AB-
Türkiye Karma
Parlamento Komisyonu'nun Strasbourg'da gerçekleştirdiği toplantıya, Türkiye adına AB Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, AB adına ise AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Temsilcisi Cecilia Malsmtröm katıldı.
Malsmtröm, ilk kez "vizelerin tamamen kaldırılması için bir
yol haritası'' hazırlanacağını, bundan önce de Türk vatandaşlarının vize alımını kolaylaştırmak için yeni bir
uygulama başlatılacağını söyledi.
Türkiye üzerinden kaçak olarak
Avrupa'ya göçen yabancıların Türkiye tarafından geri alınmasını sağlayacak ''geri iade anlaşmasının'' imzalanmasının ''olmazsa olmaz'' şart olmaktan çıkarıldığını dile getiren Malmström, AB'nin vizelerin kaldırılması konusunda yeni bir perspektif ortaya koyduğunu, yeni bir başlangıç yaptığını belirtti. Malsmtröm, "Bir
seyahat başlangıcındayız. Zaman alacak. Ancak bu süre zarfında işe vize alımının kolaylaştırılmasıyla başlayacağız" dedi.
Cecilia Malmström, vizelerin kolaylaştırılması ile ilgili uygulamayı 5 maddeyle açıkladı. Sonbaharda başlatılması planlanan uygulamaya göre, AB uzun süreli vizeler verecek, vizeler çok girişli olacak, vize alım süresi kısalacak, vize için istenen belgeler asgariye inecek ve belli kategorideki meslek gruplarına çok uzun süreli ya da süresiz vize verilmesi sağlanacak.
-BAKAN: ''TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIĞI GÖRDÜK''
AB Bakanı Egemen Bağış ise AB'nin bu yaklaşımını ''tünelin ucundaki ışık'' olarak değerlendirdi. Bağış, Türkiye;nin AB ile müzakere eden ve vize muafiyetinden yararlanmayan tek
ülke olduğunu belirterek, ''İsteğimiz, bu ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve diğer
aday ülkelerle aynı muameleyi görmemizdir'' diye konuştu.
Vizelerin kaldırılması halinde, Türkiye'den Avrupa'ya yönelik bir göçün yaşanacağını düşünmenin büyük bir hata olduğunu anlatan Bağış, tam tersi; artık Avrupa;dan Türkiye;ye göç yaşandığını, son yıllarda
Almanya;dan Türkiye;ye dönen Türklerin sayının 30 bini geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin, dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinin başında geldiğini, Avrupa'nın 6, dünyanın ise 15'inci ekonomisine sahip bir ülke olduğunu ifade eden Bağış, ''Avrupa Adalet Divanı'nın ve bir çok Avrupa ülkesindeki mahkemelerin kararı, Türklere vize uygulanamayacağı yönündedir. AB ülkeleri kendi ülkelerinin mahkemelerinin verdiği kararlara uymuyor. Hukuka uyulmuyor. Vizesiz seyahat hakkımızdır'' dedi.
-KIBRIS RUM KESİMİNİNİ DÖNEM BAŞKANLIĞI-
Avrupalı Parlamenterlerin sorular yönelttiği oturumda,
Kıbrıs müzakerelerinde kapsamlı çözüme varılamaması halinde Türkiye'nin, Kıbrıs Rum Yönetimi devraldığında AB dönem başkanlığı ile ilişkileri
dondurma kararı da gündeme geldi.
Bağış, dönem başkanlıkları ile müzakere fasılları açılırken ilişki kurulduğunu, ancak gerek Macar gerekse
Belçika dönem başkanlıklarında hiçbir faslın müzakereye açılmadığını hatırlattı.
Egemen Bağış, Kıbrıs Rum Yönetiminin dönem başkanlığı sırasında da 6 ay yeni bir fasıl açılmazsa, dünyanın sonunun gelmeyeceğini, Türkiye'nin AB Konseyi ve Komisyonu ile ilişkisinin devam edeceğini vurguladı.
3 Ekim'de vatandaşların korunmasından sorumlu
Yunan bakanın Türkiye'ye geleceğini bildiren Bağış, kaçak göç ve sınır güvenliği konusunda istişarelerde bulunulacağını söyledi.
Bir soru üzerine Bağış, özgür seyahatin Türk vatandaşların yasal hakkı olduğunu belirterek, ''AB çifte standart uygulamamalı bütün adaylara aynı muamele yapılmalı'' açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin
Libya ve
Suriye konusundaki insani tavrı ile ilgili bir soru üzerine Bağış,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kısa bir süre sonra Hatay'a gideceğini ve Suriye göçmenlerini ziyaret edeceğini bildirdi. Bağış, Suriye'de sivillere yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin bu konudaki uyarılarına dikkati çekti.
Yunanlı bir parlamenterin eleştirisi üzerine Bağış, ''Yunanistan'da kapısına
kilit vurulmuş 2 cami var, Atina'da. Dünyanın pek çok yerinden
Müslüman turistler de geliyor ülkenize, açsanız, bir
Cuma namazı kılamazlar mı,
ibadet edemezler mi?'' sorusunu yöneltti.
Sondaj krizi ile ilgili bir soru üzerine Bağış, ''Bizim tavrımız
eylem değil, bir tepki. Kapsamlı müzakereler sürerken üstelik takvim varken ortada,
Rumlar bir anda
sondaj başlattı birkaç ay daha bekleyemezler miydi?
Müzakereler bittikten sonra tıpkı elektrikte olduğu gibi Kıbrıslı Türklerle
işbirliği yapamazlar mıydı?'' diye konuştu.