Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Işık, göçerlerin gelecekleriyle ilgili endişeli olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Işık, göçerlerin yaşamını yerinde inceledi. Yaklaşık bir yıl önce göçerlerin hayatını incelemeye başladığını belirten Işık, 20 aile ile yüz yüze görüştüğünü ifade etti.
Göçerlerin yaşantılarını çok zor koşullar altında idame ettirmeye çalıştığını anlatan Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar yorgun, kadınlar sağa sola göçmekten, işlerin çokluğundan ve ağırlığından bezmiş durumdalar. Bütün bunların yanında her şeyden habersiz ailenin neşe kaynağı çocuklar, kuzularla oynayıp, tüm içtenlikleriyle etrafındakilere, kırmızı yanaklarıyla gülücükler saçmaya devam ediyorlar. Ailelerin sosyal hayatı kendi yakın çevreleriyle sınırlı durumda ve evlilikleri genelde akraba içerisinde gerçekleşiyor. Benim de asıl araştırma konum olan iletişim araçlarına gelince elektrik olan yerlerde televizyon hemen her çadırda mevcut ve yoğun şekilde izleniyor. Radyo ise elektrik olsun olmasın hemen hemen bütün yetişkinlerde var ve özellikle yaylalarda en önemli haber alma aracı durumunda. Cep telefonu, ergenlik çağındakilerden yaşlılara kadar herkes kullanıyor."
"GÖÇ SIRASINDA CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYORLAR"
Göçerler ile görüştüğünü ve onların sorunlarını dinlediğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Mehmet Işık, şunları kaydetti: "Mevsimlik göçleri gerçekleştirirken yollarda, özellikle de şehirlerarası yollarda hareket ederken büyük zorluklar yaşamaları ve yaşanan kazalarda doğrudan kendilerinin suçlu durumuna düşürülerek, cezaya mahkum edilmeleri sorunlarından biri. Arazi sahiplerinin ve muhtarların konaklama yerleri için talep ettikleri ücretlerin yüksekliği, mera kiralarının yüksekliği, yem fiyatlarının yüksekliği, hayvan başına ödenen devlet teşviğinin düşüklüğü, sosyal güvencelerinin bulunmaması sorunları arasında. Ayrıca göçerler, ekonomi ve gıda üretimi için önemli, yetkililerden biraz daha anlayış ve destek bekliyorlar. Son olarak eğitim için yoğun çaba harcadıklarını gördüm. İmkanı olanlar şehir merkezinde ev alıp, okul zamanları aileden yetişkin biriyle burada kalarak, eğitime devam ediyorlar. İmkanı olmayanlar ise daha önceden bir şekilde yerleşik hayata geçmiş bir akrabasının yanına göndererek, çocuklarının eğitim almasını sağlıyorlar. Ancak birçoğu da taşımalı eğitim imkanından kendilerinin yararlandırılmamasından şikayetçi."
CİHAN