İmtiyazlı
ortaklık ne demek inanın ben de bilmiyorum
Berlin'de bir grup Türk gazeteciyle görüşen
Almanya
Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, "Samimi söyleyeyim, imtiyazlı ortaklıktan neyi kastediyorlar bilmiyorum.
Müzakere sürecinin ucu açık da olsa nihai amaç,
Türkiye'nin AB'ye üye olmasıdır." dedi. Merkel'in içinde bulunduğu Hıristiyan
Demokrat Parti'nin, Türkiye'nin üyeliğini
Avrupa Parlamentosu
seçimlerinde malzeme olarak kullandığını vurgulayan Bakan, "Orada başarılı olamadılar. Ancak federal parlamento seçimlerinde de aynı şeyi yapabilirler. Endişe etmiyor değilim." uyarısında bulundu.
Eylüldeki
genel seçimler öncesi Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) baş
bakan adayı olmaya hazırlanan Steinmeier,
Ankara'ya 'reform sürecine devam edin' çağrısı yaparken,
CHP'ye de sert eleştiriler yöneltti. CHP'nin AB taraftarı olmamasını, özgürlüklerin genişletilmesine karşı çıkmasını anlamakta zorlandıklarını kaydeden Alman Bakan, bu sebeple
Sosyalist Enternasyonal içinde
izleme grubu oluşturduklarının altını çizdi.
Deniz Feneri davasını ise şu sözlerle değerlendirdi: "Merkel'in Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğu biliniyor; ama Merkel'in tutumuyla bir ceza davası arasında ilişki kurulabilir mi? Bilmiyorum."
Türkiye'de
Kürt sorunuyla ilgili son birkaç ay içinde önemli gelişmeler olduğunu belirten Alman bakan, "Bunu söylerken, Türkiye'deki bu sorunun çözülmediğini vurgulamak istiyorum.
TRT 6 oldukça olumlu bir adım. Ben birkaç hafta önce
Irak'taydım. Erbil'de
konsolosluk açtık. Özellikle
Kuzey Irak yönetimiye Türkiye hükümeti arasında ilişkilerin eskisi gibi gergin olmadığını, olumlu adımların atıldığını, iki tarafın birbirine olumlu baktığını tespit ettim, gözlemledim." dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türk gazetecilere gündeme ilişkin şu açıklamaları yaptı:
AP SEÇİMLERİ NEDENİYLE ÜZGÜNÜZ
AP seçimleri konusunda maalesef üzgünüz, hayal kırıklığı içindeyiz. Bütün Avrupa'da sosyal demokrat partiler kaybetti. Alman sosyal
demokrasi hareketi, iki anlamda kan kaybına uğradı.
Yeşiller Partisi kurulunca o güne kadar sosyal demokrat tabanda yer alanlar bu partiye aktı. Son yıllarda yeni bir sol parti kurulunca sosyal demokrat partideki değişimden rahatsız olanlar da bu partiye aktı. Acı hissederek söylüyoruz ki; kan kaybına uğradık. Ayrıca bu
kriz döneminde burada toplumsal güç oluşturmak oldukça zor. Amacım, bu kritik dönemlerde toplumsal dengeyi korumak ve sosyal demokrat düşünceleri savunmak.
TÜRKİYE EV ÖDEVLERİNİ YAPMAK ZORUNDA
Türkiye'de reform sürecinde atılan adımlar AB'ye giriş süreci için önemli. Müzakere sürecinin ucu açık da olsa nihai amaç, Türkiye'nin AB'ye üye olmasıdır. Bu süreçte Türkiye'ye önemli görevler düşüyor ve Türkiye, ev ödevlerini yapmak zorundadır. Üyelik görüşmelerinin kolay olmayacağını biliyorduk. Şu anda ilerleme olduğunu, olumlu yol izlendiğini, engellerin kaldırıldığını söylemek mümkündür. Ancak önümüzde daha büyük sorunlar, atılacak daha büyük adımlar var. Umarım onları da aşarız. Özellikle
Kıbrıs konusu, Ankara protokolü çerçevesinde sorunlar yumağı...
TÜRKİYE'Yİ ALMANYA'DA DA KULLANACAKLAR
Türkiye ile müzakere süreci başladığında bu, Avrupa Birliği'nin ortak kararıyla oldu. Hem Almanya'daki partilerin hem de başka ülkelerin bu konuda farklı düşünceleri var, özellikle Türkiye için imtiyazlı ortaklık gibi önerileri var. Samimi söyleyeyim, neyi kastediyorlar ben de bilmiyorum. Müzakere sürecinin nihai olarak Türkiye lehine sonuçlanmasını istiyorum. Federal Almanya'da Hıristiyan Demokrat Parti, AP seçimlerinde Türkiye'nin üyeliğini seçim malzemesi yapmak istedi; ama başarılı olamadı. Ancak federal parlamento seçimlerinde seçim malzemesi yapabilirler. Bu endişeyi de taşımıyor değilim.
