Amerikalı politikacı, Iowa Eyaleti 5. Bölge Senatörü Daryl Beall, Türkiye'de yaşanan son gelişmelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

Senatör Beall, Erdoğan'ın Türkiye'de tek adam rejimi kurmak için güç toplamaya çalıştığının açık olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Ocak ayında Başbakan için rezerv edilmiş bir güç olan Bakanlar kuruluna başkanlık edecek. Erdoğan'dan önce Cumhurbaşkanlığı daha çok temsili rolü olan bir makamdı. Kendisi de eski bir Başbakan olarak buna saygı göstermeliydi. Eleştiriye tahammül edemedeği çok açık. 'Kral çıplak' deme cüretini gösteren 16 yaşındaki çocuğu tutuklatması ve otokratik yönetimini eleştirme cesaretini gösteren özgür basına açtığı savaş bunun göstergesi."

Senatör Beall, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri'nin yanı sıra dünyanın büyük bir çoğunluğunun Erdoğan'ın Türkiye Anayasası'na saygısızlığı, gazetecileri tutuklatması ve siyasi muhaliflerinden öc almaya çalışmasından dehşete kapıldığını belirtti.

"Erdoğan'ın yaptıkları Türkiye'nin uluslararası imajına zarar veriyor." diyen Senatör Beall, Erdoğan'ın Fethullah Gülen'i siyasi düşman olarak ve muhalefetin eleştirilerine karşı katalizör olarak görmesinin yanısıra bir tutuklama kararıyla iadesini istemesi kaygı verici. Ümidim, ABD'nin Sayın Gülen'i teslim etmemesidir.' şeklinde konuştu.

Eski bir siyaset bilimi hocası, gazeteci ve eyelet senatörü olarak, 2008-2012 yılları arasında Türkiye'de özgürlüklerin önünü açan dönemin Başbakan'ı Erdoğan'ın yönetim anlayışından çok etkilendiğini belirten Beall, şimdilerde Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan'ın tam tersi bir yönetim anlayışına sahip olduğunu kaydetti.

Beall sözlerine şöyle devam etti. "Bugün, ne yazık ki Erdoğan, Türkiye ile hayranlık duyduğum bir çok şeyi yürürlükten kaldırıyor, yok ediyor. Bunların arasında basın özgürlüğü de var. Muhalefeti susturuyor ve seküler, demokratik devlet yapısını tehlikeye atıyor."

Senator Beall, ABD'nin Erdoğan ile ilgili resmi politikası konusunda emin olmamakla birlikte, Erdoğan'ın hareketlerinin iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginliğe neden olduğunu, ABD'nin uyarıcı bir tonla, Erdoğan'ın basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi temel konuları ihlal etmemesini tavsiye ettiğini belirtti.

Türkiye'nin kaderinin Türk halkı tarafından belirleneceğini kaydeden Beall, ABD'nin seçilmiş bir cumhurbaşkanına ne yapması gerektiğini dikte edemeyeceğini, ancak ABD'nin ve dünyanın önemli bir bölümünün, Erdoğan'ın gazetecileri tutuklatması ve siyasi muhaliflerinden intikam almaya çalışmasından dehşete kapıldığını vurguladı.

Erdoğan'ın gücünü takviye etme ve kendisini eleştirme cesaretinde bulunanları sindirme konusunda başarılı gözüktüğünü belirterek şöyle devam etti:

"Ülkesini 'eski Türkiye'den kurtarmak gibi özel bir amacı ve Türkiye'yi Atatürk öncesi ihtişamlı Osmanlı dönemine götürme çabasında olduğu anlaşılıyor. Ama eski olan herşey kötü değil, her yeni de mutlaka iyi olacak diye bir şey yok. Erdoğan hukuka, özgür basına saygı göstermeli ve muhalefete tahammül etmeli. Daha büyük Türkiye'ye odaklanmalı, kendi otokratik gücüne değil."

CİHAN