Açık Toplum Enstitüsü'nün (Open Society Institute-OSI) yayımladığı
raporda,
Avrupa'da yaşayan
Müslümanlar'ın çoğunun ayrımcılıkla, sosyal ve
ekonomik dezavantajlarla karşı karşı olduğu belirtilerek, ''Avrupa'da Müslümanlar'a yönelik dini ayrımcılık özellikle geçen 5 yılda yaygınlaştı ve arttı'' denildi.
Amerikalı
milyarder işadamı ve para spekülatörü George Soros'un sahibi olduğu ve merkezi New York'da bulunan özel
vakıf OSI, Avrupa'nın 11 kentinde yaptığı araştırma sonucunda ''Avrupa'daki Müslümanlar'' adlı bir rapor yayımladı.
Raporda, AB'de ortalama 15 ila 20 milyon Müslüman'ın yaşadığı ve bu sayının 2025 yılına dek ikiye katlanacağının tahmin edildiği bildirildi. Müslümanlar'ın çoğunun genellikle Avrupa ülkelerinin başkentlerinde veya büyük sanayi kentlerinde yaşadığı kaydedilerek, ''Avrupa'daki çoğu Müslüman, ayrımcılıkla, sosyal ve ekonomik dezavantajlarla karşı karşıya. Avrupa'daki Müslümanlar bugün ayrıca, yüksek bir kuşku ve denetim altında'' ifadeleri kullanıldı.
Bu durumun Avrupa'yı, siyasal gerginlik, ekonomik belirsizlik ve hızla artan çeşitlilik ortamında eşit haklar ve sosyal uyumu sağlamak gibi zor bir durumla karşı karşıya bıraktığı kaydedilen raporda, Avrupa'da entegrasyon ve uyumu destekleyen politikaların ulusal ve yerel düzeylerde olduğu bildirildi.
AB'nin entegrasyonu ''iki taraflı ve karşılıklı bir süreç'' olarak tanımladığına dikkat çekilen OSI raporunda, 11 farklı AB kentinde ve farklı geçmişlere sahip insanlarla yapılan araştırma sonucunda Müslümanlar'da, gayrimüslimlere göre ''dine saygının'' daha önemli bir ulusal değer olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Ayrıca raporda, Avrupa'daki Müslümanlar'ın, yaşadıkları mahalle ve kentlerine olan bağlılık duygularının, yaşadıkları ülkeye olan duygulara göre daha güçlü olduğu kaydedildi.
Kültürel entegrasyonun eğitim ve iş gibi alanlardaki entegrasyonla arttığının belirtildiği OSI raporunun sonuçlarının, ''Avrupa'da Müslümanlar'a yönelik dini ayrımcılığın geçen 5 yılda yaygınlaştığını ve arttığını'' ortaya koyduğu ifade edildi.
Özellikle Avrupa'da doğan Müslüman kadınların, ''dini ayrımcılıkla'' karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen raporda, AB yasalarının ayrımcılık ve entegrasyon konusunda geliştirilmesi ve değiştirilmesi, ayrıca bu konuda yerel, ulusal ve AB düzeylerinde önlemler alınması gerektiği belirtildi.
Araştırma, Avrupa'nın 7 ülkesinde (
Hollanda,
Belçika,
Almanya,
Danimarka, Birleşik Krallık,
Fransa ve
İsveç) 11 kentinde yapılmış ve rapor için 2 binden fazla kişiyle görüşülmüş.