Başbakan, BM'nin 62. Genel Kurulu'nda

BM'nin 62. Genel Kurulu'nda ikinci konuşmacı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dünyanın küresel sorunlarına ortak çözümler bulunması gerektiği üzerinde durdu.

Başbakan, BM'nin 62. Genel Kurulu'nda

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Dünyamızda bugün, küresel sorunlarımıza ortak çözümler üretecek, çaresizliğin yerine umudu, yoksulluğun yerine refahı, haksızlığın yerine adaleti, şiddetin yerine barışı hakim kılacak etkin işbirliğine daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulmaktadır'' dedi. BM'nin 62. Genel Kurulu'nda ikinci konuşmacı olan Erdoğan, uluslararası toplumun daha iyi bir gelecek hedefini ve çabalarını buluşturan BM Genel Kurulu'na bugün tekrar seslenme fırsatı bulmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Makedonya Dışişleri eski Bakanı Sırcan Kerim'i bu dünya forumunun Başkanlık makamına seçilmesinden dolayı kutlayan Erdoğan şunları kaydetti: ''Bu vesileyle Genel Sekreter Sayın Ban Ki-Moon'a da bir defa daha görevinde başarılar diliyorum. Dünyamızda bugün, küresel sorunlarımıza ortak çözümler üretecek, çaresizliğin yerine umudu, yoksulluğun yerine refahı, haksızlığın yerine adaleti, şiddetin yerine barışı hakim kılacak etkin işbirliğine daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulmaktadır. Bu misyonla kurulmuş olan BM, bizi ortak irademizle, bu hedefe taşıyabilecek yegane uluslararası yapıdır.'' -DEĞİŞEN VE GELİŞEN ŞARTLAR- Erdoğan, BM'nin ayrıca, bu yönde atılacak adımların uluslararası meşruiyet zemini olduğunu belirterek, şunları söyledi: '' Ancak, teşkilatımızı yüzyılımızın sorunlarıyla baş edebilecek yapıya kavuşturmak, gerekli imkanlarla donatmak, daha güçlü ve etkin kılmak da biz üye devletlere düşmektedir. Burada biraz daha cesur ve kararlılıkla eylem ortaya koymaya, daha üretken ve girişken bir duruş sergilemeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Kurumsal reform yönünde kayda değer adımlar atılmış olmakla birlikte, bu süreç tamamlanmış değildir. Değişen ve gelişen şartlara göre reform sürecinin de devam etmesi ve çıkacak ihtiyaçlara göre Örgüt'ün yapısında ve işleyişinde gerekli uyarlamalara gidilmesi gerekecektir. Bu çerçevede, en geniş uzlaşmayı yansıtacak bir Güvenlik Konseyi reformunun BM'nin meşruiyetini, saygınlığını ve etkinliğini daha da de artıracağını unutmamalıyız.'' -BM GÜVENLİK KONSEYİNE ADAYLIK- Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, BM Şartı'nda ifadesini bulan ideallere bağlı ve değişik kıtalar ile kültürleri buluşturan stratejik bir kavşakta küresel barışın korunmasına yapıcı katkılarda bulunduğunu vurgulayarak, ''Önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerinde Güvenlik Konseyi'ne adaylığını da bu vesileyle teyit etmek istiyorum'' dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:''Yarım asırdır Konsey'de temsil edilmemiş olan Türkiye'nin medeniyetleri buluşturmak için yürüttüğü çalışmalarda olduğu gibi, hem Avrupalı ve hem Asyalı kimliğiyle farklı görüşleri uyumlaştırmak ve uzlaştırmakta Konsey bünyesinde yapıcı ve özgün bir rol üstlenebileceğine inanıyorum. BM Genel Sekreteri'nin himayelerinde İspanya ile birlikte yürütmekte olduğumuz 'Medeniyetler İttifakı' girişiminin uygulama sürecinde de önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Portekiz eski Cumhurbaşkanı Yüksek Temsilci Sayın Sampaio'nun güçlü liderliği ve uluslararası toplumun bu girişimden esirgemeyeceğini inandığım etkin desteğiyle, küresel barış vizyonumuzu somut projelerle hayata geçirmeye, bu yönde ilerlemeye kararlıyız.'' -''GERİLİMLERİN VE DÖNÜŞÜMLERİN YAŞANDIĞI COĞRAFYAMIZ...''- Erdoğan, İttifakın Dostları Grubu'nun iki gün önce bu binada yapmış olduğu toplantının, 'Medeniyetler İttifakı' Girişiminin geleceği ve başarısı açısından ümit ve güven tazeleyici olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''BM gündeminde öncelikli bir yer işgal eden uluslararası sorunların büyük çoğunluğu, önemli gerilimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı yakın coğrafyamızda vuku bulmaktadır. Hiçbirine taraf olmamakla birlikte etkilerini doğrudan hissettiğimiz tüm bu ihtilafların çözümüne, stratejik konumumuzun, tarihi birikimimizin, coğrafi ve kültürel bağlarımızın, barışı koruma faaliyetlerindeki deneyimlerimizin bize bahşettiği imkanlardan yararlanmak suretiyle, yapıcı katkılarda bulunmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Önceliğimiz, bölgemizde istikrarı yeniden tesis etmektir Bu çerçevede, Türkiye bölgesinde önemli bir barış ve istikrar unsuru olma, tüm komşularıyla ilişkilerini çok yönlü olarak geliştirme gayretlerini kararlılıkla devam ettirecektir.'' -''YUNANİSTAN İLE YAKINLAŞMA SÜRECİ- Erdoğan, Türkiye'nin, komşusu Yunanistan ile yaklaşık on yıldan beri sürdürdüğü yakınlaşma sürecinin, bugün ulaştığı pozitif aşamanın bu kararlılığın en somut örneklerinden biri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:''Bu yöndeki gayretlerimizin başında; Ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyan, kendi halkı ve komşuları ile barışık, demokratik bir Irak'ın uluslararası toplum nezdindeki itibarlı konumuna yeniden kavuşturulmasına yönelik girişimlerimiz gelmektedir. Bu ortak vizyonu hayata geçirmeye yönelik olarak, Irak Hükümeti ile olan işbirliğimizi derinleştirmeyi, Irak'taki ulusal uzlaşma ve siyasal diyalog sürecine destek vermeyi sürdürüyoruz. Türkiye'nin girişimiyle başlatılan, Şarm-el Şeyh toplantısıyla P5 ve G8'in de katılımıyla genişletilen, Komşu Ülkeler Süreci de bu amaca yöneliktir. Türkiye olarak, Komşu Ülkeler Sürecinin son toplantısına önümüzdeki Kasım ayı başında ev sahipliği yapmaktan da büyük bir memnuniyet duyacağız.'' AA
<< Önceki Haber Başbakan, BM'nin 62. Genel Kurulu'nda Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER