Almanya'nın
Ankara Büyükelçisi
Eckart Cuntz,
Türkiye'yi ziyaret eden
Almanya Federal Meclisi milletvekili Renate Künast ile
Avrupa Parlamentosu milletvekili Cem
Özdemir onuruna
resepsiyon verdi.
Alman Büyükelçiliğinin bahçesinde düzenlenen resepsiyona,
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet
Fırat,
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur Öymen, AB
Komisyonunun Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini ile çok sayıda
yerli ve
yabancı davetli katıldı.
Resepsiyonda konuşan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Cuntz, ABD'nin
İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili olarak, olaydan ötürü dehşet içinde olduklarını belirtti. Hep beraber
teröre karşı duruş sergilemeleri gerektiğini ifade eden Cuntz, "Hiçbir yerde teröre karşı güvenli değiliz" dedi.
Konuşmasında Türkiye'deki iç gelişmelere de değinen Cuntz, Türkiye'nin kolay olmayan bir dönemden geçtiğine işaret ederek, "Türkiye'nin yanındayız. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Türkiye'nin AB sürecini destekliyoruz. Türkiye'nin dostuyuz" dedi.
"
Ergenekon ve parti
kapatma olaylarının belirsizlik ortamı yarattığını" ifade eden Cuntz, Almanya Federal Hükümetinin AK Parti'ye karşı açılan
kapatma davasıyla ilgili tutumunu net bir şekilde ortaya koyduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Yüzde 47'lik bir oy oranıyla iktidara seçilen demokratik bir partinin kapatılmak istenmesine biz anlam veremiyoruz. Umarım Türkiye'deki bütün kurum ve kuruluşlar Avrupa normları ve değerleriyle ilgili sorumluluklarının bilincindedirler. Venedik kriterleri, özellikle de demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve laiklik gibi temel ilkeler bu sorumlulukların başında gelmektedir. Bu değerlerin korunmasında izlenecek doğru yol demokrasinin üstünlüğüyle olur. Bu bağlamda TBMM'de de yer verilen, Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözünü tekrarlamak istiyorum: Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir"
Büyükelçi Cuntz'un ardından söz alan Almanya Federal Meclisi milletvekili Künast da, Türkiye'ye ilk kez geldiğini anlatarak, Türkiye'yi beklediğinden daha açık ve gelişmiş bulduğunu söyledi.
Mensubu olduğu
Yeşiller Partisinin Türkiye'nin dostu olduğunu vurgulayarak, Türkiye'yi AB sürecinde bundan böyle de desteklemeye devam edeceklerini kaydeden Künast, AB'ye üye
ülkelerin
adaylık süreçlerinde her zaman sorunlar yaşandığına dikkati çekti. Künast, Türkiye'de bu konuda çok olumlu bir tavır ve iyi niyet gördüğünü, özellikle yasal reformlarda ilerleme kaydedilmesi konusunda büyük bir isteğin olduğunu belirtti.
Parti kapatma davalarının siyasi mücadele aracı olmaması gerektiğine inandıklarını da belirten Künast, bu konuya ilişkin şunları söyledi:
"Avrupa ülkelerindeki yasalarda
parti kapatma davaları çok sınırlı ve istisnai durumlarda mümkün. Örneğin Almanya'da olduğu gibi, aşırı sağcı bir partinin kapatılması söz konusu olduğunda, biz bunu denedik ve kuralların çok sıkı olması nedeniyle bu başarılamadı. Siyasi mücadelelerin kamuoyunda,
sivil toplumda ve parlamentoda açık bir
tartışmayla yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Parti kapatma davası konusuyla bağlantılı olarak da AB sürecinde yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz"
Avrupa Parlamentosu milletvekili Özdemir de, konuşmasına, İstanbul'daki terör saldırısında yaşamını yitirenlerin ailelerine baş sağlığı dileyerek başladı.
Künast'ın konuşmasını izlerken, yakındaki bir binada asılı bir Türk bayrağına gözünün takıldığını ifade eden Özdemir, "İnşallah bir gün o güzel bayrağı Strasbourg'daki ve Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu önünde göreceğiz. Bunun için hep birlikte mücadele ettiğimizi düşünüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bunu hak ettiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Bunun için yapılması gereken adımlar olduğunu ifade eden Özdemir, "Parti yasakları demokrasilerde olmaması gereken bir şey. Ancak çok olağanüstü durumlarda böyle bir şey düşünülebilir" dedi.
"Demokrasilerde altı çizilmesi gereken hususun, kimsenin hukukun üstünde olmaması olduğunu" kaydeden Özdemir, "Dolayısıyla hukuk dışı metotlarla, insanları tehdit etmek gibi unsurlarla, hele
darbe planlarıyla, bunlar asla kabul edilebilecek şeyler değil. Türk hukuk sistemine biz güveniyoruz, gerekeni yapacağından eminiz" diye konuştu.
"Demokrasilerde laikliğin tartışma dışı olması gerektiğini, demokratiklik ve laikliğin asla tartışılamayacağını" ifade eden Özdemir, "AB'ye girmek isteyen bir ülke tabii ki laik olmalı. Çünkü girmek istediği birlik laik bir birlik. Yani laikliğin
egemen olduğu bir birlik. Dolayısıyla bu da bence herkesin paylaşması ve eminim paylaştığı konulardan birisi" dedi.
Özdemir, "Türkiye bizim için fevkalade önemli bir ülke. Belki Türkiye'de yaşayan insanlardan biz daha da fazla önem veriyoruz Türkiye'ye" diye konuştu.
Türkiye'nin bölgesinde ve bölgesinin ötesinde çok önemli rol üstlendiğini belirterek, "
Pakistan-
Afganistan,
İsrail-
Suriye ilişkilerinin normale döndürülmesinin Türkiye'de tartışıldığına" dikkati çeken Özdemir, "Belki günün birinde Türkiye,
Azerbaycan-
Ermenistan ilişkilerinde arabulucu olabilir" dedi.
Özdemir şöyle devam etti:
"Türkiye, bunu yapabilmesi için iç barışını, iç huzurunu derinleştirmeli. İçerideki sorunlarını demokratik yollarla çözmek zorunda. Bunu yapabilen bir Türkiye, bırakın AB'yi, AB'nin ötesinde çok daha güzel şeyler yapabilir. Türkiye'ye güveniyoruz, Türkiye'deki demokratik sürece, sivil toplum örgütlerine, basına güveniyoruz. Tüm bu sorunların üstesinden gelebileceğinden eminiz"