Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, ‘Başkent Müslüman Konuşmaları’ programına ilk misafir konuşmacı olarak katıldı. 'Berlinli Boşnaklar İslam Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde izleyicilerin sorularını cevaplayan Gabriel, toplumda İslam’a karşı önyargıların yıkılması için üç semavi dinin ortak yönlerinin ortaya çıkartılması ve rol modellerin öne çıkmasıyla mümkün olacağını söyledi. Gabriel, “Müslümanlar belki de Hıristiyanlığı, Hıristiyanların İslam’ı tanıdığından daha iyi biliyordur. Üç semavi dindeki ortak noktalar okul müfredatına alınmalı, ortak yanlarımızı küçük yaştan itibaren öğrenmemiz gerekiyor.” dedi.

Almanya’da kamuda daha fazla göçmen olması gerektiğini vurgulayan Gabriel, ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ı örnek göstererek, bu kişinin göçmen olarak geldiği ülkeyi yurtdışında temsil ettiğini hatırlattı. Gabriel, Almanya’da da böyle bir şeyin mümkün olması gerektiğini belirtti, ancak burada hala göçmenlere karşı güven sorunu olduğundan yakındı. Bunun yıkılması için daha fazla rol modellere ihtiyaç olduğunu tekrar eden Gabriel, “Birinci devlet kanalı ARD’de ana haber bültenini başörtülü bir kadın sunduğunda biz kazanmış olacağız.” dedi.

Türklere ve Araplara hakaret ederek rekor seviyede kitap satan Thilo Sarrazin’le ilgili sorulara da cevap veren Gabriel, “SPD için utanç. Genlerle sosyal durumu bağdaştırmak (Nazi toplama kampı) Auschwitz’dir. Partimizden atılmasından yanaydım; bu olmadı. Ama asıl üzücü şey toplum da kaybetmiş oldu, çünkü protestolar cılız kaldı. Kitabın tanıtımını fikir mimarlarından sayılan Spiegel dergisi yaptı, büyük utanç.” dedi. Problemlerin toplumun derininde olduğunu belirten SPD Başkanı, bundan dolayı göçmenlerin ön plana daha çok çıkmasının önemi üzerine durdu.

Almanya’nın laik bir devlet olmadığına dikkat çeken Gabriel, dinin merkezin dışında kalan bir konu olmasını istemediklerinin altını çizdi. Dini bayramlarda tatil yapılması konusunda kararı eyaletlerin verdiğini hatırlatan Gabriel, SPD’nin yönetimindeki Hamburg’u örnek göstererek orada Müslümanların bayramlarının dikkate alındığını söyledi. İslamofobi konusunun Alman İslam Konferansı’nda ele alınması gerektiğini vurgulayan Gabriel, “Ancak şu an İslam Konferansı güvenlik zirvesi, İslamofobiyi tetikleyen bir konferans haline geldi.” dedi.

Almanya Müslümanları Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek ise “Başkent Müslüman Konuşmaları” programının devam edeceğimi duyurdu. Bu programa toplumda tanınmış insanlar ve alanlarında uzman olanları davet edeceklerini belirten Mazyek, Müslümanları ve toplumdaki herkesi ilgilendiren konuların ele alınacağını aktardı.