ÜNİVERSİTE İÇİN ARSA PEŞİNDEYİZ
Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler olumlu. Türkiye'nin Almanya'daki kültürel ağırlığı son yıllarda önemli oranda kendini gösterdi. En son Orhan Pamuk'a Frankfurt'taki kitap fuarında sizin
cumhurbaşkanı nezaretinde
ödül verildi.
İstanbul'da Türk-Alman üniversitesi kurulması girişimi başlatmıştık. Şu anda bir
arsa peşindeyiz. İki yıl içinde tamamlayacağız. Ayrıca,
Ernst Reuter adında bir girişim gerçekleştirdik. Üçüncü büyük projemiz ise İstanbul'daki Alman Konsolosluğu'na ait Tarabya'daki 19. yüzyıldan kalma araziyi kültürel faaliyet için kullanılır hale getirmek. Alman ve Türk kültür insanlarının bir araya gelip fikirsel
alışveriş yapmalarını arzu ediyoruz.
ALMANYA'DA 650 BİN TÜRK SEÇMEN VAR
Almanya'da 2,6 milyon Türk kökenli insan yaşıyor. 900 bini Alman vatandaşı, 650 bini seçme ve seçilme hakkına sahip. Bu, önemli bir iç politikayı belirleme açısından önemli bir rakamdır. Entegrasyon konusunda özeleştiri yaparsak, fazla başarılı olamadığımızı söyleyebilirim. Yine de Türklerin entegrasyonu diğer
halk gruplarına göre daha ileri. Entegrasyonda en önemli konu dildir. SPD olarak çocuk ve yetişkinlerin kreşlerden başlayarak dil öğrenmesini önemsiyoruz. Ancak bu şekilde dil öğrenilerek topluma uyum sağlanabileceğini düşünüyoruz.
VİZE KONUSUNDAKİ EKSİKLİKLERİN FARKINDAYIZ
Vize muafiyeti konusunda düzeltilmesi gereken konular olduğunun farkındayım. İstanbul Başkonsolosluğu ve Ankara'daki
büyükelçilik ile durumun daha geliştirilmesini düşünüyorum.
DENİZ FENERİ'NDEKİ GECİKME NORMAL
Ben hukukçuyum. Uluslararası ilişkilerde 100 günün (dava dosyasının Türkiye'ye gelişindeki süreyi kastediyor) uzun süre olmadığını söyleyebilirim. Zahid Akman'ın bu davayla ilgisi var mı, yargılanmış mı yoksa sadece ismi mi geçiyor bilemiyorum. Alman Hıristiyan Demokratlar'ın Türkiye'nin
AB üyeliği konusunda farklı düşünce içinde olduğu, Merkel'in Türkiye'nin üyeliğine açık ve net bir şekilde karşı olduğu biliniyor; ama Merkel'in tutumuyla bir ceza davası arasında ilişki kurulabilir mi? Bilmiyorum!
CHP'nin tavırlarını anlayamıyoruz
SPD olarak CHP ve Deniz
Baykal ile ilişkilerimiz var. Ancak son altı-yedi yıl CHP'de bazı tavırlar, değişiklikler ya da yanlış anlamalar var. Her halükarda şunu anlamakta güçlük çekiyorum: CHP'nin Avrupa taraftarı olmamasını, Avrupa'dan yana tavır almamasını yadırgadığımı, anlamakta güçlük çektiğimi vurgulamak istiyorum. CHP'nin, iç politikadaki tutumunu da, reform sürecine, ceza yasasındaki değişikliklere, düşünce özgürlüğünün sınırlarının genişletilmesine karşı
muhalif tavrını da anlamakta zorlandığımızı
itiraf edeyim.
Sosyalist Enternasyonal, CHP'yi izliyor
Bu olaylar neticesinde CHP'nin tavrını anlamamaktan dolayı Sosyalist Enternasyonal içinde izleme grubu oluşturduk. CHP'nin programını yeniden gözden geçirmeyi amaçlıyoruz. CHP, hoş karşılamadı. Herhalde olaya tepkisel bakıyorlar. CHP ile olan ilişkiler, hem Alman hem de Avrupa'daki diğer sosyal demokrat partilerin yanlış anlamasından değil, CHP'nin kendi durumundan kaynaklanıyor. CHP'nin Avrupa sürecini desteklemeyen bir pozisyona bürünmesi Avrupa'daki sosyal demokrat partilerle CHP arasında mesafe oluşmasına, direnç oluşmasına neden oldu.
ZAMAN/ABDÜLHAMİT BİLİCİ