Türkiye'de çocukların durumu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü vesilesiyle bir kez daha mercek altında. Hayat hakkı ihlal edilen çocuklar için devlet henüz etkin soruşturmalar yapılmış değil. 778’i bebek binlerce çocuk siyasi nedenlerle tutuklu anneleriyle birlikte yeterli yaşam koşulları bulunmayan cezaevlerinde kalmak durumunda. On binlerce Suriyeli çocuk ise başta tekstil sektörü olmak üzere yasa dışı biçimde ve çok düşük ücretlerle köle gibi çalışmaya zorlanıyor.
Son dönemde yaşanan intihar dalgaları ışığında bakıldığında çocukları muhtaç durumdaki ailelerin sayısı artarken, çalışma hayatındaki veya uyuşturucu sarmalına kapılan çocukların “iyi olma hali” göstergelerinde gözle görünür bir gerileme söz konusu. Zira yoksulluk toplumdaki farklı grupları farklı derecelerde etkilerken, yoksulluğun en fazla mağdur ettiği grup her zaman çocuklar oluyor.
BM, raporu hazırlarken tüm üye ülkelere çocukların koşullarıyla ilgili anketler gönderdiğini, 92 ülkenin yanıt verdiğini açıkladı. Yanıt vermeyen ülkeler arasında ise Türkiye de var.
Raporda çocukları özgürlüklerinden alıkoymanın bir şiddet türü olarak görülebileceği aktarılırken göç merkezlerinde ve savaş bölgelerindeki kamplarda tutulan çocukların sayısı artıyor.
YÜZLERCESİ ANNESİYLE CEZAEVİNDE
Adalet Bakanlığı’nın Temmuz 2018 verilerine göre cezaevlerinde annesiyle birlikte yaşayan 0-6 yaş arası çocuk sayısı 743. Raporda Türkiye’deki akademisyenlerin yürüttüğü bir araştırmaya da yer verildi. 2018 yılında Scientific Reports dergisinde yayımlanan bu araştırmada, Türkiye’de cezaevinde bulunan 27 çocuk incelendi. Bu çocukların yüzde 27’sinin uyum bozukluğu, yüzde 12’sinin ayrılık kaygısı bozukluğu, yüzde 8’inin de davranım bozukluğu gösterdiği tespit edildi.
2017 itibarıyla dünya çapında 19 bin çocuğun, cezaevindeki ailelerinin yanında kaldığı aktarıldı. Türkiye, 6 yaşa kadar bu uygulamaya izin vererek dünyada yaş sınırını en yüksek tutan ikinci ülke oldu. Türkiye’nin üzerinde yalnızca 7 yaş ile Brezilya yer alıyor.
18 BİNİ İSTİSMARA UĞRADI
Mayıs ayında Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nın (TOÇEV) yayımladığı ‘Türkiye’deki Risk Altındaki Çocuklar Çalıştay’ raporuna göre; 2017’de 18 bin 623 çocuk cinsel istismara uğradı, 2012’de 601 bin olan çocuk işçi sayısı, 2016 yılına gelindiğinde 709 bine kadar çıktı, çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı, resmi olmayan rakamlara göre 2 milyonun üzerinde çocuk işçi bulunuyor, mülteci verilerin de yer aldığı raporda, Suriyeli mültecilerin yüzde 45,3’ü çocuk, yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuk okula gidemiyor.
Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 2018 verilerine göre, 2013 yılı ile 2018 yılının ilk 5 ayına kadar toplam 319 çocuk işçi iş cinayetlerinde can verdi. Bunların 29’unu mülteci-göçmen çocuklar oluşturuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 verilerine göre ise;
-Evliliklerin yüzde 3,8’i kız çocukları ile yapıldı. Erkek çocuklarında ise bu oran yüzde 0,2.
-18 bin 290 suçtan çocukların cinsel istismarı hakkında dava açıldı.
-Her yüz bin çocuktan bin 598’i suça sürüklendi.
Çocuk hakları, hem kanunen hem ahlaki olarak dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavram. Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair sözleşmedir.