ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dempsey, Suriye konusunda ABD ordusunun toplam 5 seçenek için hazır olduğunu bildirdi. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey, ABD ordusunun toplamda 5 seçenek için hazır olduğunu ifade ederek, bu seçenekleri, "Muhaliflere eğitim, danışmanlık ve yardım sağlama", "uzaktan sınırlı saldırılar düzenleme", "uçuşa yasak bölge oluşturma", "tampon bölgeler oluşturma" ve "kimyasal silahları kontrol altına alma" şeklinde sıraladı.
Dempsey, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Carl Levin'e gönderdiği mektupta, ABD'nin Suriye konusundaki askeri seçeneklerine dair bilgiler verdi.
Mektubunda Dempsey'nin, ABD'nin Suriye'de daha agresif bir askeri adımına ilişkin temkinli bir dil kullandığı gözlendi.
Şu aşamada ABD ordusunun rolünün, insani yardımların gönderilmesine yardım etmek, Suriye'nin komşularına güvenlik yardımı sunmak ve muhalefete silah içermeyen yardım sağlamakla sınırlı olduğunu kaydeden Dempsey, füze saldırısına karşı kendilerini savunmaları için Türkiye ve Ürdün'de Patriot bataryalarını konuşlandırıldığını, Ürdün'ü savunmak için F-16'lar dahil bir operasyonel karargah ve ilave kapasitelerin konumlandırıldığını belirtti.
Muhalefete eğitim, danışmanlık ve yardım sağlama
"Muhalefete eğitim, danışmanlık ve yardım sağlama" seçeneğinin, silahların kullanılmasından, taktik planlamaya kadar uzanan görevlerde muhalefeti eğitmek ve danışmanlık sağlamak için öldürücü olmayan güçlerin kullanımını içerdiğini belirten Dempsey, bu seçenek altında, istihbarat ve lojistik yardım da sunabileceklerini dile getirdi.
Dempsey, bu seçeneğin hayata geçirilmesi için gereken boyutun, maliyet de aynı doğrultuda değişiklik göstermek suretiyle birkaç yüzden birkaç bin askere kadar değişebildiğini, ancak ilk aşamadaki maliyetin yılda 500 milyon dolar tahmin edildiğini kaydetti.
Uzaktan sınırlı saldırılar düzenleme
Dempsey, "uzaktan sınırlı saldırılar düzenleme" seçeneğinin de, Esed rejimine askeri operasyonlar yürütme, gelişmiş silahlar üretme ve kendini savunma olanağı veren hedefleri vurmak için öldürücü güçlerin kullanımını öngördüğünü belirtti.
Dempsey, süreye bağlı olarak, maliyetin milyarlarca doları bulabileceğini, zaman içerisindeki etkinin, rejimin kapasitelerinin önemli boyutta aşağı çekilmesi ve rejimden firarlarda artış yönünde olabileceğini belirtti.
Uçuşa yasak bölge oluşturulması
"Uçuşa yasak bölge oluşturulması" seçeneğiyle ilgili olarak da Dempsey, bu seçeneğin, rejimin askeri uçaklarını bombalama ve yeniden ikmal için kullanmasını engellemek için öldürücü güç kullandığını, rejimin gelişmiş, savunma entegre hava savunma sistemini etkisiz hale getirerek Suriye üzerindeki hava üstünlüğünü artırabileceğini belirtti.
Bu seçenekle ayrıca, düşman uçaklarının düşürülebileceğini ve uçuş pistlerinin, karadaki uçakların ve destekleyici altyapıların vurulabileceğini ifade eden Dempsey, bu seçenek için de yüzlerce uçak, istihbarat ve elektronik savaş desteği ile yakıt ikmali ve haberleşme araçlarının gerekeceğini kaydetti. Dempsey, tahmin edilen maliyetin, ilk aşamada 500 milyon dolar olduğunu, yıl içerisinde de ayda ortalama bir milyar dolara çıkabileceğini bildirdi.
Tampon bölgeler oluşturulması
Dempsey, "Tampon bölgeler oluşturulması" seçeneğinin, büyük olasılıkla Türkiye ya da Ürdün sınırları olmak üzere spesifik coğrafi alanları korumak için öldürücü ve öldürücü olmayan güçleri kullandığını kaydetti.
Dempsey, bu bölgelerin muhalefet tarafından organize olmak ve eğitim için kullanabileceğini, ayrıca, insani yardımların dağıtımı için güvenlik bölgeler olarak işlev görebileceğini kaydetti.
