Bugünkü
kapak sayfasını da
İsrail Lübnan krizine ayıran
Independent, "
Savaş, savaş, savaş: İsrail, operasyonunu genişleterek binlerce askerini Lübnan'da daha içerilere gönderiyor.
Plan 1982'deki işgalin izlerini taşıyor. Çene,
çene, çene: BM'de çatışmaları durduracak bir karar üzerinde görüşmeler
çökme noktasına geldi. 29 günün ardından
İngiltere ve ABD hala acil
ateşkes çağrısı yapmayı reddediyor" ifadelerini kullandı.
BBC'nin
Türkçe internet sitesinde yer alan basın özetlerine göre,
İngiliz gazetelerinde, 6 yıl önce kırık bir şişeyle yaralanan ve ardından ölen 10 yaşındaki Damilola Taylor'ın
davasının sonucu geniş yer buldu.
Times gazetesi haberi, "Onun için dua ediyoruz. Artık rahat uyuyabilir" başlığı altında, "Üç dava ve ölümünün üzerinden 6 yıl geçtikten sonra, yargılanan iki kardeş kasıtsız adam öldürmekten suçlu bulundu" şeklinde aktardı.
Daily
Telegraph ise, "Damilola'nın ailesi için sonunda
adalet" başlığı altında,
küçük çocuğun ailesinin mahkemenin kararından duyduğu memnuniyeti anlatıyor ve suçlu bulunan iki kardeşin cezasının iki hafta içinde açıklanacağını yazdı.
Guardian gazetesi de BM'den bir karar çıkması umudunun azaldığını yazdı. Gazete '
Uzman Görüşü' başlıklı bölümünde ise Kraliyet Silahlı Kuvvetler Enstitüsü'nden Amyas Godfrey'nin bir yazısına yer verdi.
"Yanlış silahlar, yanlış
hedefler" başlıklı yazı özetle şöyle: "İsrail'in operasyonu üçüncü haftasındayken,
ülke liderleri tamamen
imha edememiş olsalar da
Hizbullah'a ciddi bir
darbe vurmuş olmayı umuyorlardı.
Askeri ününü, iki cephede, üç orduyu, yedi günde yenmekle kazanan bir ülke için bu savaşın bir aydır sürmesi pek de olağan değil. Sorun, normal taktiklerin ve silahların bir direniş grubuyla mücadelede fazla işe yaramaması. Eğer düşman savaşçılar sivillerse, direniş
halk içine girdiyse, siz de aynı çevrede olmalı, onların arasında yer almalısınız. İsrail, Lübnan'a 30 bin asker daha gönderiyor.
Ordu doğru taktikler yerine, askeri gücüyle Hizbullah'ı vurmak isteyecektir. Bu Hizbullah'ın eline koz vermektir. Direnişçilerin toprağı, belli bir bölgesi yoktur. Hizbullah Lübnan'ın her yerinde savaşabilir. Hizbullah İsrail'i daha büyük bir kara savaşına çekerse bu İsrail için felaket olabilir."
"İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ DE ARTIK TEHLİKEDE"
Yine Guardian'da bir makalesi yayınlanan yazar ve akademisyen
Ahmed Semih Halidi, yazısında, "Bu savaşta varlığı
tehlike altında olan İsrail değil Lübnan. Savaş dengesiz güçler arasında oluyor. Bir tarafta en gelişmiş savaş
araç gereciyle donanmış, sayısı 650 bine kadar çıkan eğitimli askeri olan dev bir nükleer güç, karşısında ise
ikinci el silahlara sahip, sayısı 5 bin civarındaki üçüncü dünyanın bir gerilla grubu. İkinci grubun birincisine bir tehdit oluşturabileceğini düşünmek en iyi anlamıyla
komik, en kötü anlamıyla ise samimiyetsiz bir düşünce. Hizbullah'ın, sivilleri hedef aldığı söylenen saldırılarında ölenlerin sayısı, İsrail'in defalarca tekrarlanan 'hataları' sonucunda ölenlerle kıyaslanamaz bile. Burada oran her 3 İsrailliye karşı 100 Lübnanlı. İsrail'in amacı sınır güvenliği değil. Amaçları, Lübnan'da yeni bir düzen yerleştirerek, sadece bu ülkede değil,
Filistin ve
Müslüman dünyasında direnişi yok edebilmek" ifadelerine yer verdi.
Ahmed Semih Halidi, İsrail'in tutumunun yeni olmadığını, benzer taktiklerin 1948'deki Filistin savaşında ve 1978, 1982 ve 1996'da Lübnan'da uygulandığını yazdığı yazısını şöyle noktaladı: "Gerçek şu ki, bugün artık Lübnan'ın varlığı tehdit altında. Bu savaşla İsrail, varlığını güvence altına almak yerine, uzun vadede güvenliğini daha da tehlike altına soktu."
ABD'de
Kasım ayındaki ara
seçimler öncesi düzenlenen
ön seçimlerde büyük bir yenilgi alan Demokrat Senatör Joe
Lieberman ve
Amerikan siyaseti de gazetelerin geniş yer verdiği bir başka konu.
Independent gazetesi başyazısına, "Seçim manzarasını değiştiren yenilgi" başlığını attı. "Lieberman'ın aldığı yenilgi Amerikan siyasetindeki bir dönüm noktası" görüşünü savunan Independent, "
Irak savaşına yüksek sesle verdiği
destek Joe Lieberman'ın Senato adaylığına mal oldu. Lieberman bu savaşta öyle bir 'amigo' haline geldi ki,
istifa etmesi ya da görevden alınması durumunda
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in koltuğu için onun adı geçiyordu. Yapılan ön seçim, Irak konusunda bir
referandum haline geldi. Sonuçlar, Connecticut'taki seçmenin savaş karşıtlığının, Lieberman'ın tüm diğer özelliklerini değersiz kıldığını gösterdi. Ayrıca bu sonuçlar, ABD'deki tüm siyasetçiler, ama özellikle de Demokratlar için Irak savaşına destek vermenin siyas3 bir yük olduğunu ortaya koydu" yorumuna yer verdi.
Financial Times gazetesi bugün Türkiye'de ekonomi ve
piyasaları değerlendirdiği bir yazıya yer verdi. Vincent Boland imzalı yazıda gazete,
Mayıs ve Haziran aylarında ekonomideki dalgalanma ve istikrarsızlığı atlatan Türkiye'nin bu 'mini krizin' ardından toparlanmaya başladığını belirtti.
YENİ ŞAFAK