ABD'nin
Washington Post gazetesi, Başkan
Barack Obama yönetiminin, "İran'ın gelecekteki muhtemel askeri saldırılarını önleme girişimi" çerçevesinde, Suudi
Arabistan ve
Körfez'deki diğer müttefiklerine
silah satışını hızlandırmak ve petrol terminalleri ile diğer önemli alt yapı tesislerine yönelik
savunma sistemlerini güçlendirmek için "sessizce" çalışma yürüttüğünü öne sürdü.
Habere göre, Washington öncelikli olarak
Suudi Arabistan'daki 10 bin kişilik koruma gücünü üç katına çıkarmak istiyor. Hava savunma sistemlerinde daha önceden görülmemiş boyutta koordinasyon sağlanmasını da talep eden Washington yönetimi, ABD ve Arap orduları arasında ortak tatbikat sayısını artırmaya da çalışıyor.
Habere göre söz konusu çabanın, George
Bush başkanlığındaki yönetimin İran'ın giderek artan silah stokuna karşı "dost" Arap ülkelerine savaş uçakları ve
füzesavar sistemleri satılması taahhütlerinin üzerine inşa edildiği belirtiliyor.
Silah satışında yüz milyarlarca dolarlık döviz rezervleri bulunan Suudi Arabistan ve
Birleşik Arap Emirlikleri başı çekiyor. ABD sadece geçtiğimiz iki yıl içinde her iki ülkeye 25 milyar dolarlık silah satmıştı.
New York Times gazetesi de Suudi Arabistan'dan sonra diğer
Körfez ülkeleri Katar, Birleşik Arap Emirlikleri,
Bahreyn ve Kuveyt'in de ABD füze şemsiyesinin altına girmek istediğini yazdı.
Bush yönetiminden farklı olarak Körfez ülkelerini koruması altına almak isteyen ABD yönetimi, 22 Temmuz 2009'da bizzat
Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton tarafından Körfez'de 'savunma şemsiyesi' oluşturmak istediklerini duyurmuştu.
26
Mayıs 2009'da Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki 5 bin kişilik
deniz üssünü açan
Fransa da başta
Rafael savaş uçakları olmak üzere
bölge ülkelerine milyarlarca dolarlık silah satmak için girişimlerde bulunuyor.
2010 askeri bütçesini bu yıl için 44 milyar dolara çıkaran Suudi Arabistan,
Rusya ile de silah alım görüşmeleri yapıyor.
Gazeteye göre, Orta Doğulu askeri ve istihbarat yetkilileri, "Körfez ülkelerinin İran'ın nükleer programıyla ilgili uluslararası tepkilere giderek daha fazla meydan okuması karşısında ABD ile savunma konusundaki işbirliğinin artırılması fikrini memnuniyetle karşıladıklarını" söylüyor.
Uzmanlar, yoğun
propaganda altında Arap ülkelerinin artık bölge için birinci tehdit olarak İsrail'i değil, İran'ı görmeye başladıklarını, bunun için de hızla silahlanmaya başladıklarını vurguluyor.
ABD başta Katar'daki El Udeyd Üssü olmak üzere hemen hemen tüm Körfez ülkelerinde askeri üslere sahip bulunuyor. Bunun yanı sıra Hint Okyanusu'ndaki
Diego Garcia Deniz Üssü de
Amerikan güçlerinin dünya çapındaki en önemli caydırıcı güçlerinden birini teşkil ediyor. Türkiye'deki
İncirlik Üssü ile
Afganistan ve Irak'taki üsler de İran'a karşı kullanılabilecek üsler arasında bulunuyor.
Amerika'nın yanı sıra İsrail'in hava gücü de İran'a karşı bölgedeki en caydırıcı güçlerin başında geliyor.
(CİHAN)