Ankara'ya Yakalanan Washington…

Bush, 5 Kasım'da Erdoğan'la buluştuğunda sarf ettiği'PKK ortak düşmanımız' sözünü;önceki gün Beyaz Saray'da Gül'le bir araya geldiğinde şu şekilde 'geniş'letti

Ankara'ya Yakalanan Washington…

PKK, barışı seven herkesin düşmanıdır…” Türkiye'deki Amerikan muhipleri –en başta medyadakiler- “Washington PKK'ya karşı Ankara'ya destek lütfetmiş” havasındalar… Bir kez daha kamuoyunu yanıltmaya çabalıyorlar… Yine hiç sıkılmadan olup bitene “Amerikasız yaprak kıpırdamaz” temelinden yaklaşarak tam gaz psikolojik harekat çalışıyorlar… * * * PKK barışı seven herkesin düşmanıysa; demek ki bunca zamandır ABD barışı hiç sevmemiş! “NATO'dan müttefikimiz” ABD iki ay öncesine kadar PKK ile mücadelemizde bize neden zerre kadar destek vermedi, acaba? Çünkü, “tersine bir destek” söz konusuydu… Üzerinde “USA” yazılı silahlar nerede çıkmıştı? El Cevap: PKK'da! Kandil'deki kamplardan kaçıp Türkiye'de teslim olan 4 PKK'lının tarihe geçen itiraflarını (1 Temmuz'07) hatırlayalım: “Amerikan askerlerinin Kandil'e iki zırhlı araçla iki kamyon uzun namlulu M-16 tüfeği ve çeşitli mühimmat getirip bunları PKK liderlerine verdiklerine tanık olduk…” İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberi (10 Eylül 2007) hala hafızalarımızda: “ABD subayları askeri helikopterlerle düzenli olarak Kandil Dağı'na gidiyor ve teröristlerle toplantılar yapıyor…” Bakınız, bu çarpıcı örnekler dahi “buzdağının görünen kısmı” idi… Ankara, Washington'ı yakalamıştı: Bu bağlamda elde edilen bilgi ve belgeler “Sam Amca”nın önüne kondu… Bıçağın çoktandır kemiğe dayandığı hem 5 Kasım'da Bush'a, hem de öncesinde Ankara'yı ziyaret eden Rice'a kararlılıkla ifade edildi… Gül'ün Beyaz Saray ziyareti bu çizginin devamıdır… ABD, PKK ile mücadelemizde bize “destek vermek zorunda kalan” taraftır. -Sınırlı bir destekten söz ediyoruz… Türkiye'deki Amerikan muhiplerinin bütün sihirbazlıklarına, kamuoyunu hipnotize etme çabalarına karşın bir kere daha “hiç kimsenin kaçamayacağı gerçeği” vurgulamak istiyorum… Washington, Ankara'nın “büyük kozları” karşısında duvara dayanmıştır! Hadiseyi “ABD anlık istihbarat veriyor, Türk uçakları Kandil'i vuruyor” ekseninde yani ABD'yi özne olarak göstermek suretiyle değerlendirmek ve neticede “ABD'siz kuş uçmaz” noktasına getirmek “iliştirilmişler” eliyle yaptırılan Amerikan propagandasıdır… Böylesi bir illüzyon, hem PKK konusundaki esaslı gerçeği; hem de “Washington'ın 62 yıl sonra Ankara'yı temelli yitirdiği gerçeğini” örtbas etmek gayesiyle üretiliyor… “ABD Türkiye ile ilişkilerini düzeltiyor. Ankara ile Washington yeniden öpüşüyor” bağlamındaki yorumlar, ABD'nin “imaj parlatma” numarasına hizmet eden değerlendirmelerdir… Türkiye'nin “yeni gidişatını” tersine çevirmek için son iki yıldır bu topraklarda yapmadığını bırakmayan bir ABD'den söz ediyoruz! Sonuçta ne oldu? Washington, Ankara'yı yolundan döndüremedi. Bundan sonra döndürmesi de mümkün değil… * * * Irak'ta ağır bir yenilgiyi yaşayan Washington Tahran'a da dokunamayacak hale geldi! Geriye kaldı, Pakistan: ABD, Butto suikastının ardından bu ülkeye asker gönderebilmek için kırk takla atıyor. Pakistan'ı yeniden elde edip bu ülkedeki nükleer silahları ele geçirmek istiyor… Pakistan'daki kirli oyunlarının üzerini örtmek istiyor, ABD… Butto'nun eşi Asıf Zardari ise “Benazir'i El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide öldürmedi” diyerek suikastın arka planını merak edenlere bir şeyler söylemeye çalışıyor! TAMER KORKMAZ- YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber Ankara'ya Yakalanan Washington… Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER