Fransa ve
Hollanda'da reddedilen AB
Anayasası'nın yerine geçecek "mini
anlaşma" için temmuz ayının sonuna doğru Hükümetlerarası
Konferans düzenlenecek; ancak bu konferansa
aday ülkeler katılamayacak.
Türkiye, AB Anayasası'nı hazırlayan kurultaya gözlemci statüsü ile 2 yıl boyunca katılmıştı.
Ankara'nın henüz adayken katıldığı anayasa çalışmalarına müzakereci aday ülke olarak katılamaması "
Sarkozy etkisine" bağlanıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı
Nicolas Sarkozy, 23 Mayıs'ta
Avrupa Komisyonu'nu ziyaretinde aday ülkelerin "mini anayasa" çalışmalarına katılımına şiddetle karşı olduğunu açıklamıştı.
Fransız kaynaklar,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB Anayasası'na
imza atarken çekilen fotoğraflarının Fransa'da aşırı sağ tarafından istismar edildiğini, bu istismarın önüne geçmek için adayların davet edilmediğini iddia ediyor.
AB şu an sadece Türkiye ve
Hırvatistan ile üyelik müzakereleri yürütüyor. 2010'da AB'ye üye olması beklenen Hırvatistan'ın müzakere süreci çok hızlı ilerliyor. Fransa'nın
itirazları üzerine Türkiye ile salı günü açılması planlanan fasıl sayısı üçten ikiye düşerken,
Brüksel, Hırvatistan ile aynı gün 6 fasılda müzakereleri başlatmayı hedefliyor. Hırvatistan basınına yansıyan haberlere göre Sarkozy masada Türkiye'yi görmek istemediği için aday ülkeler HAK'a davet edilemeyecek. Hırvat basını, Hırvatistan Başbakanı İvo Sanader'in aday ülkelerin HAK'a davet edilip edilmeyeceğini AB liderlerine sorduğunu, Sarkozy'nin Türkiye'yi masada görmek istemediği için bunun mümkün olmayacağı cevabını aldığını bildirmişti. Hollanda'nın ısrarı üzerine dünkü uzlaşıda
Kopenhag Kriterleri'ne de dolaylı atıf yapıldı. Avrupa Komisyonu genişlemeyi daha da zorlaştıracağı için bu teklife itiraz ediyordu. AB diplomatları Türkiye için ek şartların söz konusu olmadığını savunurken, Ankara muhtemel hukuki etkileri değerlendirmeye aldı.
Bazı uzmanlar Fransa ve Hollanda'nın reddettiği anayasa metninin yüzde 99 ile 95'inin mini anlaşmada muhafaza edildiğini; ancak sorunların tamamen çözülmediğini düşünüyor. Mini anlaşmanın müzakereleri için temmuz ayı sonunda HAK'ın toplanması, yıl sonundan önce anlaşma metninin netleşmesi ve 2009 ortalarına doğru AP seçimleri öncesi yürürlüğe sokulması planları yapılıyor. Ancak 27 üye ülkenin bu anlaşmayı onaylaması gerekiyor. 24 ülkenin metni meclislerinde onaylamaları beklenirken,
Danimarka,
İrlanda ve Hollanda gibi ülkelerin referanduma götürebileceği kaydediliyor.
Merkel'den Polonya'ya tehdit
Sakin müzakereciliğiyle tanınan
Almanya Başbakanı
Angela Merkel, AB zirvesinde uzlaşmaya yanaşmayan Polonya'yı "AB'nin, yoluna Polonya'sız devam edebileceği" şeklinde tehdit etti. Bu, AB tarihinde bir ilk olarak değerlendiriliyor. Bazıları Merkel'in blöf yaptığını ileri sürse de bu girişim, bazılarına göre sadece Almanya'yı zirvede zor durumda bırakmak ve başarısızlığa mahkum etmek için direnen Polonya'nın inadını kırdı.
Liderlerin zirvede vardığı mutabakata göre;
'AB Anayasası' ifadesinin kullanılmasından vazgeçilecek.
AB'nin
bayrak, marş gibi sembollerinden vazgeçilecek.
Avrupa Konseyi'nin daimi bir başkanı olacak.
AB'nin dış
politika patronu olacak; ancak ismi dışişleri bakanı olmayacak.
Avrupa Parlamentosu'nun yetkileri artırılacak.
2014'ten itibaren Avrupa Komisyonu küçültülecek ve her üye ülkenin bir komisere sahip olduğu
sistem tadil edilecek.
İkili çoğunluklu oy sistemi 2014'ten itibaren yürürlüğe girecek; ancak 2017'ye kadar üye ülkeler itiraz edebilecek.
Gazeteciler yorgun düştü
Sabah saatlerine kadar uzayan zirvede yorgun ve uykusuz düşen gazetecilerin uyuması ilginç görüntüler oluşturdu.
Erkek gazeteciler ise basın merkezinin ortasında
küçük bir topla
futbol oynayarak
Avrupa Birliği liderlerinin uzlaşmasını bekledi.
Selçuk Gültaşlı