Müzakerelerin
İsviçre'nin
Cenevre kentinde yapılması bekleniyor.
Ankara ise müzakerelerin yerinin önemli olmadığını; mühim olan noktanın görüşmelerin bir an önce başlaması olduğunu vurguluyor.
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi
Catherine Ashton,
İran'ın müzakerelerin 5 Aralık'ta başlaması
teklifini kabul etti. Ashton, BM
Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi (
ABD,
Rusya, Çin,
İngiltere,
Fransa) ve Almanya'yla (5 +1) nükleer müzakerelerin
İstanbul'da yapılmasını öneren İran'a İsviçre veya Avusturya'yı teklif etti. Ashton, 5+1 ülkeleriyle yaptığı istişarelerin ardından, İran'ın nükleer müzakerecisi Said Celili'ye dün gönderdiği mektupta ayrıca tarafların kapsamlı görüş alışverişinde bulunabilmesi için müzakerelerin ilk turunun 3 gün sürmesini talep etti. Bir AB diplomatı, müzakerelerin kuvvetle muhtemel İsviçre'de olacağını ifade ederken, daha sonraki görüşmenin İstanbul'da olabileceğini kaydetti.
Zaman'ın edindiği bilgiye göre, İran'ın müzakere yeri olarak
Türkiye'yi teklif etmesine
Washington sıcak bakmadı. ABD
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Philip Crowley önceki gün yaptığı açıklamada İran ile "5 artı 1" ülkeleri arasındaki toplantının yeri ve tarihi konusunda henüz bir netlik bulunmadığını dile getirmişti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile telefonda konuşmak isteyen Catherine Ashton'ın ABD'den gelen bu açıklama sonrası görüşme için acele etmemesi dikkat çekti.
Amerikan yönetimine göre, BM Güvenlik Konseyi'ndeki İran'a
yaptırım oylamasında Ankara'nın 'hayır' oyu vermesi sebebiyle müzakerelerin Türkiye'de başlaması
Tahran açısından moral verici olacaktı. İran'ın Türkiye'yi adres göstermesi süreci kilitlemek için yapıp yapmadığı konusunda ise Ankara kesin bir kanaate sahip değil. Geçtiğimiz sene gerçekleşen görüşmeler için İstanbul adı öne çıkmış; ama son anda taraflar Cenevre'de buluşmuştu. Bu yüzden Türk tarafı "Dileyene kapımız açık; ancak bu yönde bir beklentimiz yok" mesajı veriyor. Buna rağmen görüşmelerin ilerleyen turlarının birisinin Türkiye'de yapılabileceği ifade ediliyor. ABD Sözcüsü Crowley'in "bir dizi toplantıların olmasını istediklerini, bu toplantıların da farklı yerlerde yapılabileceğini" söylemesi bu çerçevede değerlendiriliyor.