İnternet Yasası, Hidayet Karaca ve tutuklu polislerle ilgili dosyalarda AYM’nin hak ihlali olmadığı yönündeki kararları özellikle muhalif kesimin büyük tepkisini çekmişti.
Diğer yandan dershanelerin kapatılması ve Can Dündar ile Erdem Gül’ün yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanması başvurularında hak ihlali tespit eden Anayasa Mahkemesi başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidarın eleştirilerine maruz kalmıştı.