Bölgeleri hava, füze ve kara saldırılarına karşı savunmak için öldürücü güçlerin gerekebileceğini belirten Dempsey, bunun, bağlantılı kaynak gereksinimleriyle birlikte sınırlı bir uçuşa yasak bölgenin oluşturulmasını gerektirebileceğine işaret etti. Dempsey, bölgeleri fiziksel olarak savunan bu unsurları desteklemek için, Suriye'nin dışında konuşlandırılsalar bile, binlerce ABD kara askerine ihtiyaç duyulabileceğini dile getirdi.
Dempsey, ABD kara askerleriyle birlikte sınırlı bir uçuşa yasak bölgenin maliyetinin ayda bir milyar doların üzerine çıkabileceğini kaydetti.
Bu seçeneğin zaman içerisinde, muhalefetin kapasitelerinde ilerleme sağlanması yönünde bir etkide bulunabileceğini, ayrıca insani açıların azaltılabileceğini, Ürdün ve Türkiye üzerindeki baskının bir kısmının kaldırılabileceğini belirtti.
Kimyasal silahların kontrol altına alınması
"Kimyasal silahların kontrol edilmesi" seçeneğinin de, kimyasal silahların kullanımı ya da yayılmasının önlenmesi için öldürücü güç kullanımını kapsadığını ifade eden Dempsey, bunun, Suriye'nin dev boyuttaki stoğunun parçalarını yok etmek, stoğun hareketliliği ve dağıtımına engel olmak ya da kimyasal silah programının öğelerini ele geçirmek ve emniyete almak suretiyle yapılabileceğini belirtti.
Dempsey, asgari düzeyde, bu seçeneğin bir uçuşa yasak bölgenin yanısıra, yüzlerce uçak, gemi, denizaltı ve diğer araçları içeren hava ve füze saldırılarını gerektirebileceğini kaydetti.
Kritik alanlara saldırı düzenlemek ve buraları emniyete almak için binlerce özel operasyon birlikleri ve diğer kara güçlerine ihtiyaç duyulabileceğini de dile getiren Dempsey, maliyetin de ayda bir milyar doların rahatlıkla üzerine çıkabileceğini belirtti.
Bu savaş eyleminden aşağı kalır değil
Dempsey, kendisinin, bölgesel istikrarsızlığı ve silahların yayılmasını önlemek için çatışmaları izole edecek bölgesel bir yaklaşımı savunduğunu belirterek, "Aynı zamanda, Esed'e baskıyı sürdürürken, muhalefeti, askeri kapasiteleri dahil geliştirmeye yardım etmeliyiz" ifadesini kullandı.
Bunun yanında, "işleyen bir devletin korunması için neyin gerekli olduğuna yönelik dikkatli düşünme olmadan sadece askeri gücü değiştirmenin yeterli olmadığına" dikkati çeken Dempsey, mektubunu şöyle bitirdi:
"Eylemimizin niyetlenmemiş sonuçlarını da öngörmeliyiz ve buna hazır olmalıyız. Geçerli bir muhalefet olmadan rejim kurumlarının çökmesi halinde, yanlışlıkla aşırılık yanlılarını güçlendirebiliriz veya kontrolünü sağlamaya çalıştığımız kimyasal silahların serbest kalmasına neden olabiliriz. Güç kullanımı kararının hiçbirimizin hafife alacağı bir konu olmadığını biliyorum.
Bu, savaş eyleminden aşağı kalan bir şey değil. Seçeneklerimizi değerlendirirken, güç kullanımının bizi niyetlenmiş sonuçlara götürebileceğine dair bazı güvencelerle sonuca varabilmeliyiz. Bunun yanında sadece bizim güçlerimize yönelik değil, diğer küresel sorumluluklarımıza yönelik riskleri de anlamalıyız. Bu, bütçe kesintileri ve mali belirsizlikler nedeniyle hazırlıklı olmamızı azalttığımız bir sırada özellikle hayati önemde.
Bazı seçenekler zamanında veya maliyet açısından başka yerlerde kendi güvenliğimizden taviz vermeden uygulanabilir olmayabilir. Bir kere eyleme geçtiğimiz zaman, sonrasında ne geleceğine hazırlıklı olmalıyız. Daha derin müdahiliyet kaçınılması zor bir durum. Kanunlara göre hareket etmeliyiz ve sonuçları ve yükümlülükleri paylaşmada da mümkün olduğunca müttefiklerimiz ve ortaklarımızla uyum halinde hareket etmeliyiz".