AB ‘İslami terör’ ifadesini kaldırıyor

‘İslami terörizm’ kavramının Avrupa’daki ırkçı gruplar ve El Kaide gibi örgütlerce istismar edildiğini Avrupa Birliği de kabul etti.

AB ‘İslami terör’ ifadesini kaldırıyor

Müslümanları inciten bu tür ifadeleri sözlüğünden çıkarmak için çalışma başlatan AB, kapalı kapılar ardında yeni kavram arayışını sürdürüyor. AB, yeni sözlüğünü haziran ayında açıklayacak. Avrupa Birliği, “İslami terörizm” ifadesini sözlüğünden çıkarmak için çalışmalar yürütüyor. Hem AB hem de Europol (Avrupa Polisi), ‘İslami terörizm' ifadesi Müslümanları incittiği ve Avrupa'daki aşırı sağcı partilerce kullanıldığı için bir süredir kapalı kapılar ardında yeni kavram arıyor. “İslam” ve “terör” kelimelerinin yan yana gelmemesi gerektiğini düşünen yetkililer, bu ifadelerin hem Avrupa'daki ırkçı gruplar hem de El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide gibi örgütlerce istismar edildiği sonucuna vardı. Bu tür ifadelerin, Avrupa'daki Müslümanları da “yabancılaştırdığı” tespit edildi. AB, yeni "sözlüğünü" haziran ayında kamuoyuna açıklamayı planlıyor. AB yetkilileri, konunun uzmanı akademisyenlerle yaptığı uzun istişareler sonucunda ‘İslami terör’, ‘İslamcı terör’, ‘köktendinci’ ve ‘cihadi’ tabirlerini de gözden geçiriyor. AB’nin terörle mücadele şefi Gijs de Vries, dün Reuters’a yaptığı açıklamada, terörizmin hiçbir dinin özünde bulunmadığını vurgulayarak, din adına terör yapanlarla mücadele eden Müslümanları övdü. AB’ye danışmanlık yapan birçok uzmandan biri olan Prof. Rik Coolsaet ise Zaman’a yaptığı açıklamada, Brüksel’in kelimelerin “siyasi silah” olarak kullanılabileceğini fark ettiğini vurguladı. Brüksel, Amerika’nın ısrarla kullandığı ‘İslami terörizm’ ve ‘İslamofaşist’ gibi tabirler yerine Müslümanları incitmeyecek yeni kavramlar üretmeye çalışıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan da müteaddit defalar “İslami terör” ifadesine güçlü şekilde itiraz etmişti. Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerin Avrupa basınında yayınlanmasının ardından çıkan olayların AB yetkililerinin çalışmalarını hızlandırdığı kaydediliyor. AB Konseyi’nde devam eden çalışmalar iki amaç güdüyor. Birincisi, terörü üreten radikalizmin temel kaynaklarının tespiti ve kurutulması, ikincisi ise dinî kaynaklı terörle mücadele ederken Müslümanları incitmeyecek, aşırı sağcı ve terörist örgütlerin istismar edemeyeceği yeni bir iletişim stratejisinin üretilmesi. AB ve üye ülke yetkilileri yaklaşık 2 yıldır, dinî kaynaklı terör sorununun nasıl çözüleceği konusunda gizli görüşmeler yapıyor. Yetkililer, Amerikalıların aksine sorunun Avrupa’nın meselesi olduğuna, dolayısıyla bir iç mesele gibi ele alınması gerektiğine inanıyor. Ortaya çıkan yeni mutabakat çerçevesinde Avrupa’daki Müslüman grupların da mücadeleye katılmasını kolaylaştıracak adımlar atılması planlanıyor. Avrupalı yetkililer ilk adım olarak “İslami terör” tabirini değiştirmenin çok önemli olduğu kanaatinde. 11 Mart ve 7 Temmuz’da terörü kendi evinde yaşayan Avrupa, İslam’da terörü meşru gösterecek hiçbir dayanak olmadığını; ancak İslam’ın bazı fanatiklerce rehin alındığını düşünüyor. AB, haziran ayında kamuoyuna açıklamayı planladığı yeni “sözlüğünde” AB bürokratlarının ve siyasilerin kullanabileceği terimler üretme peşinde. Zaman’a konuşan kaynaklar taslak metinde dünyada İslam adına terör eylemi yapanların en çok Müslümanları öldürdüğüne, yani en büyük kurban sınıfını Müslümanların teşkil ettiğine işaret edildiğini belirtiyor. Gent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü ve Belçika Kraliyet Enstitüsü müdürlerinden Rik Coolsaet, Avrupalıların dinî kaynaklı terörizmle uğraşırken ABD’ den farklı bir usul geliştirmek zorunda olduklarını fark ettiklerini söyledi. AB’nin yeni geliştireceği sözlük için müracaat ettiği akademisyenlerden biri olan Coolsaet, yıllardır “İslami terörizm” ifadesine karşı çıkıyor. Avrupa’nın, ABD’nin aksine sorunu dışarıdan ihraç edilen bir problem gibi görmediğini kaydeden Coolsaet, “Biz burada bizimle yaşayan, hatta çoğu artık Avrupa vatandaşı olmuş insanlarla ilgilenmek zorundayız. Bu yüzden aşırı sağcıların gündemine yardımcı olmamalıyız.” dedi. ABD Başkanı George W. Bush’un kullandığı “İslamofaşist” ifadesine karşı çıkan Prof. Coolsaet, “Bu çok ahmakça bir ifade. Faşizm Batı Avrupa’nın üretip, dünyaya hediye ettiği bir kavramdır. İslam ise diğer bütün dinler gibi bir dindir ve faşizmle bir ilgisi olamaz. Bu ifade ABD’deki yeni muhafazakarların (neo-con) kullandığı ve onları güçlendirmek için icat edilmiş bir ifade. Bu ifade ayrıca El Kaide gibi örgütlerin de istismar edeceği bir tabir.” şeklinde konuştu. ZAMAN
<< Önceki Haber AB ‘İslami terör’ ifadesini kaldırıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER