AB Komisyonu, alınan tavrın üye ülkelerin ve Avrupa Parlamentosu’nun endişelerini yansıtan ortak bir pozisyon olduğunu ve AB’nin kaygılarını net bir şekilde ifade ettiğini belirtti. Bir soruya cevaben açıklama yapan AB Komisyonu, Türkiye’nin dostu olduğu ve üyelik müzakerelerini desteklediğine dikkat çektiği açıklamasında, basın hürriyetinin korunmasına ilişkin açık bir taahhüdün ehemmiyetine vurgu yaptıklarına işaret etti. AB, yargı sürecinin de şeffaf ve tarafsız şekilde, hukukun üstünlüğüne ve ifade hürriyetine ilkelerine dikkat edilerek yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan ve Davutoğlu, haftasonu yaptıkları açıklamalarda, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren AB’yi sert sözlerle eleştirmiş, Erdoğan Brüksel’i ‘darbecilere destek vermekle’ suçlamıştı.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın ‘silahlı terör örgütüne’ üyelik iddiasıyla tutuklanması sorulan Komisyon, AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Genişleme Müzakereleri Komiseri Johannes Hahn’ın 14 Aralık’ta yaptığı ortak açıklamayı bir defa daha hatırlattı. Ortak açıklamanın geçerliliğini muhafaza ettiğini vurgulayan Komisyon sözcüleri, gazetelere polis baskınlarının ve gazetecilerin tutuklanmasının demokrasinin temel ilkelerinden olan basın hürriyeti ile bağdaşmadığını kaydetti. AB Komisyonu, yargı sürecinin sanık haklarına tam saygı içerisinde, bağımsız ve şeffaf bir yargılama ile gerçekleştirilmesi gerektiğini bir defa daha hatırlattı.
CİHAN