Mudanya depremi, 1999 yılındaki Gölcük Depremi’nden sonra olası büyük Marmara Depremi’nin beklendiği Marmara Bölgesi’nde endişe yarattı.
Prof. Yaltırak: “Mudanya depremi beklenen Marmara depreminin öncüsü değil”
2022 yılının Kasım ayında Araştırma Görevlisi Murat Şahin’le birlikte Marmara Bölgesi’ndeki dört fay hattına ilişkin yeni haritayı yayınlayan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi Cenk Yaltırak, Mudanya’daki depremin 1999 yılından beri Marmara Bölgesi’nde beklenen depremin dışında başka bir büyük depreme işaret ettiğini söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan jeoloji profesörü, “Deprem, Güney Marmara'da Gemlik Körfezi-Bandırma Körfezi arasında bulunan Kuzey Anadolu Fayı Orta Kolu doğusunda yer alan Gemlik Çukuru'nu oluşturan faylardan birinde gerçekleşti. Bu beklenen Marmara depreminin öncüsü değil. Birçoklarının yanlış bir şekilde ‘İstanbul depremi’ olarak kodladığı ‘olası Marmara depremi’yle alakası yok. O bölgedeki son depreme bakıldığında orada maksimum 7,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelebilir. Ve bu deprem büyük ölçüde Bursa’yı etkileyecektir” dedi.
Türkiye’nin en büyük üç sanayi şehri İstanbul, Kocaeli ve Bursa’yı de içinde barındıran Marmara Bölgesi’nde yaklaşık 28 milyon kişi yaşıyor.
Dr. Demirtaş: “Bu beklenen Marmara depreminden daha riskli bir parça; o deprem Bursa, İznik, İzmit’te yıkıma neden olabilir”
Deprem jeolojisi üzerinde çalışan Dr. Ramazan Demirtaş, Türkiye’de neredeyse herkesin beklenen Marmara depremi nedeniyle İstanbul’daki kentsel dönüşüme odaklandığını ancak Bursa ve Yalova gibi kentlerin de deprem tehdidi altında olduğunu vurguladı.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Dr. Demirtaş, “Bu depremi paniklemeden iyi okumak gerekir. Bu fay kolu üzerinde geçmiş bin yıl içinde üç büyük deprem olduğunu biliyoruz. 1296’da Geyve segmenti, 1065’te İznik-Mekece segmenti, 1419’da ise Gemlik segmenti kırıldı. Bunların tümü 7 büyüklüğünden fazla depremler. Bizim 1996 yılında yaptığımız Bayındırlık Bakanlığı yayınında buradaki 140-150 kilometrelik ‘sismik boşluk’ olarak gösterdik. Bu orada deprem üretme potansiyeline işaret ediyordu. Burada deprem tekrar periyotları 750 ile 1000 yıl arasında değişiyor. Bu bölgede 7’den büyük deprem riski artık daha yüksek. 50 ila 100 kilometre yarı çaplı alanda yıkıma neden olabilir. Bu deprem Bursa ovası ve Marmara bölgesinin güneyinde sıkıntı yaracaktır. Net olarak söylemek gerekirse Bursa ile birlikte İznik, Yalova, İzmit ve Sakarya’da yıkım olabilir. Ama zaman vermek mümkün değil. Bu beklenen Marmara depreminden daha riskli bir parça” diye konuştu.
“Marmara’nın güneyindeki kentler, başta Bursa olmak üzere depreme dirençli hale getirilmeli”
Beklenen Marmara depreminin İstanbul ve kuzey kentlerinde sıkıntı oluşturabileceğinin altını çizen Dr. Demirtaş, bununla birlikte bu depremin de ihmal edilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Demirtaş, “Birçok deprem uzmanı sürekli ilgiyi İstanbul’u ağırlıklı etkileyecek Marmara depremine çekiyor. Ama 1999’da bu yana geçen 24 senede çok sayıda deprem oldu. 2011 Van depreminden bu yılki 6 Şubat depremlerine kadar. Bütün olayı Marmara’ya kilitlerken diğer faylar dikkatlerden kaçırılıyor unutuluyor. Bakın ‘küçük kıyamet’ olarak tanımlanan Doğu Marmara’daki depremin üzerinden 500 yıldan fazla geçti. 1754 ve 1766’da yediden büyük depremler oldu. Bunların da üzerlerinden 250 yıldan fazla süre geçti ama 250 yıl içinde olacak denen ‘Marmara depremi’ olmadı. Evet, bu deprem olacak. Ama bunu beklerken diğer fay hatları gözden uzak tutulmamalı. Şimdi Mudanya depreminden sonra Marmara’nın güneyindeki kentler, başta Bursa olmak üzere depreme dirençli hale getirilmeli” ifadelerini kullandı.
