Türk hükümetinden
Kıbrıs’la ilgili limanlar sorununu çözmesi ve TCK’nın 301’
inci maddesini değiştirmesi istendi.
Hıristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings’in kaleme aldığı,
tartışma yaratan
Türkiye raporu,
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda görüşüldü.
Oturumda ilk olarak
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye
raportörü Camiel Eurlings söz aldı. Eurlings,
Ermeni soykırımıyla ilgili paragrafın, önkoşul olmayacak şekilde yeniden eski haline getirilmesinden yana olduğunu söyledi.
Türkiye’deki reform sürecinin yavaşladığını iddia eden Eurlings, bundan üzüntü duyduklarını söyledi. Eurlings, özellikle ifade özgürlüğünün güvence altına alınması için Türk
Ceza Yasası’nın 301. maddesinin değiştirilmesini arzu ettiklerini kaydetti.
Erdoğan: Somut önerilere açığız
Türkiye
raportörü, Türkiye’nin
Ankara anlaşmasının gereklerini yerine getirmesini arzu ettiklerini belirtti ve “Türkiye, Rum gemi ve uçaklarına limanlarını açmalı” dedi.
Güneydoğu’nun sosyal ve
ekonomik gelişimiin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Eurlings,
PKK terörünü de şiddetle kınadıklarını, şiddetin hiçbir şekilde haklı görülemeyeceğini ifade etti.
Oturuma AB dönem başkanı
Finlandiya’nın Avrupa işlerinden sorumlu
bakanı Paula Lehtomaki ile
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn de katıldı.
Finlandiyalı bakan, dönem başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada Türkiye’de reform sürecinin yavaşladığı
mesajı verdi. Şiddetsiz görüş ifade edenlere karşı yasal işlem yapılmasının engellenmesini isteyen Finli bakan, reformların yavaşlamasının üyelik müzakere sürecini olumsuz etkileyeceğini de dile getirdi.
REHN 301. MADDEYE YÜKLENDİ
Komisyon üyesi Olli Rehn ise, Türkiye’nin AB için önemine vurgu yapmakla birlikte birçok konuda Türkiye’ye eleştiriler yöneltti.
Rehn, Finli bakan gibi
insan hakları,
demokratikleşme ve
Kürt sorununu dile getirdi; ancak Türk Ceza Kanununun tartışmalı 301. maddesine özellikle vurguda bulundu. Bu maddeyle ilgili endişelerini son olarak
New York’ta
Abdullah Gül’e ilettiğini ve maddenin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Rehn, Güneydoğu sorununa da değindi. Terörün müşterek düşman olduğunu söyleyen Komisyon üyesi, PKK’yı kınadıklarını ancak Güneydoğu sorununun sadece güvenlikçi bir anlayışla çözümlenemeyeceğini de sözlerine ekledi.
’SOYKIRIM’ KOŞULUNA KARŞI ÇIKANLAR DA VAR
Bunun dışında, parlamentodaki Sosyal demokratlar, Liberaller ve
Yeşiller, her ne kadar birçok konuda Ankara’ya karşı eleştirel olsalar da, müzakere sürecinde Türkiye’nin önüne yeni kriterler konulmasına karşı çıkan konuşmalar yaptılar.
Bu gruplar bazı Avrupalı parlamenterlerin rapora Ermeni soykırımı iddialarını tanımayı üyelik koşulu haline getiren maddeler eklemek istemelerine karşı çıkıyorlar. Raporunun ilk taslağında böyle bir maddeye yer vermeyen, ancak dışişleri
komisyonundan geçmesini de engelleyemeyen raportör Eurlings de, komisyondan geçen maddeye karşı tavır almış durumda.
Sosyal demokratlar, Liberaller ve Yeşiller Ankara’yı oldukça rahatsız eden bu maddenin silinmesi için değişiklik önergeleri hazırlamış durumdalar.
Oylamaya raporla beraber sunulacak değişiklik önergesi sayısı ise 80’e ulaşmış durumda.
Bunların içinde en tartışmalı olanları Ermeni, Pontus ve
Süryani soykırımı iddiaları ile Türkiye’ye üyelik yerine imtiyazlı
ortaklık verilmesini isteyen önergeler.
Bunların geçmesi halinde büyük olasılıkla Sosyal demokrat, Liberal ve Yeşiller gruplarına menSup çok sayıda parlamenter raporun nihai oylamasına katılmayacak. Bu
senaryo gerçekleşirse AP ile Türkiye’nin ilişkilerinde bir ilke
imza atılmış olacak.
Raporla ilgili
kulis faaliyetlerinde bulunmak üzere AK partili 4 milletvekili ile DTP yöneticileri
Ahmet Türk ve
Aysel Tuğluk da
Strasbourg’dalar.
Raporun bugün oylanması bekleniyor.