Libya'da yaşanan olaylar nedeniyle ülkeden ayrılarak Buraq Air'in UZ 115 sefer sayılı tarifeli uçağıyla
akşam saatlerinde
Atatürk Havalimanına gelen yolcuların arasında bulunan Türkler, yakınları tarafından sevinçle karşılandı.
Trablus'ta bir inşaat şirketinde
işçi olarak çalışan Naim Dikili, Atatürk Havalimanında basın mensuplarına yaptığı açıklamada,
Trablus Havalimanında çok sayıda kişinin Türkiye'ye dönmek için beklediğini belirterek, 'İnsanlar aç susuz çok perişan bir durumda'' dedi.
Dikili, Türklerin çalıştığı şantiyelere de saldırıların yapıldığını, yağmalamalar olduğunu belirterek, kendilerine yönelik bir fiziki saldırının olmadığını söyledi. Dikili, ''İki gün önce
uçaksavar silahlarıyla sürekli ateş açılıyordu. Bu olayları şimdi nasıl anlatalım, o olayları yaşayan biliyor. 3-4 gündür betonun üzerinde sabahladık'' diye konuştu.
Ali Yağcı adlı işçi de 3 gündür Trablus Havalimanında uçak beklediklerini belirterek, ''Açlık
susuzluk çektik. Çok
şükür bize bir şey olmadı ama şu anda şirketin proje müdürü, paralarını alamadıklarını söyleyen yerel
halk tarafından
esir alındı. Çad'dan paralı askerler geldi. Altı arkadaşımızı polis gözaltına aldı, nerede oldukları belli değil'' dedi.
Trablus'ta gündüz saatlerinde fazla olay olmadığını ifade eden Yağcı, olayların gece arttığını, rejim yanlısı ve karşıtlarının çatıştığını söyledi. Yağcı, ''Bizim bütün malzemelerimiz yağmalandı, araçlarımıza, koğuşlarımızdaki her şeye el kondu. Dün akşam
Bingazi'nin bombalandığı yolunda duyumlar aldık'' diye konuştu.
Bugün öğlen yediği bir paket
bisküvi ile durduğunu belirten Yağcı, ''Türk uçaklarına izin verilmediği için uçaklarımız inemiyor. Sadece bir tarifeli uçağımız indi ama başka ülkelerin çok sayıda uçağı Trablus'a iniş yaptı'' dedi.
Yağcı, Bingazi'de görüştüğü bir arkadaşının, ''Libya lideri
Kaddafi karşıtı bir grup tarafından 5 bin kişinin bir statta tutulduğunu'' söylediğini belirtti. Ali Yağcı, Bingazi Havalimanının da tahrip edildiği için uçakların inemediğini duyduklarını sözlerine ekledi.
Libya'da çalışan ve serbest meslek sahibi olduğunu söyleyen Semir Çekiç de ''Aslında çok abartılacak bir durum yok. Biz 3 gündür havalimanında yalnız kaldık, bize sahip çıkan olmadığı için zorluklar çektik. Bizim dışımızda onlarca ülkenin vatandaşı da oradaydı. Onlar da
mağdur, beklemekten dolayı sıkıntımız oldu. Kimsesiz kaldık, o bakımdan sıkıntılıyız'' diye konuştu.
Mimar Serhat Ergöçmen de bir Libya şirketinin temsilcisi olduğunu belirterek, ''Sağ salim ülkemize geldik. Burada iki şirketten yaklaşık 160'ı aşkın kişi var ama 20'ye yakın Türk şirketinde çalışan yaklaşık bin, iki bin civarında işçi ve mühendis arkadaşımız şu anda Trablus Havalimanında buraya gelmeyi bekliyor'' dedi.
Trablus'ta her şeyin çok normal ve sakin olduğunu ifade eden Ergöçmen, ''Özellikle biz Türklere çok iyi davranıyorlar. Havalimanında sorun yok ama uçağımızın
kaptan pilotu inerken bir
anons yaptı ve 'Trablus Havalimanı hava trafiğine kapatıldı' dedi. Bugün sabahtan beri bazı
Avrupa ülkelerinin uçakları ile Buraq Air kalkabildi. THY uçağı bekliyordu. Havalimanından gece uçuşlarına izin verilmiyor. Havalimanında çeşitli ülkelerden tahminen on bin kişi var diyebiliriz'' diye konuştu.
Bingazi'deki durumun Trablus'tan daha kötü olduğu yolunda duyumlar aldıklarını ifade eden Ergöçmen, ''Kurulan
kriz masasında durum güllük gülistanlık gibi gösteriliyor. Durum hiç de öyle değil'' dedi.
Seçkin Doğan da Trablus'ta yaşanan olaylarla ilgili görüntü alınmasına izin verilmediğini belirterek, ''Cep telefonlarıyla görüntü almaya çalışan 5 arkadaşımızı gözaltına aldılar'' dedi.