Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC),
Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) gizli denizaşırı hapishanelerinde işkence gören
terör zanlılarının
sorgulanmasına sağlık görevlilerinin de katıldığını ve etik ilkeleri ihlal ettiklerini açıkladı
ICRC'nin 2007 yılında 14
tutuklu ile görüşerek hazırladığı
raporunda, hekim ve
psikolog olduğu düşünülen sağlık görevlilerinin, CIA cezaevlerinde mahkumlara kötü muamele ve işkenceyi izleyerek sorguculara devam etmeleri, durmaları ya da sorguyu bırakmaları konusunda tavsiyelerde bulundukları belirtildi.
Raporda, bir tutuklunun suda
boğulma hissi yaratan (waterboarding) ve yaygın biçimde işkence olarak değerlendirilen sorgulamada tıbbi personelin kan
oksijen düzeyini izlediği iddiasına yer verildi. Bir başka tutuklu da, bir başka işkence de doktorların düzenli olarak kollarını
kontrol ederek ne zaman oturmasına izin verebileceklerine ilişkin işaret verdiğini anlattı.
Raporda, uluslararası hukuka aykırı bir sorgu sürecinin uluslararası tıbbi etik standartlarına aykırı olduğu hatırlatıldı.
ICRC'nin raporundaki iddialar için, 2006'da Guantanamo'ya getirilmeden önce denizaşırı gizli CIA cezaevlerinde tutulan 14 kişiyle görüştüğünü, bu kişilerin ABD tarafından 2002 Bali saldırıları, 11
Eylül saldırıları gibi kitlesel ölümlere yol açan eylemleri planlayan ya da gerçekleştiren "yüksek önemde"
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide zanlısı olarak değerlendirildikleri belirtildi.
Bu kişilerin 3 yıldan fazla CIA tarafından tutulduğu, tecrit edilerek birbirleriyle görüşmelerine izin verilmediği, ICRC'nin ancak
Kasım 2007'de bu kişilerle görüştüğü kaydedildi. ICRC'nin, bu iddiaları inanılır bulduğu da ifade edildi.
Kızılhaç'ın bu raporunun gazeteci Mark Danner tarafından,
pazartesi gecesi
New York "Review of Books" internet sitesine gönderildiği kaydedildi.
"Yüksek önemdeki" bu zanlıların halen Guantanamo'da olduğu kaydedildi.